BİLGİ, en büyük güç!
Ve, KUR’AN…
(Yusuf,76)”Her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen-her bilenin, bir üs bileni vardır.”
(Zümer,9)”Hiç bilen kimseler ve bilmeyen kimseler bir-eşit olur mu?”
(Yunus,89)”Dosdoğru olun-doğruluktan ayrılmayın ve bilgiden yoksun kimselerin yolunu sakın izlemeyin-câhillerin peşine asla takılmayın.”
(İsra,36)”Sakın hakkında bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme!”
(Hud,46)”Sana câhillerden olmamanı tavsiye ederim-cahillerden olmaman hususunda seni uyarırım.”
(En’am,35)”Sakın câhillerden-bilmezlerden olma!”
(A’raf,199)”Bilgisiz kalmayı seçenlerden-câhillerden yüz çevir-uzak dur!”
(Lokman,15)”Eğer anne-baban câhillik edip; hakkında bilgin olmayan şeyi Allah’a ortak koşman için zorlarlarsa-baskı yaparlarsa, o zaman sakın onların bu sözlerine uyma. Ama dünya hayatında onlara saygıda kusur etme.”
(Rum,29)”Bilgiden yoksun ortak koşucular, hiçbir bilgiye dayanmaksızın boş-iğreti arzularına-tutkularına uymaktadırlar.”
(Âli İmran,66)”Hakkında hiç bilginiz olmayan bir konuda nasıl tartışabiliyorsunuz?”
‘Bilgi’; doğru ya da yanlış olma olasılığı olan ‘Zan’dan farklı!
(Hucurat,12)”Zanda bulunmaktan çok çok sakının.”
(Zuhruf,20)”Onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zannediyorlar.”
(Câsiye,24)”Oysaki bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, yalnızca zanda bulunuyorlar.”
(Necm,28)”Onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Muhakkak ki zan, hiçbir zaman gerçeği ifade etmez.”
(Yunus,36)”Onların çoğu sadece zanna uyarlar. Zan ise, gerçeğin yerini tutamaz.”
İnsan, sadece maddeden oluşan bir varlık değil; ahlâkî değerlerin BİLGİ’si ve eylemi ile donanmazsa ve de sınır tanımaz, sınırları BİLGİ’sizce aşarsa;
‘câhil cesaretli’ zalime dönüşüyor!
(Münafikun,4)”Onları gördüğünde fizikî-cüsseli yapıları hoşuna gider, konuşsalar sözlerine kulak verirsin sanki onlar elbise giydirilmiş kereste kalasları-kütükler gibidir. Kuşku ve korkularından dolayı her feryadı kendi aleyhlerine zannederler. Onlar azılı düşmandır; kaçınıp sakının onlardan-uzak durun!”
Cahil cesaretli zalimler;
toplumsal çürümüşlüğün,
çöküşün de elebaşları!
Toplum hayatında ‘BİLGİ’nin en önemli değer, en büyük güç olmaktan çıkması-çıkarılması ve sistemsel yok edilme çalışmaları,
tersine artan oranda yobaz üreten ‘din’ci alanlar açılması;
cehaletin artmasına, ‘câhil’in,
‘câhil cesaretli’ zalimlerin çoğalmasına yol açıyor.
Sonuçta ‘nicelik’ ve ‘çokluk’;
sistemin sorunları oluyor ve çözül(e)mez hale geliyor!
KUR’AN’ın;
‘niteliğin’, nicelikten ve
‘çoğulculuğun’, çokluktan
daha önemli, gerekli olduğunu
vurgulayan ayetlerine rağmen!
(Enfâl,65)”Eğer içinizde azimli, kararlı, mücadeleci-dirençli ve cesur yirmi kişi bulunursa iki yüz kişiye bedeldir. Eğer içinizde azimli, kararlı, mücadeleci-dirençli ve cesur yüz kişi bulunursa hakkı inkâra kalkışanlardan bin kişiye bedeldir. Çünkü onlar bilgisiz, eğitimsiz, anlamayan bir topluluktur.”
(Tevbe,25)”Sayısal çokluğunuz sizi böbürlendirmişti-kalabalık olmanız sizi gururlandırmıştı. Fakat sayısal çokluğunuzun size bir faydası-yararı olmadı.”
(Enfâl,19)”Topluluğunuz sayıca çok da olsa kesinlikle size bir yarar sağlamaz.”
(Sebe,6)”Bilgi ile donatılmış-kendilerine bilgi verilmiş olanlar, Rabbinden sana indirilen Kur’an’ın gerçek olduğunu ve mutlak galip, en üstün ve bütün övgülere layık Allah’ın yoluna ilettiğini görürler.”
(Tekasür,5)”Gerçekten de eğer tartışılmaz bir kesinlikle-şaşmaz ve aldatmaz bir bilgiyle bilseydiniz!”