Stockholm merkezli Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsü (IDEA) yayınladığı son raporda; dünya ülkelerinin yarısının kusurlu seçimlerden, ifade ve toplanma özgürlüğü gibi kısıtlanmış haklara kadar demokratik gerileme yaşadığını açıklamıştır. Küresel Demokrasi Durumu Endeksleri’ni 100’den fazla değişkene dayandıran IDEA, performansı kategorize etmek için “Temsil”, “Haklar”, “Hukukun Üstünlüğü” ve “Katılım” olmak üzere dört ana kategori kullanmaktadır. Bu kapsamda Türkiye, 173 ülke arasında 148’nci sıradadır.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay hakkındaki kararını dinlemediği gibi, bir de suç duyurusunda bulunduğu ortamda IDEA’nın raporunun yayınlanması, ilginç bir tesadüftür.
Bu kapsamda Azerbaycan, Belarus, Rusya ve Türkiye‘den oluşan demokratik olmayan grup Avrupa’nın geri kalanından uzaklaşmış ve çoğu demokrasi göstergesinde Avrupa ortalamasının altında performans göstermiştir. (The clearly non-democratic group of Azerbaijan, Belarus, Russia and Türkiye has drifted away from the rest of Europe, performing well below the European average across most indicators of democracy.)
2023 yılında dünyanın her bölgesinde demokrasi daralmaya devam ederken, Rapor’da yer alan ülkelerin yarısında demokratik performansın en az bir göstergesinde düşüş yaşanmıştır. 2023, her ülkedeki demokratik süreçlerde gerileme yaşanan altıncı yıl olmuştur. Kayıtların başladığı 1975 yılından bu yana bu türdeki en uzun düşüştür.
Demokrasinin Küresel Durumu 2023, demokrasi olduğu düşünülen ülkelerde düşüşler gösterirken, baskı düzeyinin yıllardır sabit kaldığı ülkelerde ise cesaret verici gelişmeleri açıklamaktadır. 2022 yılında aralarında Avusturya, Lüksemburg, Hollanda, Portekiz ve Birleşik Krallık’ın da bulunduğu güçlü demokrasilerin puanlarında bozulma olmuştur. Düşüşler bir dizi göstergeyi de etkilemiştir.
En yaygın olanı Hukukun Üstünlüğü (özellikle Öngörülebilir Uygulama) ve Basın Özgürlüğü‘dür. Macaristan ve Polonya’daki düşüşlere rağmen Orta Avrupa demokratik büyümenin merkez üssü olmuş, hukukun üstünlüğü açısından en yüksek performansı gösteren ikinci alt bölge haline gelmiştir.
Avrupa, en güçlü performans gösteren bölge olmaya devam etse de, bölgenin uzun süredir yüksek performans gösteren bazı bölgelerinde endişe verici bozulma yaşanmaktadır. Avrupa, dört kategorinin tümü için küresel sıralamada ilk 20 sıradadır ama önemli alt-bölgesel farklılıklar da bulunmaktadır.
Kuzey ve Batı Avrupa’nın devam eden yüksek performansın yanında, “Haklar” ve “Hukukun Üstünlüğü” kategorileri de dahil olmak üzere son beş yıllık dönemde önemli düşüşler olmuştur. Avusturya’da, basın ve ifade özgürlüğünde, Birleşik Krallık’ta öngörülebilir uygulamada düşüşler vardır. Güney Avrupa istikrarlı ve yüksek performans göstermiştir. Yüksek performanslı Portekiz, Güney Avrupa’daki tüm düşüşlerin yarısından sorumludur. IDEA’ya göre demokratik olmayan Türkiye alt bölgede bir ülkedir.
IDEA Genel Sekreteri Kevin Casas-Zamora, “Kısacası, demokrasinin başı hala dertte, en iyi ihtimalle durgun ve birçok yerde düşüşte” demiştir. Zamora, düşüşün hayat pahalılığı krizi, iklim değişikliği ve Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesiyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ve bunun da birçok seçilmiş lider için büyük zorluklar yarattığını açıklamıştır.
Amerika kıtasındaki ülkelerin çoğu güvenilir seçimler yapmayı başarmış, El Salvador ve Guatemala gibi ülkeler son zamanlarda performanslarında hızlı düşüşler yaşamalarına rağmen, demokrasi kategorilerinde orta seviyede performansa sahip olmaya devam etmişlerdir. Afrika’da, yüksek siyasi katılım oranları ve azalan yolsuzluk seviyeleri ile olumlu bir gelişme yaşanmıştır.
Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsü’ne göreAvrupa, küresel olarak en yüksek demokratik performansı göstermeye devam etmektedir. Kuzey ve Batı Avrupa’daki alt bölgeler ile Orta Avrupa, Baltık ülkeleri ve Doğu Avrupa’nın bazı kısımları arasında uzun süredir var olan uçurumun daralmaya başlaması umut vericidir. Bununla birlikte, Avusturya ve Birleşik Krallık gibi uzun süredir devam eden demokrasilerde süregelen zorlukların yanı sıra Polonya gibi daha genç demokrasilerdeki ciddi bozulmalar yaşanmaktadır.
Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasındaki son gelişmeler dikkate alındığında, Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsü’ne hak vermemek mümkün değildir. Türkiye’nin eski Sovyetler Birliği ülkeleri ile aynı Grup’ta yer alması dikkat çekicidir. Azerbaycan, Belarus, Rusya ve Türkiye’den oluşan demokratik olmayan gruptaki gelişmeler, liberal olmayan ülkelerin demokratik ağırlıklı bir bölgenin genel istikrarı üzerinde nasıl istikrarsızlaştırıcı bir etki yaratabileceğinin çarpıcı örneğidir. Hukukun üstünlüğünde Türkiye; Arnavutluk, Bosna Hersek, Gürcistan, Kosova, Moldavya, Karadağ, Makedonya, Sırbistan ve Ukrayna’dan oluşsan grup içinde en düşük puana sahip bir ülkedir: 0.26.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi ile Anayasa Mahkemesi arasındaki ihtilaf sebebiyle 2024 yılında Türkiye, yukarıdaki Grup içinde kalmaya devam edecektir. Yurt içinde iki önemli yargı kurumu arasında ortaya çıkan ihtilaf, muhtemelen önümüzdeki yılda da Türkiye açısından olumsuz bir durum yaratacaktır. Bunun için her iki yargı organı arasındaki ihtilaf anayasal düzen içinde çözümlenmelidir.
Bir yanıt yazın