Dünyanın hemen her noktasında lüks tüketime yönelmeler oluyor. Son çalışmalarda tüketicilerin giderek lüks ürünlere yöneldiği görülüyor. Zenginlik arttıkça lüks ürünler daha çok ilgi görüyor.
Yaşanan pandemi ve ardından savaşlar kısıtlamalara neden olmuştu. Pandemi bitti, savaşlar devam ediyor. Ancak insanlar lüks tüketimden vaz geçmiyor. Seyahate çıkanlar bile artık eskisinden daha çok harcıyor.
Bu konuda WTM Global Seyahat bir rapor hazırladı. WTM Londra Fuarı sırasında açıklanan Global Seyahat Raporu, küresel turizmin içinde bulunduğu duruma ve geleceğe dönük önemli saptamalarda ve öngörülerde bulunuyor.
Dünya ölçeğinde yaşanan maliyet artışının ve ekonomik belirsizliğin henüz seyahat sektörü üzeride etkili olmadığı belirtilen raporda, seyahatin insanların öncelikli harcama kalemleri arasında yer almaya devam ettiği ifade ediliyor.
Tüketicilerin giderek lüks ürünlere yöneldiği ve ‘uygun fiyatlı lüks tatil’ trendinin öne çıktığı kaydedilen raporda, dar gelirlerin ekonomik koşulların etkisini daha fazla hissedebileceği, bu nedenle de bu kesimin daha bütçeli seyahatlere yönelebileceği ya da seyahat etmekten vazgeçebileceği söyleniyor.
İşte WTM Global Seyahat Raporunda öne çıkan noktalar…
* Büyük oranda pandemi sonrası başlayan ‘intikam seyahati’ trendi devam ettiği için, yükselen tatil ve seyahat maliyetleri tüketiciler arasında seyahat talebini azaltmadı.
* İntikam seyahati trendi şu ana kadar yüksek fiyatların önüne geçti ancak yükselen fiyatların gezginlerin seyahat talebini nasıl etkileyeceğini zaman gösterecek.
* Turizm şirketleri artan maliyetler ve personel istihdamı konusunda endişeli ancak ekonomik belirsizliklere rağmen pek tüketicinin seyahat harcamalarına öncelik vermesi nedeniyle görünüm pozitif.
* Küresel turizmin büyümesine bugüne kadar katkı koyan faktörler gelecekte de etkili olmaya devam edecek. Gelişmekte olan pazarlardaki ekonomik büyüme, demografik ve sosyal değişimler sektör için fırsatlar yaratmaya devam edecek.
* Raporla ilgili araştırmaya katılanların yüzde 59’u en büyük sorun endişe kaynağı artan maliyetler iken, onu yüzde 57 ile personel sorunu, yüzde 54 ile konaklama maliyetleri, yüzde 48 ile uçak bileti maliyetleri ve yüzde 37 ile bürokratik düzenlemeler takip ediyor. Katılımcıların yüzde 33’ü ise misafirlerin harcamalarından düşüş olacağından endişe ediyor.
* Risklere ve zorluklara rağmen güçlü bir şekilde toparlanmaya devam eden küresel turizm sektörü, 2023 yılının sonunda 2019’un yüzde 85’ine ulaşmış olacak.
* Şirketler personel eksikliğini gidermek için teknolojiyi kullanıyor. Önemli kültürel ve sportif etkinlikler yeniden yapılmaya başlandı ve benzersiz, akıldan kalan deneyimlere dönük tüketici arttı. Bunların hepsi turizm destinasyonları ve organizasyonları için fırsatlar sunuyor.
* Pandemi döneminde iyice yaygınlaşan iş ile seyahatin birleştirildiği seyahatler (bleisure) yüzde 53 ile en popüler seyahat türleri arasında. Bu nedenle destinasyonlar ve şirketler bu trende göre yeniden pozisyon aldılar. Örneğin Aruba ve Karayipler kendilerini ‘ideal uzaktan çalışma’ destinasyonları olarak konumlandırdı ve bunu hala devam ettiriyorlar.
* Sektördeki bir diğer fırsat da ‘kişiselleştirilmiş seyahat’. Harward Business tarafından kısa süre önce yapılan bir araştırmaya göre işletmeler, kişiselleştirilmiş ürünleri geliri ve karlılığı artırmak için önemli bir fırsat olacak görüyorlar.
* Ekonomik zorluklar ve küresel olaylar tüketici güveninin etkileyecek, teknolojideki gelişmeler yeni tüketici davranışları ortaya çıkaracak.
* Yeni araştırmalar, dünyanın dört bir yanındaki tüketicilerin tatil harcamasını öncelikli harcamalar arasına koyduğunu gösteriyor ve bu da pandemi sonrası sektör için olumlu bir gösterge
* 2023 yılında yapılan/yapılacak tatil amaçlı seyahatler 2019’dakinin yüzde 10 gerisinde. Ancak bu gezilerde yapılan harcamalar 2019’un üstünde.
* Rapora göre seyahat sektöründe fiyatların artmasının temel nedenlerinin başında akaryakıt, personel giderleri ve havacılık sektöründeki zorlu finansman koşulları. Bununla birlikte gelişmiş ülkelerdeki tüketiciler seyahat harcamalarını öncelikli harcamalar arasına koyarken, gelişmekte olan ülkelerde büyüme projeksiyonları pandemi öncesi seviyeye döndü.
* Artan maliyetler nedeniyle tüketici talebinin aşağı yönlü değişme potansiyeli var ancak şu ana kadar maliyet artışının talep üzerinde caydırıcı olduğuna dair net bir işaret alınmadı.
* Endüstri için uzun vadede güçlü bir büyüme beklentisi var. 2023 yılı sonunda tatil amaçlı seyahat harcamalarının 2019’dakini ikiye katlaması bekleniyor. Bu harcamadaki artışın lokomotifi ise Çin, Hindistan ve Endonezya gibi ülkelerde uluslararası seyahat karşılayabilecek hanehalkı sayısında önemli bir artış yaşanması.
* Önümüzdeki on yıl içinde yurt dışı tatil/eğlence seyahatlerinde Küba’nın yüzde 103, İsveç’in yüzde 179, Tunus’un yüzde 105, Ürdün’ün yüzde 104, Tayland’ın yüzde 178 büyümesi bekleniyor.
* Rapora göre tüketiciler arasında ‘uygun fiyatlı lüks tatil’ popüler hale geldi. Buna göre, tatil tüketiciler arasında hala önemli bir yer tutuyor ve birçoğu hala lüks seçeneklere öncelik veriyor.
* Seyahat sektöründe bu büyüme (lüks tatil), tüketicilerin tatilde yeni ve benzersiz deneyimler arama yönündeki daha geniş bir eğilime işaret ediyor.
* Seyahat kısıtlamalarının yaşandığı pandemi döneminin ardından pek çok insan proaktif bir şekilde tatil deneyimlerini geliştirmek istedi. Bunun bir kısmı bastırılmış talepti ve kısıtlamalar sürecinde yapılan maddi birikimlerin ve nispeten düşük işsizlik oranlarının bir sonucuydu. Şu anda da ekonomik krizden etkilenmeyenlerin lüks destinasyonları tercih etmesi muhtemel.
* Öte taraftan alt gelir grubuna mensup insanlar gelirlerindeki daralmayı giderek daha fazla hissedebilirler. Bu da daha bütçeli seyahat yönelmelerine veya seyahatlerini azaltmalarına neden olabilir.
Bir yanıt yazın