Eskiden adetmiş. Gelin evden çıkarken şahsına özel bir sandık hazırlanırmış.
Anneler kızının kullanacağı özel eşyaların yan ısıra en üste de özenle yapılmış ütüsünün mümkün mertebe kırışmaması için az kıvrılarak bir Türk Bayrağı konur ve kilitlenirmiş.
En üstüne de bez muhafaza içinde Kur’an-ı Kerim konurmuş.
Damadın yakınları önce kutsal kitabı üç kere başının üstüne koyup öptükten sonra sandığı yüklenip gelinle damadın evine, yatak odalarına koyarlarmış.
Daha sonra oğlanın annesi tarafında yatağın baş ucuna, kumaş muhafaza içinde kutsal kitap asılırmış.
Sevgili eşim Asuman Atakişi’nin anne ve babası da Beydağ’da geleneklere uygun 1953 yılında evlenmişler.
Gelin annesi de sandık hazırlanmış, içine bayrak üstüne de Kuran konulmuş ve yeni evlerine de gönderilmiş.
Biz 1984’te sevgili eşimle evlendiğimizde, kayınvalidem sembolik de olsa bir sandık hazırlamış ve içine de O’na 1953’te armağan edilen bayrağı koymuş.
2-3 sene önce kayınvalidem rahmete kavuştuğunda bu gelenek gündeme geldi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında bu yün ağartma bayrağı evimizin balkonuna asmayı planladık.
Aşağıda, Karşıyaka’daki evimizin balkonunda asılı fotoğrafını gördüğünüz
Türk Bayrağı’nın bilinen ve bize anlatıldığı kadarıyla tam 70 senelik bir geçmişi var.
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere aramızdan ayrılanları da saygı ve rahmetle anıyoruz.
Ne mutlu bizlere ki;
hem Türk Bayrağı’mızın, hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin kıymetini biliyoruz.
Tufan Atakişi 0 532 311 30 33
Yazıları posta kutunda oku