KUR’AN İLAHİ MİDİR?.

İşte İlahi Olmadığına ve Olamayacağına ilişkin Bazı Ciddi Tespitler:

1) KUR’AN MUHAMMED ZAMANINDA VE ONUN TARAFINDAN TOPLANMAMIŞTIR.

Öldükten 2 yıl sonra ve ” Kimin Elinde Ne Varsa Getirsin ” denilerek aylarca uğraşılarak toplanmıştır.

Bir Tanrı Kelamı, Peygamberi tarafından toplanıp muhafaza altına alınmaz mı?

2) AYET VE SURELERDE NÜZUL(İNİŞ) SIRASI YOKTUR.

Ayet ve sureler, birileri tarafından rastgele sıraya konulmuş durumdadır.

Tanrının gönderdiği kitaba müdahale edilebilir mi? Buna Tanrı izin verir mi?

3) BIKKINLIK VERECEK KADAR TEKRARLAR VARDIR.

Örneğin Rahman Suresinde aynı ayet 31 kere tekrar edilir. Bakara 47 ve 122 de ise ayetler tamamen aynıdır( Yine peygamber kıssaları defalarca anlatılır ve tekrar edilir)

Tanrı unutkan mıdır?

4) BİR KISIM AYETLER ARASINDA BAĞLANTI YOKTUR. BİR KONUDAN BAHSEDİLİRKEN ANİDEN HİÇ ALAKASI OLMAYAN BAŞKA BİR KONUYA ATLANIR.

Örneğin: HADİD-25’de; “Elçi Gönderdik, Kitap Verdik ” derken, aniden:”DEMİRİ İNDİRDİK” denir.

BAKARA–189’da ise: “Doğan aylar insanlar ve hac için vakit ölçüleridir.” derken cümlenin devamında aniden: “EVLERE ARKALARINDAN GİRMEK İYİLİK DEĞİLDİR ” denir.

Bir Tanrı kelamında böylesine anlatım bozukluğu olur mu?

5) ANLATILAN KONUNUN BİR KISMI BİR SÜREDE, DEVAMI BAŞKA BİR SUREDE YER ALIR. HATTA AYNI OLAY FARKLI FARKLI CÜMLELERLE ANLATILIR.

Özellikle peygamber kıssalarında.

6) AYETLERİN BİR KISMINDA “KİME HİTAP EDİLDİĞİ”, ” KİMDEN” VEYA “NEYDEN ” BAHSEDİLDİĞİ BİLE BELLİ DEĞİLDİR.

Örneğin: Rahman-31‘de: “İKİ SEGAL”den; Hicr-87 ’de “İKİŞERLERDEN YEDİ” den; Neml-82’de: DABBETÜL ARZ’dan; Kehf- 93-98 ’de: YE’CÜC ME’CÜC’den.. .vb.bahsedilir. Bunların ne olduğu belli değildir.

Tanrı böylesine belirsiz ve anlamsız kelimeler kullanır mı?

7) AYETLERİN BÜYÜK BİR KISMINDA KONUŞANIN KİM OLDUĞU BELLİ DEĞİLDİR.

Öyle ki; Bazılarında TANRI; bazılarında PEYGAMBER; bazısında ise CEBRAİL konuşur. HATTA MELEKLER BİLE KONUŞURLAR.( Bkz.Saffat–165; ve BAŞINDA “DE Kİ ” OLMAYAN AYETLER)

Adı üstünde Tanrı kelamı..! Böyle bir kitapta Tanrıdan başkası konuşabilir mi?

8) TANRI KENDİSİNDEN BAHSEDERKEN BAZAN “BEN”, BAZAN “O” BAZAN DA “BİZ” DİYOR.

Tanrı kendisi için “BİZ”veya “O” der mi?

9) MEKKE’DE İNEN SÜRELERİN İÇİNDE MEDİNE AYETLERİ; MEDİNE’DE İNEN SÜRELERİN İÇİNDE MEKKE AYETLERİ SERPİŞTİRİLMİŞTİR. (YANİ TAM ANLAMI İLE AYETLERİN BİRİ HANYA’DA BİRİSİ İSE KONYA’DA DENİLEBİLİR.)

Bir tanrı, ayetlerini böylesine karıştırır mı?

10) AYETLERİN;

► -BİRİSİNDE: TANRI KÜFREDER (Kalem-13);

► – BİR KISMINDA: HAKARET EDER (Tevbe -28: “Pislik”; Araf-179: Hayvan..vb);

► – BİR ÇOK SÜREDE: BEDDUA EDER ( İnsana bile “Kahrolası” der. Abese-17) ve

► – DEFALARCA YEMİN EDER ( Yaklaşık 300 kere )

11) AYETLERİN BİR KISMINDA İSE:
TANRI YARATTIĞI KULUNU ” KENDİSİNE RAKİP GÖRÜR” VE “ONA MEYDAN OKUR”.

“Haydi Kur’an’ın benzerini yazın bakalım” denir. Üstelik ayetin birinde “Kur’an’ın Tamamına” meydan okunurken; birinde “10 Suresine”; birinde “1 Suresine”; birinde de “Bir sözüne(ayetine) meydan okunur.( Bkz. Tur-34; İsra-88; Bakara-23-24; Yunus-37-38; Hud-13)

Tanrı yarattığı kulunu gücünü bilmiyor mu ki meydan okumuş olsun? Hem de böyle niye meydan okuyacağını da bilmeden..!

12) AYETLER ARASINDA ÇOK CİDDİ ÇELİŞKİ ve TUTARSIZLIKLAR VARDIR.

Bu çelişkiler öylesine çoktur ki.! Sayısı 650 ‘den fazladır. (Bu çelişkiler Postteizm isimli bir arkadaşla birlikte yaptığımız çalışma sonucunda: “KUR’AN’IN ELEŞTİRİSİ – ÇELİŞKİLİ VE TUTARSIZ AYETLER” isimli kitabımızda ayrıntılı olarak tek tek anlatılmıştır )

Bir tanrı kelamında çelişki olabilir mi?

13) AYETLERİN BİR KİSMİNDA “İNANILMAZ VE AKLA AYKIRI OLAYLAR”DAN BAHSEDİLİR.

Örneğin: Karınca ve kuş konuşur (Neml-18 22) Musa değnekle denizi yarar…vb)

14) AYETLERİN BİR KISMINDA İNSAN HAKLARINA AYKIRILIK VARDIR.

Örneğin: Kölelik, carıyelik..vb.(Nisa-3 )

SONUÇ:
Bütün bunlar sizce de KURAN’IN TANRI KELAMI OLAMADIĞININ VE ASLA OLAMAYACAĞININ YETERLİ BİRER DELİLİ DEĞİL MİDİR?

Peki..!

Şimdi SİZE İLGİNÇ BİR SORU SORALIM:

” Eğer böyle bir kitabı GÜNÜMÜZDE BİRİSİ YENİ YAZMIŞ OLSA İDİ KAÇ KİŞİ OKUMAYA DEĞER BULURDU ACABA?

LÜTFEN DOĞRU SÖYLEYİN. SİZ OKUR MUYDUNUZ? EMİNİM Kİ KAPAĞINI BİLE AÇMAZDINIZ. AMA MAALESEF KUR’AN’A YÜZYILLARDIR ÖYLE BİR KUTSALLIK ATFEDİLMİŞ Kİ BIRAKIN TÜRKÇESİNİ OKUMAYI ARAPÇASI EZBERLETTİRİLİYOR.
HAKSIZ MIYIM?.

İşte İlahi Olmadığına ve Olamayacağına ilişkin Bazı Ciddi Tespitler: - ehli kitab kurani kerim

Yorumlar

  1. mahmut demirkol avatarı
    mahmut demirkol

    oraj efendi..sen diğer 3 kitap için hiç yorum yapmıyorsun.bazı ayetlerde benzetmeler örnekler yapılmış.anlaşılsın diye.lakin sende inanç olmadığı için anlayamamışsın.şunu kafana sok.her ayeti herkez anlayacak diye bir şart yok..sen sana yarıyanı anla yeter.diyerleri uzmanlara ait..tekrar konular hatırlansın unutulmasın diyedir..anlaman kıt.sen din alimlerine sor sana anlatsınlar da öğren.kutsal kitaba saygısızlık etme

  2.  avatarı
    Anonim

    Sayın Demirkol,
    Öncelikle kaba, hoyrat ifadeleriniz için sizi ayıplıyorum.
    İkinci olarak ben de bir alimim.
    Üçüncü olarak özelde islam için eleştirilerimi belirtmem genelde dinlerin hepsini telin ettiğim gerçeğini değiştirmez.
    Dinler büyüklere anlatılan karanlık masallardır.
    Kur’anda Allahın edebiyat yaptığını, ya da söz sanatlarını kullandığını söylemek de ayrı bir safsatadır.
    Kitap kutsal değildir, insan ürünüdür, saygı gösterilecek bir tarafı da yoktur.
    Tam tersine dinler, kitaplar her zaman nifak kaynağıdır.
    Tam tersine dinler kişiliğe ve topluma zarar verir.
    Bu güne kadar dünyada iyi ve güzel ne başarılmışsa bu her zaman dinlere rağmen olmuştur.
    Toplumlar ne kadar dindarlaşırsa, o derece ilkelleşmiş, regerese olmuş, inovasyon yeteneğini yitirmiş, kendi içinde ve çevreleyen halklarla düşmanlaşmış, cepheleşmiştir.
    İnanmak demek bilmediğini uydurmak demektir.
    Bildiğiniz kavramlar için inançtan bahsedilemez.
    Ya da inandığınız kavramlar için bilgi, bilim söz konusu olamaz.
    Tıpkı kimya simyaya karşılık neyse, matematik numerolojjiye, astronomi astrolojiye karşılık neyse bilim de dine karşılık aynı konumdadır.
    Dikkat ederseniz bu ikilemlerin bir tarafı uydurma olanı, bir tarafı da gerçek olanı temsil eder.

  3. Oraj POYRAZ avatarı

    Allah ya da her kimse, onun varlığına ilişkin DOGRUDAN, NESNEL, KOLEKTİF, TEKRARLANABILIR bir gözlem ya da deneyim yok ki.
    Ortada olanlara bakarak ANLAŞILMAZ, ANLATILAMAZ, TANIMLANAMAZ, ÖLÇÜLEMEZ, DENEYIMLENEMEZ, herhangi bir tanrının ya da pek çoklarında ileri sürdüğü ve ortaya çelişkiler, paradokslar ya da mugallata koyan ISIMLER VE SIFATLARLA anlatılan Allah’ın yaratıcı olduğunu iddia etmek yalnızca HATALI BIR MANTIK YÜRÜTMEDİR.
    Yani safsata, fallacy(İng.), kıyas-ı batıl (Osmanlıca)
    Bak çiçek açıyor o halde hak din islam tek ilah Allahtır önermesi hatalı mantık yürütmedir.
    Bak çok karmaşık, bak çok güzel, o halde bunları Allah yarattı.
    Ya da kafam almıyor, bilmiyorum, anlamıyorum, cahilim o halde Allah var demek safsatadır.
    Keşke okullarımızda mantık ve felsefe dersleri anlatılsa.
    Doğru ve yanlış mantık yürütme nedir, nasıl olur?
    Allah ya da herhangi bir tanrıya ait tek bir KOLEKTİF, TEKRARLANABİLİR, NESNEL VE DOĞRUDAN GÖZLEM yoktur.
    Kişilerin bireysel halusinasyonları, sanrıları, rüyaları, hülyalarından başka elimizde olan birşey yoktur.
    Din üzerine yapılan bütün lakırdılar aklın patenajından ibarettir.
    Hz. İskender EVRENESOĞLU, Hz. Hasan Mezarcının diğer peygamberlerden hiçbir farkları yoktur.
    Hepsi de bireysel, kişiye özel, tekrarlanamaz, dolaylı iddialar söylemiştir.
    İlah olan bir ilah topluma tekrar tekrar, doğrudan, kendini göstermesi beklenir.
    İlah olan bir ilahın çocukça oyunlarla oyalanmaması doğal değildir.
    İlah olan bir ilahın paradokslar, çelişkiler, tezatlhar barındırmaması gerekir.
    İlah olan bir ilahın bir lafı diğer lafını, lafının başı sonunu tutması beklenir.
    İlah olan bir ilahın kişilerin cinsel yönelimleri, aktiviteleriyle uğraşması beklenmez.
    Evrenleri var eden bir ilahın dünyanın süfli, basit işleriyle uğraşması da beklenmez.
    İlah olan bir ilahın yarattıklarını birbirine düşürmesi, oyun etmesi, kandırması, onlarla eğlenmesi de beklenmez.

  4. Ragıp efendi avatarı
    Ragıp efendi

    mahmut efendi, inancınla kimseye zarar vermeden yaşa, insana saygısızlık etme. Herkes düşüncesini açıklayabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir