İnşaat sektörü zor günler yaşıyor. Maliyetler yüzde 100 artmış durumda. Bu da ev fiyatlarına yansıyor. İşçi çalıştırmanın da maliyeti arttı.
Gayrimenkul uzmanı ve Broker’ı Özkan Aydemir, konut fiyatlarının yüzde 100’ün üzerinde artması, kredi faizlerinin üç kat artmasının ev alacakları kara kara düşündürmeye başladığını söyledi.
Aydemir, konut kredi faizleri 0,69 iken 1 milyon liralık kredinin aylık taksidin 12 bin lira iken bugün aynı meblağdaki konut kredisinin aylık taksidinin 34 bin 532 lira olduğunu hatırlattı. Söyledikleri şöyle:
“Türkiye’de konut fiyatları pandemi dönemi ile başlayan düşük faizli krediler ve maddi genişleme sebebiyle hızla yükselişe geçti. Son zamanlarda merkez bankasının faiz artırımları, inşaat ve arsa maliyetlerindeki yükselişler ve enflasyon baskısı sebebiyle konut piyasası satışlarında gerileme başladı. Türkiye’de konut finansmanına erişim aylık yüzde 0,64 faiz oranlarından yüzde 3,39’lara çıktı. Örnek olarak yüzde 0,64’den 1 milyon kredi kullanımda aylık 11 bin 964 lira geri ödemeye bağlı toplam ödeme 1 milyon 435 bin iken şimdi yüzde 3,39’dan hesapladığımızda 34 bin 532 lira aylık ödeme ve 4 milyon 143 bin 800 lira toplam ödeme yapılmaktadır. Konut fiyatlarının son bir yılda yüzde 100’ün üzerinde artması özellikle orta seviyedeki vatandaşlarımızın konut edinmelerini de iyice zorlaştırdı. Büyükşehirlerde konut arzı talebi karşılayamaz hale gelmiştir. Haliyle bu sıkışma fiyatları yukarı çekmektedir. Önümüzdeki yıllarda büyük dairelerin yerlerini daha küçük ve kullanışlı dairelerin alacağını rahatlıkla öngörebilmekteyiz. Bununla birlikte son dönemde site aidatlarındaki artış ve hatta kira rakamlarına yakın yapılan ödemeler sosyal donatılı sitelere ilginin azalmasına sebebiyet vermiş durumdadır.”
Önümüzdeki süreçte fiyatlardaki artış ve ödeme araçlarındaki çeşitliliğin azalmasına bağlı olarak temelden veya inşaat yapımındaki konut projelerindeki satışlarının hız keseceğini belirten Özkan Aydemir’in görüşlerine kulak verelim:
“Satıcı piyasasından alıcının fiyat belirlediği bir sürece geçildiği çok açıktır. Firmaların son yıllarda fiyatların aşırı yükselmesi ve konut finansmanına erişimin zorlaşması ile şirket içi vadelendirme yapmaları, 2. el daire, araç veya arsa arazi takaslarını da kabul etmesi gerektiğini ısrarla belirtmekteyiz. Sektörde daralmanın her gün daha da hissedildiği bir dönemde olduğumuz gerçeğinin unutulmaması gerektiğine inanıyoruz. Nüfus artışı, alınan göçler, boşanma ve evlenme oranlarına baktığımızda yeterli konut arzının olmaması, yeni imar bölgelerinin açılmaması, mevcut imarlı bölgelerde altyapı çalışmalarının sağlanamaması, inşaat ve arsa maliyetlerinin sürekli artması fahiş fiyatların oluşmasına sebep oldu” dedi.
Fiyatlardaki artışlardan dolayı vatandaşların kaçak yapılaşma, hobi bahçeleri, tiny house gibi farklı arayışlara ve çözümlere yönelmeye başladıklarını belirten Aydemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde gayrimenkul satışı bir önceki aya göre yüzde 10 azalarak Eylül ayında toplam 280 bin 58 adete düşmüştür. Resmi verilere göre Eylül ayında 100 bin 839 konut, 144 bin 931 arsa-tarla, 11 bin 41 işyeri satılmıştır. 9 bin 898 gayrimenkul satışı ile Bursa 5. sırada, 7 bin 103 satış ile de Balıkesir 8. sırada bulunmaktadır. Son yıllardaki arsa tarla yatırımları da son 10 yılın konut işyeri satışlarının çok üzerine çıkmıştır. Vatandaşlarımızın bu konuda çok dikkatli olması gerekmektedir. Yapacakları yatırımlarda lokasyon, ulaşımı, bölgenin gelecekteki planlaması, altyapısı (su, elektrik, doğalgaz, yol gibi) ve işlevselliği (toprak yapısı, eğim, çevre şartları), tapu durumu, sahipleri, mülkiyet sorunları gibi hukuki detayları inceleme ve belediyelerin imar bölümü ve tapu kadastro dan bilgi almanızı şiddetle tavsiye ederim. Bu noktada kendi bölgelerinde aktif ve kuvvetli gayrimenkul ofisleri ve gayrimenkul danışmanları ile istişare içinde olmaları, işlemlerini yasal ve kurallara uygun ofisler vasıtasıyla yapmaları öncelikle vatandaşlarımızı ciddi risklerden koruyacaktır.”