„Yalakalık ve yağcılık, kendisine saygısını kaybetmiş insanların kendi çıkarları uğruna başkalarına gereksiz ya da hak etmediği iltifatlarda bulunmasıdır.”
CHP İstanbul İl Başkan Adayı Cemal Canpolat yaptığı açıklamada: “Kılıçdaroğlu’nun oturduğu koltuk Mustafa Kemal Atatürk`ün oturduğu koltuktur. Kılıçdaroğlu’na saldırmak, Mustafa Kemal’e saldırmaktır.” diyor.
Burada eleştirmeyi saldırmak olarak yorumluyor Canpolat. Bundan daha açık seçik yalaklık örneği olamaz. Canpolat, İstanbul İl Başkanlığı seçimleri öncesi yaptığı bu kabul edilemez bu görüşüyle, Kılıçdaroğlu’nun ve parti içi taraftarlarının kendisini açıkça desteklemelerini sağlamaya çalışıyor.
Bu korkunç yalaklığı eleştirenler de haklı olarak diyor ki, “Erdoğan’da Atatürk`ün Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyor. Bu açıklamaya göre Erdoğan’a saldırmakta Atatürk`e saldırmak olmaz mı?”
Cemal Canpolat kongrede yaptığı konuşmasında, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, hiçbir dayanağı olmayan ağır suçlamalarda bulundu. Bu hâksiz açıklamalarıyla Canbolat belki de bilerek ve isteyerek, AKP`nin önümüzdeki Belediye seçimlerinde İmamoğlu’na karşı kullanılacak ve saldırıya geçilecek malzeme verdi. Bildiğimiz gibi AKP için bu suçlamalarına doğruluğu önemli değil.
Epeyce zamandır söyleniyordu. CHP’deki bir kesim, Ekrem İmamoğlu’nu bu seçimlerde desteklemeyerek seçimi kaybetmesinden yana tavır sergilemektedir. Bunun ispatini hem de İstanbul İl Kongresinde Başkan adayı olan kişi, Cemal Canbolat, açıkça yaptı.
Ne yazık ki CHP`ye doğrudan zarar veren bu politikanın gerçek sorumlusu Kılıçdaroğlu’dur. CHP Genel Başkanı olarak girdiği 12 seçimin hepsini kaybetmesine karşın, Kılıçdaroğlu’nun hala istifa etmeyerek yeniden başkanlığa aday olmak istemesi, asla kabul edilir bir demokrasi ve CHP Politikası olamaz. Hiç kuskusuz etrafında, hak etmedikleri halde belli görevlere gelenler de ısrarla onun yeniden aday olmasını istemektedirler.
Demokrasiyle yönetilen ülke ve partilerde genel kuraldır ve etik bir siyasi anlayıştır. Girdiği genel seçimi kaybeden lider ertesi gün onuruyla istifa ederek, yeni bir liderin bu görevi üstlenmesine olanak sağlar.
Cumhurbaşkanlığı adaylığını yazılarım ve Almanya`daki konferanslarımla desteklediğim sayın Kılıçdaroğlu’nun, bu secim kaybından hemen sonra, 28 Mayıs sabahı istifa etmesi gerdiğini, Cumhuriyet gazetesinde 11 Temmuz’da yayınlanan yazımda belirtmiştim.
CHP`nin önümüzdeki Belediye seçimlerinde yenilgi yaşamaması ve CHP`lilerin seçim sandığına gitmesi isteniyorsa, Kılıçdaroğlu ve yanındaki kişilerin, yeni bir lidere ve kadroya, hem de destek olarak olanak sağlamları gerekmektedir. Türkiye`nin Kurucu Partisi olan ve Atatürk öncülüğünde kurulan CHP`ye yakışan politika budur.
Kurultaydaki konuşmasını beğeniyle izlediğim, değişimden yana olan Özgür Çelik’in İstanbul İl Başkanı seçilmesine sevindim. Kendisini kutlar başarılar dilerim.