Site icon Turkish Forum

ALLAH-TANRI; Kitabı KUR’AN! Ve, Akıl!? (3)

ALLAH-TANRI;Kitabı KUR’AN!Ve, Akıl!? (3) - zihin beyin akil carklar

ALLAH-TANRI;
Kitabı KUR’AN!
Ve, Akıl!? (3)

KUR’AN’ı anlamak söz konusu olduğunda;
tüm peygamberleri ve içerdiği her konuyu, tarihi olaylarını,
KUR’AN’ın anlattıkları ve KUR’AN’ın verdiği bilgi kadar, konunun-olayın içindeki ana evrensel mesajı bulmaya, anlamaya çalışarak araştırır, incelerim.
KUR’AN dışı kaynaklara;
hadis, sünnet, hikaye-rivayetlere anlatılan, dayatılan din bilgilerine, övgü, eleştiri kitaplarına hiç bakmam, itibar etmem!!
** (-KUR’AN’ın Arapça orjinal metninde yer alan kavram, kelime, sözcük kök anlam araştırmasını ve Türkçe’ye çevirisini özenle, araştırarak bilimsel yöntemlerle yapanlar hariç-)
Kendi aklımla anlama özgürlüğümle KUR’AN içinde kalarak(Yunus,37), KUR’AN ayetleri içinde cevabı ararım.
Yoksa, TANRI Sözü KUR’AN’ı anlamak yerine; güvenilirliği tartışılır hikayeler-rivayetler-anladıklarını anlatan insan sözü bilgiler içinde kaybolur gidersiniz!

(Ankebut,51)”Kur’an onlara yetmiyor mu?”

(Hud,17)”Kur’an’dan-[Vahyin gerçekliğinden] asla-hiç kuşkun olmasın! Kesinlikle-muhakkak o, Rabbinden gelen Hakkın tâ kendisi-Gerçektir.”

(Zümer,23)”Allah, sözlerin en iyisini-evrensel olan anlamını; ayetleri birbirine benzeyen ve (hükümleri, öğütleri, kıssaları) en iyi anlatımlı Kitap-Kuran olarak indirmiştir.”

(Nisa,122)”Bu, Allah’ın gerçeğin tâ kendisi olan Sözüdür. Söylesenize, sözü Allah’ınkinden daha doğru-tutarlı olan kim? Unutmayın ki sözlerin içinde en doğru olanı Allah’ın Sözüdür!”

(En’am,73)”Allah’ın Sözü hakikatin-gerçeğin tâ kendisidir-Sözü mutlak doğrudur.”

(Tövbe,40)”Yüce-en üstün olan, (her zaman) yalnızca Allah’ın Kelimesi-Sözüdür.”

(En’am,115)”Rabbinin Kelimeleri-Sözü doğruluk ve adaletle tamamlanmıştır. O’nun Kelimelerini-Sözlerini değiştirebilecek yoktur.”

(Nisa,87)”Allah’tan daha doğru Sözlü kim olabilir ki…?”

(Hucurat,13)”Ey insanlar! İnsanlığın ortak ilkeleri yoluyla tanışıp kaynaşasınız-ortak iyide buluşasınız diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık.”

(Şûra,8)”Allah dileseydi bütün insanları aynı inanç etrafında toplar-tevhit inancını benimsemiş tek bir millet-tek bir toplum yapardı. Uyarıcı elçiler göndererek, herkesi kendi yolunu seçmede serbest bırakmıştır-dünyada yaşayan insana sorumluluğunu yüklenmek şartıyla dilediği gibi inanma, dilediği gibi yaşama imkânı verdik.”

‘Benim inandığım gibi inanacak,
benim istediğim gibi yaşayacaksın’ baskısını içeren, zorlama inanç-yaşam dayatmasının-zulmünün olduğu ve maddeye-kula kulluk-şirkin oluştuğu, insanların köleleştirildiği tarihsel her sapma döneminde;
TANRI, peygamberlerine indirdiği kitapları aracılığı ile bu zulme son verilmesi için doğrularını bildirmiştir.

(Bakara,213)”İnsanlar tek bir topluluktu. Sonra (aralarında inanç farklılıkları ortaya çıkınca) Allah, müjdeleyici ve uyarıcı olarak nebileri gönderdi. Onlarla beraber anlaşmazlığa düştükleri konuları açıklayan hak yolu gösteren-gerçeği taşıyan Kitabı indirdi. Ancak kitap verilenler, kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra sırf, aralarındaki kıskançlık-doymazlık-azgınlık-denge noktasından sapma-yalancılık-zulüm-kibir yüzünden o Kitap hakkında ayrılığa düştüler. Sonra Allah Kendi bilgisi gereği, inananları, hakkında anlaşmazlığa düştükleri gerçeğe-hakka tekrar ulaştırdı.”

(Beyyine,4)”Önceki Vahiylere mazhar olanlar, kendilerine hakikatin apaçık belgeleri-Söze dayalı apaçık delil-Beyyine-Kuran geldikten sonra ayrılığa düştüler-parçalanıp bölündüler-[inanç] birlikteliklerini bozdular.”

(A’lâ,18)”Hiç kuşkusuz bu Kur’an, gönderdiğim Kitaplarda-geçmiş Vahiylerde de vardı-bu hatırlatmalar ilk çağların sayfalarından beri yapılıyor; bundan hiç şüpheniz olmasın.”

(Yusuf,111)”Kur’an kendisinden önceki İlahi Kitaplar-Vahiylerden doğru ve gerçek adına ne kalmışsa onaylayan-sürdüren, gerekli her şeyi etraflıca-ayrıntılı açıklayan ilahî bir metindir.”

(Âli İmran,3)”Allah, sana, kendisinden önceki kitapları(n asıllarını)-(tahrif edilmemiş yerlerini) tasdik edici-sadece içinde konu edilenleri doğrulayıcı olarak-doğru namına ne kalmışsa sürdüren bu ilâhi kelâmı-gerçeği içeren Kitabı-Kur’an’ı hak ile indirdi. O, daha önce de insanlara doğru yolu göstermek için Tevrat’ı ve İncil’i de indirmişti.”

Ve en nihayetinde,
son Kitabı KUR’AN ile;
‘inancın’, bireysel tercih, özgür seçim alanı olduğunu ve diğer yaşam alanları da dahil Kendisinin bile müdahil olmadığı tüm ‘özgürlük’ alanlarının sorumluluklarını, ilkelerini, sınırlarını Ayetleri ile bildirerek son noktayı koymuştur!

(Yunus,99)”Eğer Rabbin dileseydi yeryüzünde olanların hepsi topyekûn inanırdı(ama onları özgür iradeleriyle baş başa bıraktı).”

Ve,…
TANRI Kitabı KUR’AN ile;
duyguları da kontrol eden
işletilen, kullanılan ‘akıl’ı, düşünmeyi, tefekkürü sürekli vurgulayarak KUR’AN ayetleri ile, insanlığa son uyarısını da yapmış oluyor!

**(Hakkı Yılmaz alıntı:
Tefekkür; insanı taklitçilikten kurtaran, insanı insan yapan eylem. Tefekkür için önce akledebilmek, akledebilmek için de bilgili olmak lâzımdır. ‘Vahye kulak vermek’ de aynen ‘akletmek’ gibi Kur’an’da ‘tefekkür’ anlamıyla kullanılmıştır.)

**(Yaşar Nuri Öztürk alıntı:
Kur’an, akıl sözcüğünden türetilen takkul fiilini defalarca kullanır ve insanoğlunu, taakkule çağırır.
Kur’an, aklın çıplak mülkiyetini yeterli görmüyor, aklın intifa (kullanım) hakkını esas alıyor.
Sahip olduğunuz akıl, işletilen akıl mı, bloke edilmiş, üstüne oturulmuş, şunun-bunun vesayetine terk edilmiş bir cevher mi?
Taakkul yoksa insan, görüntüyle insan, hakikatte hayvandır.
Kur’an’a göre, taakkulun ayrılmaz ikizi bilimdir.”)

(Âli İmran,190)”Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, aklını iyi kullananlar-öz bilgi sevdalısı bilim adamları için ipuçları-deliller-kesin kanıtlar-göstergeler-alâmetler-belgeler vardır.”

(Zümer,9)”Hiç bilenlerle bilmeyenler bir-eşit olur mu? Ancak yalnızca akıl-iz’ân sahipleri bunun farkındadır-gereği gibi düşünürler!”

(Zümer,27)”Yemin olsun! Düşünüp akıllarını başlarına alsınlar diye, Kur’an’da insanlar için temsil ve kıssalar yoluyla her türlü dolaylı anlatım tarzını kullanarak deliller sunduk.”

(Yusuf,111)”Yemin olsun ki, resullerin ve halkların tarihinde-kıssalarında aklını işletenler-aklını kullananlar için, ders alınacak pek çok ibretler vardır.”

(Haşr,2)”Ey akıl sahipleri! Düşünün de artık ders-ibret alın!”

(Yusuf,109)”Yeryüzünde gezip dolaşmazlar mı; kendilerinden önce gelip geçmiş toplumların âkıbetlerini görüp ibret almazlar mı? Hâlâ akıllarını kullanmayacaklar mı?”

(Hac,46)”Yeryüzünde hiç dolaşmadılar mı ki, orada olanları akledecek kalpleri-düşünecek beyinleri olsun-onunla akıllarını kullansınlar-çalıştırsınlar ve işitecekleri kulakları olsun. Ama gerçek körlük, gözlerin körlüğü değil; kalplerin körlüğüdür!”

(Câsiye,20)”Kur’an, insanların kalp gözlerini-basiretlerini açan bir ışık-insanlar için aydınlatıcı belgeler-kalbî idrakler-insanlığın gören gözü-insanlara kurtuluş yollarını gösteren, kalp gözlerini açan kanıtlar sunmaktadır; kesin olarak inanmış-ilme susamış toplumlara doğru yolu gösteren bir rehber ve Allah’ın (insanlığa olan) sevgisinin bir açılımıdır-bir rahmettir.”

(A’raf,203)”Kur’an inanmak isteyen bir toplum için, Rabbinizden gelen, göz açıcı belgeler-beyanlardır-bir kavrama yöntemi-bir bilinç kaynağı-gönüllere açılan gözlerdir-bir yol gösterici ve iyiliktir-sevgi ve şefkat-merhamet kaynağıdır.”

(Nur,34)”Andolsun ki! Size, gerçeği apaçık gösteren ayetler, sizden önce gelip geçenlerden(kıssalar)-toplumlar[ın başına gelenler]den ibret alınacak dersler ve Allah’a karşı sorumluluk bilinciyle yaşamak isteyenler için öğütler indirdik.”

(İbrahim,52)”Kur’an, insanlar gerçeklerle uyarılsın, Allah’ın yalnız tek bir Tanrı olduğu bilinsin, akıl edenler-aklı ve gönlü işleyenler iyice düşünüp ibret derslerinden öğüt alsın diye; Allah tarafından yapılan tüm insanlara yönelik çağrıdır.”

(Muhammed,24)”Kur’an’ın anlamını, ne demek istediğini hiç inceden inceye düşünemeyecekler mi-Kur’an’ı akıl süzgecinden geçirmiyorlar mı-neden Kuran’ı araştırıp incelemezler-Kuran’ı irdeleseler iyi olur?! Yoksa kilitli mi beyinleri-kalpleri üzerinde kilitler mi var?”

(Nisa,176)”Allah, size açık-seçik hükümlerini bildiriyor-açık, açık söylüyor-açıklıyor-anlatıyor-açığa koyuyor ki sapmayasınız-şaşırmayasınız-karanlıkta kalmayasınız.”

(Yâsin,70)”Kur’an, diri-canlı-yaşamakta olanları uyandırması, uyarması ve gerçeği örten nankörler aleyhine Allah’ın gerekçeli hükmünü bildirmek için indirilmiştir.”

(Ra’d,2)”Rabbinizle karşılaşacağınızdan içsel olarak emin olmanız için-Rabbinize tekrar döndürüleceğiniz güne kâni olursunuz-kuşkunuz olmasın diye Allah bütün bu mesajları açık açık dile getiriyor-ayetleri ayrıntılı olarak açıklamaktadır.”

(Enbiya,67)”Sizin aklınız yok mu-aklınızı işletmeyecek misiniz-hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz-bu akıl tutulması neden?”

(Saffat,138)”Aklınızı kullanarak ders almayacak mısınız-aklınızı işletmeyecek misiniz-hâlâ akletmiyor musunuz?”

(Bakara,242)”Aklınızı kullanmayı öğrenmeniz için-aklınızı işletmeniz ümidiyle Allah ayetlerini açıklamaktadır-umulur ki aklınızı kullanırsınız…!”

(Ra’d,28)”Akleden kalpler yalnız ve yalnız Allah’ın indirdiği Kur’an’ı anlamakla-Allah’ı anmak-Allah’ın Zikri Kuran ile; zihindeki tüm soru işaretlerini gidermekle rahata kavuşur-huzur bulur.”

(Enbiya,10)”Yemin olsun-andolsun ki, biz, içinde (ihtiyaç-gereksinme duyacağınız ilahi öğretileri barındıran)-akılda tutmanız gereken her şeyin bulunduğu-her şeyi kapsayan bir Kitap-Kuran indirdik, öğüt ve uyarınız-zikriniz-şerefiniz yalnız ondadır. Hâlâ aklınızı çalıştırmayacak mısınız-aklınızı başınıza almayacak mısınız-bu akıl tutulması neden-aklınızı kullan(arak ondan yararlan)mayacak mısınız?”

(Zümer,46)”De ki: ‘Ey göklerin ve yerin yoktan var eden-yaratıcısı olan, gizliye ve açığı bilen-görülmeyeni, duyulmayanı, sezilmeyeni, geçmişi, geleceği, yaratılmış varlıkların kavrayış alanı dışındaki şeyleri de yaratılmışların akıl ve duyularıyla görüp gözleyebildiklerini de bilen-işleyiş yasalarını koyan Allah’ım! Kullarının ayrılığa düştükleri-tartışıp durdukları-ihtilaf ettikleri-uzlaşamadığı her konu hakkında Sen hüküm vereceksin-son noktayı Sen koyacaksın-son Söz Senindir!’ “

Exit mobile version