DÜNYA HABİTAT GÜNÜ

Ekim’in ilk Pazartesi günü, Dünya Habitat Günü olarak kutlanan bir gündür.Sürdürülebilir kentleşme, uygun konut politikaları, yaşanabilir çevrelerin oluşturulması ve toplumda barınma sorunlarına dikkat çekmek amacıyla düzenlenir.Dünya Habitat Günü boyunca,kentsel planlama,konut politikaları, çevre düzenlemesi,sürdürülebilir şehirler ve barınma sorunları gibi konular üzerinde odaklanan etkinlikler, seminerler, paneller, sergiler ve konferanslar düzenlenir.Bugün sağlıklı ve sürdürülebilir   konutların önemini vurgulamayı, kentsel dönüşüm projelerini desteklemeyi ve barınma sorunlarının çözümüne katkıda bulunmayı hedefler.

Beni çıldırtan günler tespit edip,kutlarlar,konferans ve paneller düzenlerler,sanki her şey güllük gülistanlıkmış gibi devlet yetkilileri bildiriler yayınlar ve sonra unutulur gider.

BM Genel Sekreteri António Guterres,‘kapsayıcı,yeşil ve sürdürülebilir büyüme amaçlarına ulaşma vaadini yerine getirebilmek için,şehirlerin ekonomik şoklardan,artan iklim acil durumlarına ve genişleyen eşitsizliklere kadar bir dizi zorlukla yüzleşmesi,yerel 2030 Koalisyonu aracılığıyla, bu krizleri temelden ele almak ve sürdürülebilir kentleşmeyi ilerletmek için tüm Birleşmiş Milletler sisteminin harekete geçirildiğini’ belirtmiştir.

BM Genel Sekreteri,şehirlerimizde,döngüsel ekonomilerin yaratılması  için,yerel sıfır atık girişimlerine ihtiyaç olduğunu; sıcak hava dalgaları sırasında kentsel alanların serinlemesine yardımcı olmak için yeşil alanları genişletmeye yönelik kamu çabaları olması gerektiğini; gıda israfını azaltmaya ve yerel üretimi teşvik etmeye yönelik toplumsal eylemlerin, gıda sistemlerimizi dönüştürmede önemli adımlar olduğunu söylüyor.

Gösteriş olarak büyük şehirlerde birkaç park yapılıp,sonra ülkenin her bir köşesindeki ormanlar kesilerek mi sağlanacak bu.Bilim adamlarına göre yakında ülkemiz çölleşecek.

Şehirlerimizde,daha fazla dirençlilik ve dayanıklılık oluşturmak ve savunmasız nüfusları daha iyi korumak için, sürdürülebilir altyapıya, erken uyarı sistemlerine ve herkes için uygun fiyatlı, yeterli konutlara çok daha fazla yatırım yapılması gerekmektedir.

Toplanan deprem ve deprem sigorta paraları seçimlerde kullanıldığı için,kentsel dönüşümde devlet yardım edemez çünkü para yok,halk enflasyon korkunç boyutlara ulaştığından karnını doyuramazken,nasıl evini depreme dayanıklı hale getirebilirsin.

Aynı zamanda eğitime, sağlık hizmetlerine, beceri geliştirmeye, dijital inovasyona ve girişimciliğe yatırım yaparken, elektrik, su, sanitasyon, ulaşım ve diğer temel hizmetlere erişimi iyileştirmek için her zamankinden daha çok çalışılması elzemdir. Bütün bunların yanında, küresel ve bölgesel işbirlikleri ile, yerel eylemler ve politikalar, tüm insanlar için kapsayıcı, güvenli, dayanıklı ve sürdürülebilir insan yerleşimleri inşa edilebilmesi adına zorunluluktur.

BM Genel Sekreteri António Guterres,“İklim kaosu ve çatışmalardan COVID-19’a kadar bir dizi zorluk en çok en savunmasız grupları vuruyor. Hızlı ve plansız kentleşme bu sorunların çoğunu şiddetlendirir, günümüzde bir milyardan fazla insanın konut sayısı yetersiz aşırı kalabalık yerleşim yerlerinde yaşıyor ve bu sayı her gün artıyor,elektrik, su, sanitasyon, ulaşım ve diğer temel hizmetlere erişimin yanı sıra herkese uygun fiyatlı konut sağlamak için daha acil eyleme ve daha fazla yatırıma ihtiyacımız var.

İstanbul’da yaşadığım için ve ülkenin en büyük şehri olduğu için oradan örnek vereceğim.Şehirlerin planlanması ve alt yapıları yeterli bir şekilde yapılmadığından yağmur yağar,logarlar tıkanır,trafik felç olur.

Şehirleri kadınlara ve çocuklara uygun hale getirmek, varsıllar ile yoksullar arasındaki, kentsel ile kırsal arasındaki ve kalkınmış ve kalkınmakta olan bölgeler arasındaki uçurumları kapamak anlamına geliyor.

İstanbul’da yaşayanlar bilir de,taşı toprağı altın diye bavulunu ,çoluk çocuğunu toplayıp gelen,elinde hiçbir mesleği olmayan insanların yaşadığı hayal kırıklığını hayal bile edemezsiniz.Sonra bu insanlar dağ başında bir yer bulup,derme çatma gecekondu dediğimiz semtleri oluşturdu.Caddenin diğer tarafına bakıyorsun yüksek binalar,pahalı arabalar,şık giyinmiş insanlar,toplumu ikiye bölüyor ve isyan eden yoksul halk başkaldırmaya başlıyor, çatışmalar  çıkıyor.Bu NewYokréta da böyle.

Kapsayıcı, güvenli, dayanıklı ve sürdürülebilir şehirler ve insan yerleşimleri son derece önemli,şehirler ve kasabalar ve toplumlar eşitsizliklere çözüm, herkes için yeterli barınma, iklim krizi ile mücadele ve salgın sonrası yeşil ve kapsayıcı toparlanma çabaları için yenilikçi çareler bulunmasına öncülük edebilir.

Bunun için de insan merkezli politikalar izlenmeli,sürdürülebilir tüketim ve üretim kalıpları teşvik edilmeli,yeşil,esnek altyapıya öncelik verilmeli.Dünya Habitat Gününde gelin birimize olan ortak sorumluluğumuzun gereğini yapacağımızı taahhüt edelim” dedi.

Dünya Habitat Günü’nün amacı tüm insanların en temel hakkı olan barınma konusunda çalışmalar yapmak ve tüm yerleşimlerde bu hakkı elde etme konusunda yaşanan eksiklikleri gidermektir. İnsanlara yaşadıkları kentin geleceğini belirleyebilecekleri güce sahip olduklarını hatırlatır.

UN-Habitat ile birlikte bu geniş çaplı mücadelenin konut ve yaşam alanlarındaki çözümleri aranmaktadır. Her yıl belirli temalar çerçevesinde bu sorunların dile getirilmesi, harcanan kaynakların doğru yönlendirilmesi ve sorunlara doğru yöntemlerle yaklaşılması programlanır.

Kentlerin sorunları Kentlerde yaşanan yoksunluk, evsizlik ve eşitsizlik konuları ve bir kentte bütün olarak hissedilen yoksulluk sorunlarına dikkat çekilir. Bu sorunlar dünyanın her bölgesinde yaşanmaktayken, sorunu yaşayan kişiler haricinde çoğu zaman göz ardı edilmektedir.

New York, Hong Kong ve İstanbul gibi metropol kentlerde dışlanan topluluklar, işsizler, evsizler ve gecekondu sakinleri gibi ortaya çıkan belirli kesimlerle sınırlı olduğu düşünülen sorunlar Afrika ya da bazı Orta Doğu ülkelerinde ulusal düzeyde ortaya çıkar.

Habitat kentsel yayılma ve beraberinde getirdiği sorunlar için kent planlaması ihtiyacını ve kentlerdeki büyümenin kontrol altına alınması gerektiğini ortaya koyuyor. Göç ve Fırsatlar Kentlerin gelişmesiyle birlikte köyden kente göç de artmaya devam ediyor.

Geçmişte %30’larda olan kentte yaşama oranı bugün %50 seviyesini geçmiş durumda.İnsanlar kentleri fırsatların kaynağı ve daha iyi bir yaşama açılan kapı olarak görmekte. Köyden göç edenlerin bir kısmı hayallerindeki fırsatları yakalayamazken, bu sonucun kente olan göçe bir etkisi olmamakta ve göç devam etmektedir. 

Şehirler, özellikle büyükşehirler gerçekten de birçok fırsatlar barındırır. Üretimin, tüketimin, canlılığın ve fikirlerin kaynağı şehirlerdir. Ancak şehirler insanlarla birlikte yaşamaktadırlar. Fırsatları yaşatmak için bu fırsatların sürdürülebilir ve ticari olarak “kârlı” olmaları gerekir. İnsanların çekindiği, dışladığı ve uzaklaştığı bölgeler bu biçimde fırsatlar yaratmaktan yoksundurlar. 

Bu bölgeler bazen bir mahalle, bir sokak ve başlı başına bir kent olabilmektedir. Adil kent, Adil yaşam Hakkı İyi planlanmış şehirler yeni iş kolları yaratabilir ve kent bünyesinde yeni girişimlere olanak vererek hem kent sakinleri hem de gelecekteki kentliler için de fırsatlar üretmeye devam edebilir.

Bunun dışında yoğun göç ve kente çekilen nüfusun verimli değerlendirilememesi sonucunda kent düzensiz bir şekilde büyür.Bu düzensiz büyümeyle birlikte kentlerde adalet ve eşitsizlik sorunları, sosyal ayrışma ve uca kayma görülebilmektedir.

Yanlış politikalar yüzünden köylü toprağını ve hayvancılığı bırakıp, şehirde ekmek aramak için yollara düştü.Köyden şehre göç şehirleri yaşanmaz hale getirdi.

Bu yetmiyormuş gibi,neden başka ülkelerin kabul etmediğini bildiğimiz,Suriyeli,Afgan ve daha pek çok ülkeden sığınmacı insanlar adı altında,genç güçlü asker tipli genelde erkekler gelmeye başladı ve yerleştikleri şehirlerin demografik yapısı bozmaya başladılar.Benim insanım işsizken bu insanlara yardım yapılmasını da benim aklım almıyor.

Eşitlikçi bir konut politikası bunun önüne geçmek için kilit bir rol oynamaktadır. UN-Habitat dünya genelinde eşitlikçi politikalar yürütmekte ve başkaları tarafından yürütülen bu politikaları desteklemektedir. Kent içerisindeki ayrışım ve adaletsizliğe karşı farkındalık yaratmak için çalışmaları devam etmektedir.

Küresel Isınmanın Etkileri Küresel Isınma ile ilgili sakıncaların artmasıyla birlikte Dünya Habitat Günü de atık yönetimi ve atık üretiminin azaltılması ile ilgili temalarla atık mücadelesine destek vermiştir.

Küçücük bahçemde bile ben bunun etkisini hissedebiliyorum.Hızla dünyada iklim değişiyor.Mevsimler garip bir şekilde oynadı. Baharlar yok oldu,direkt kış ve yaz var.Dengesiz bir şekilde aylarca bir damla yağmur düşmüyor,ya da bir ay gök delinmiş gibi yağmur yağıyor,ekilen arazileri sel basıyor,üretim mümkün olmuyor, insanlar ölüyor bu su baskınları ve yeni yeni meydana gelen fırtınalar yüzünden…

BM-Habitat Onur Parşömeni 1989 yılından itibaren verilmeye başlanmış ve günümüzde de dünyanın en saygın ödülleri arasında yer almaktadır. Ödül her yıl insan yerleşimleri, konut ve barınma politikaları, yerlerinden edilmiş topluluklar, büyüyen ve gelişen insan yerleşimleri ve Sürdürülebilir Kalkınma, Kent ve Topluluklar konularına yönelik çalışmalar yapan girişimlere verilir.

Bireyler, organizasyonlar, özel sektör, kamusal ve kamusal olmayan girişimler, çift taraflı ve çok taraflı yardım kuruluşları ve Habitat Ajandası’nın herhangi bir partneri bu ödüle layık görülebilir. 

İnsanca yaşamak hepimizin hakkı,öyleyse devletler politikalarını ona göre düzenleyecek,öyle konferanslar,bildirilerle olack iş değil bu,gerçek çözümler istiyoruz.

Ekim'in ilk Pazartesi günü, Dünya Habitat Günü olarak kutlanan bir gündür.Sürdürülebilir kentleşme, uygun konut politikaları, yaşanabilir çevrelerin oluşturulması ve toplumda barınma sorunlarına dikkat çekmek amacıyla düzenlenir.Dünya Habitat Günü boyunca,kentsel planlama,konut politikaları, çevre düzenlemesi,sürdürülebilir şehirler ve barınma sorunları gibi konular üzerinde odaklanan etkinlikler, seminerler, paneller, sergiler ve konferanslar düzenlenir.Bugün sağlıklı ve sürdürülebilir   konutların önemini vurgulamayı, kentsel dönüşüm projelerini desteklemeyi ve barınma sorunlarının çözümüne katkıda bulunmayı hedefler. - umran unlu

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir