Uçmağa varmış başta Atatürk olmak üzere yüce gönüllü dil bilimi uzmanlarını saygıyla anıyorum.
• Türk Dili Tetkik Cemiyeti(Türk Dil Kurumu/TDK)12 Temmuz 1932 tarihinde kurulmuştu.
• 26 Eylül’de toplanan Türk Dili Kurultayı 17 Ekim 1932’de çalışmalarını tamamlamıştı.
• Bu nedenle 26 Eylül Dil Bayramı ilan edilir.
• TDK yayınladığı bildiride “Türk dilini, ulusal ekinimizin(kültür) eksiksiz bir anlatım aracı durumuna getirmek;Türkçe’yi… tüm gereksinmeleri karşılayacak bir yetkinliğe eriştirmek”olarak açıklar.
• Mustafa Kemal’in “Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin inkişafında başlıca müessirdir. Türk dili dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır” sözleri unutturuldu, unuttuk!
• Milletin dilinde, kültüründe (ekini) yaşayan Türkçe esas alınmasaydı 1 Kasım 1928 yapılan Yazaç (Harf) Devrimi başarıya ulaşamazdı.
• 12 Eylül 1980 Amerikancı darbesini yapan gerici, karşı devrimciler Türk Devriminin kurumları TDK, TTK’nu 1983 kapatıp yerine Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu adı ile siyasetin emrinde yapıya dönüştürüldü.
• Kitle iletişim araçları eli ile halk ağzından çıkanı kulağının duymadığı zihin bulanıklığı yaşayan kütlelere dönüştürüldü.
• Bir zamanlar Türkçe’nin kalesi olan TRT de içinde olmak üzere medya(*)nın dile karşı duyarsızlıkları söz konusu sonucun nedeni olmalı.
(*) Madya kavramını Türkçesinin türetilememesi üniversitelerin Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerin ile Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun ayıbı sayılmalıdır.