Bugünkü yazımda gerçek anlamda insan olduğunu bildiğim, yüreğindeki sevginin hiç tükenmediği,kimin yardıma ihtiyacı varsa ,orada bulabileceğiniz bir dostumdan bahsedecegim…
Sevgili Ercan Osman Koroç;Bugün aramızdan ayrıldığını duydum,sevenlerinin başı sağolsun.
Hani bazı insanlar vardır hayatınızda…Hiç vazgeçemediğiniz ve asla da vazgeçmeyi düşünmediğiniz.Kapısına vardığınızda sımsıcak karşılar sizi.Bir derdiniz olduğunda,kendi derdiymiş gibi sahiplenir, günlerce çareler araştırır. Sana kardeştir…Sana arkadaştır…Sana evlattır…Hepsinden önemlisi sana gerçek bir dosttur…
Şebinkarahisarlı, baba Kadir Koroç Yunanistan (pityon)’da TCDD da gar müdürlüğü yaparken,batı trakya türklerinden Hidayet hanımla tanışıp Gümülcine’de evlenir.Bu evlilikten 1953 Nurten adlı bir kız çocukları ve 1956 da Ercan adlı oğulları dünyaya gelir.
1961 de Türkiye Ye kesin dönüş yaparak Kadıköy-Suadiye’ye yerleşirler.İlkokul Erenköy,ortaokul Göztepe ve liseyi Fenerbahce Lisesi’nde okuyan Ercan; Üniversiteyi Eskisehir Anadolu Üniversitesinde okuyup,Yüksek Lisansını da İstanbul Üniversitesi para ve bankacılık bölümünde yapmıştır.
1974 yılında bir yandan da Akbank’da çalışmaya başlayarak,hem çalışıp,hem eğitimini tamamlamıştır.
İşte kendisiyle tanışmamız tam da bu dönemde olmuştur.
“Emekli öğretmen maaşıyla,hem üç tane çocuk okutacaksın,hem de oğlunu okutmak için ABD ye göndermeye kalkıyorsun ve bizden bunun için kredi istiyorsun,güldürme insanı hocam,sana hiçbir banka kredi vermez,hangi parayla ödeyeceksin bu krediyi” deyip her bankanın kapısından geri çevrildigim,hayatımın en çaresiz gününde tanıdım kendisini…
Çaldığım son banka kapsıydı ve ben artık tükenmiş olarak,çocuklar gibi ağlamaya başlamıştım.Onurlu bir öğretmen olarak,kendi ülkemin bankalarından,çocuğumun okulu için kredi çekmeye çalışırken,üstüne üstlük birde aşağılanmıştım.Hayatımın en unutulmaz günü oldu o gün.
O gülen gözleriyle”ağlamayın ne olur,buluruz bir çaresini” deyip beni teselli edip,çay ısmarlayıp eve göndermişti.
Hic umudum yoktu… Ne yapıp yapmıştı ve oğlumun okulu için gerekli parayı bulmuştu.
1995 yılında Akbank’tan ayrılarak,Sümerbank da,Etibank da banka müdürü olarak çalıştı ve hala Turkhisbank Moda Şubesinde çalışmaya devam ediyor.
Gençlik yıllarında IETT de voleybol oynayan sevgili Ercan Koroc un kendi kaleminden dinleyelim bir de…
“Bankacilik mesleğinde 46. yılımı yaşıyorum.Hayatımdaki ilk ve tek mesleğim.Çok severek çalıştığım için kendimi bu konuda çok sanslı kabul ediyorum.
işime olan aşkımdan evlenmeye zaman bulamadım.Hayatımdaki önceliklerim;Ailem,hayvanlarım ve çiçeklerimdir.Özellikle kedi ve köpeklere karşı aşırı sevgim var.
Çiçeklere karşı olan sevgimi isterseniz şöyle ifade edeyim.2008 yılında Şile’deki yazlığımın balkonu Ev ve Bahçe Dergisinde Türkiye Birincisi seçildi.
İnsanlara,özellikle yaşlılara yardım etmeyi çok seviyorum.Hayatım boyunca kendime yapılmasını istemediğim hiç bir seyi baskasina yapmadım.
Dil,din,ırk,cinsiyet,zengin,fakir ayrımını asla yapmadım.
Çevremdeki insanlarin iyi gününde yanında olamasam da,kötü günlerinde daima yanlarında oldum.
Tek felsefem insan olmak.”
Gerçekten de öyledir.25 yıldır bir öğle yemeğine çıkarmayı başamadım.Ne zaman teklif etsem hep bir işi vardır.
” Ümran’cığım yemiş kadar oldum,çok teşekkür ederim.Çok yaşlı bir teyzemiz var mahallede bugün onu doktora götürecegim yemek saatimde…
Bugün kedim çok hasta veterinere götürecegim…
Hani geçen gelişinde yaşlı bir amca görmüştün ya burada,işte o düşmüş gidip ona yemeğini yedirecegim…
Komşum çok yaşlı,bugün bakıcısı yardım istedi ona yardıma gideceğim…”
Bunlar hiç bitmez Ercan Koroç’un hayatında…
Hani geçen yıl gardrobumu boşaltıp götürdüğüm Sevgi Derneği ni bile o bulmuştu bana.
Diyorum ki herkesin hayatında yüreği insan sevgisiyle dolu böyle dostlara ihtiyacı var.
Sevgiden başka verecek bir şeyimiz yok birbirimize…
Dünyada Ercan Koroç gibi insanlar çoğunlukta olsaydı, eminim savaş diye bir sey olmazdı.
Bilelim böyle insanların kıymetini…Bilemedik,erkenden bırakıp gitmişsin bizi…
Ben ne kadar şanslı bir insanım ki Allah seni çıkardı karşıma dost olarak.
Dünyadaki birkaç iyi adamdan bir tanesi…Sevgili Ercan…İyiki vardın,iyi ki hayatımdaydın…
Ayrıca sen çok güçlü bir insandın,nelerin üstesinden geldin…Eminim çok kısa zamanda sağlığına kavuşacaksın ve geleceksin bu dağ evinde,bu yazıyı yazdığım masada semaver çayları içeceğiz birlikte demiştim,gülüşmüştük.
Daha bir hafta olmadı konuşalı”İyileştim ümran,son bir kaç kemo,gelince bana ellerinle mantı açacaksın unutma”demedin mi gülerek.
Çok erken bırakıp gittin.Dünya çekilmez sensiz
Sen o kadar çok insana iyilik ettin ki onların sevgisi ve duası yeter sana …
Mekanın cennet olsun,dualarımız hep seninle olacak.seni hiç unutmayacağız.