Atatürk’ün Dini Nedir?
Atatürk’ün kişisel inançları hakkında kesin bilgilere ulaşmak zordur, çünkü bu konudaki düşüncelerini kamuoyu ile paylaşmamış ve özel hayatını sıkça gizli tutmuştur.
Dinin devlet işlerine karışmaması ve vatandaşların din ve inanç özgürlüğüne sahip olması gerektiği ilkesini vurgulamıştır.
Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanıdır. Atatürk, laik bir devlet yapısının savunucusudur ve laikliği Türkiye’nin temel ilkelerinden biri olarak benimsemiştir. Laiklik, devletin dini bir inanca dayalı olmadığını, tüm dinlere eşit mesafede durduğunu ve her bireyin din ve inanç özgürlüğünün güvence altında olduğu anlamına gelir.
Atatürk kişisel inançlarını genellikle özel ve kamusal yaşamından ayırmıştır. Özel inançları hakkında çok fazla detay vermemiştir. Ailesi ve yakın çevresi, Atatürk’ün gençlik yıllarında dindar bir ailede büyüdüğünü ancak zamanla dinle olan ilişkisinin değiştiğini belirtmiştir.
Atatürk, modern Türk devletini inşa ederken laik, bilimsel ve çağdaş bir yönetim anlayışını benimsemiş, dinin kamusal alanda değil özel alanda yaşanması gerektiğini savunmuştur. Bu çerçevede, dinin devlet işlerine karışmaması ve vatandaşların din ve inanç özgürlüğüne sahip olması gerektiği ilkesini vurgulamıştır.
Ancak, Atatürk’ün kişisel inançları hakkında kesin bilgilere ulaşmak zordur, çünkü bu konudaki düşüncelerini kamuoyu ile paylaşmamış ve özel hayatını sıkça gizli tutmuştur.
1926-27 yıllarında Atatürk ile röportaj yapan Grace Ellison’ın 1928 yılında yayımlanan “Turkey Today” adlı kitabının 24. sayfasında İngilizce olarak yazdığı iddia edilen aşağıdaki sözler kaynağından kontrol edilmelidir:
Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükûmetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir. Âdetâ halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini, gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır.
Mustafa Kemal ATATÜRK