Değerli okuyucu,
Türkiye’nin yakın tarihindeki iki uğursuz ‘12 Eylül’ün ardından, yarından itibaren yeni bir yazı dizisine başlıyorum.
Başlığı ‘Marx’ta Para’.
Türk okuyucusunun bilmediği ya da tamamen yanlış bildiği iki sözcük.
Biri, duyulduğunda tüyleri diken diken eden, ancak kesinlikle belirteyim ki doksan milyonluk Türkiye’de doksan kişinin bile gerçekten tanıyamadığı bir kişi.
Ya da, hakkında ne duymuş ne okumuşsa, baştan sona çarpıtma, baştan sona eksik, baştan sona yanlış olan biri.
Diğeri, yatağa her girip gözler kapatılığında rüyalara giren bir ‘şey’.
Görünüşte değer verilmediği söylenen ama elde etmek için gece-gündüz peşinden koşulan bir ‘şey’.
Dahası, elde etmek için, ayırdında olmadan bile olsa, kendinden çok şey vermeye hazır olunan bir ‘şey’.
Sözü uzatmadan, bu yazı dizisinde baştan sona ‘matematik’ anlatacağımı belirteyim.
Matematiği çok sevmediğimi, bilenler bilir.
Kaldı ki, keraat cetvelini sekiz yılda ezberleyemeyen bir toplumuz.
Ancak, matematiğin kendisi başka, ‘matematiksel düşünme’ başka şeydir.
Nitekim, henüz sonlandırdığım ‘soyutlama’ yazıları, gerçekte ‘matematiksel duşünme’den başka bir şey değildi.
Marx’a gelince, tüm ömrünü insanlığa ‘iyilik’ olsun diye geçirmiş biri.
Yazdığı onlarca kitap, yüzlerce makalede matematiksel formül yok, denklem yok, geometrik grafik yok.
Sinüs, kosinüs, teğet, tanjant vb her ne var ise, onlardan hiçbiri yok.
Ancak, sonradan bu adam gerçekte ne demek istedi diye merak edenler, onun görüşlerini matematik formüllerle dile getirmeye çalışmışlardır.
İşte bu yazı dizisinde biz de Marx’ın görüşlerini ‘matematiksel bir dil’le açıklamaya çalışacağız.
İçinde ‘övgü’ yok, ‘küfür’ yok, ‘yalan’ yok, ‘çarpıtma’ yok.
Ama ‘dünyayı anlamaya’ yardım var, ‘düşünmeye çağrı’ var, yanlış bildiklerimizi ‘düzeltme olanağı’ var.
Aslında içinde düşünmek ve yeniden-düşünmek için ‘yok yok’ da denilebilir.
Otuz sayı süreceğini öngörebilirsek bir ay sürecek.
Eğer her gün okumaya fırsat bulamazsanız, bir dosyada saklamanızda yarar var diyeceğim.
Gerek görüldüğünde dönüp bakabilmek için.
Çok şey kaybetmeyeceksiniz ama ‘para’ olmasa bile ‘yeni bir şey’ kazanmış olacaksınız.
Bundan kuşkunuz olmasın.
Tüm içtenliğimle ‘iyi okumalar’ dilerken, haydi kolay gelsin diyorum.