İNCEDEN İNCEYE

2012 yılında “Buyurun Sayın İnce” adlı bir kitap yazmıştır.

 Attığı Tweetlerle, toplumu etkileyen Muharrem İnce“24 Haziran’da önce emek, insanca ve hakça bir düzen diyenlerin, baskı ve zulüm karşısında insan onurunun yanında yer alanların, tek adam düzenine karşı demokrasi diyenlerin zafer kazanacağına olan inancım tamdır.”

“Türkiye’nin huzuru, güvenliği, milletimizin ve çocuklarımızın geleceği için Tayyip Erdoğan’dan kurtulmak istiyoruz”

“Köy Enstitüleri’nde uygulanan eğitim ve öğretim modeli sadece bizlere değil, dünyada birçok ülkedeki eğitim uygulamalarına esin kaynağı olmuş ve olmaya devam etmektedir”diyen bir Muharrem İnce var karşımızda.

 Hep bekledik Muharrem İnce’nin birgün CHP nin başına geçmesini… Olmadı… Oldurulmadı…

Bizler belki de Kemal Kılıçdaroğlu’nun  bu günleri düşünerek,Muharrem İnce’yi Cumhurbaşkanı olarak görmek istediği için önünü kesmeye çalıştığını farkedemedik…Kimbilir…

Neden Cumhurbaşkanımız Muharrem İnce olmasın,İliklerine kadar Atatürkçü…Devrimlerden özellikle demokrasiden ödün vermeyen genç, dinamik, çalışkan,dürüst,halkın içinden gelen ve halkın dilini çok iyi anlayan,hak hukuk adalet kavramlarını kendine ilke edinmiş,çekirdekten yetişme CHP li,ömrü politika sıralarında geçmiş…

İnce”Sayın Meral Akşener’le ortak bir yanımız var, önce onu linç ettiler sonra onu linç ettiler. Linç edenler de aynı kişiler. Bunları konuştuk, ‘Tekrar görüşürüz’ dedik. Olay bundan ibaret.”, “İş birliği konuşması olmadı ama kaygılarımı ilettim. “dedi.

2018’deki Cumhurbaşkanlığı seçimde Recep Tayyip Erdoğan karşısında aday olarak gösterildiği CHP’den çeşitli eleştirilerle ayrılarak 2021’de Memleket Partisi’ni kuran Muharrem İnce gazetecinin “Bahsettiğiniz türde bir değişim olursa dönebilirsiniz yani?” şeklindeki sorusuna “Neden olmasın? O zaman orası Memleket Partisi’ne benzer zaten. Ben niye ayrılayım oradan?” yanıtını verdi ve partideki arkadaşlarının da kendisiyle birlikte geleceğini savundu. CHP de gerçek bir dönüşüm olursa CHP, Memleket Partisi olmuş olur. Genel Başkanı üyeler seçiyor, cumhurbaşkanı adayını üyeler seçiyor. Partide demokrasi var.Niye gelmesinler? O zaman gerek yok ki yeni bir parti kurmaya.”

Twitter’da  “Kemal Kılıçdaroğlu’na rakip olma cesareti gösteremeyen değişimciler,Tayyip Erdoğan’ı değiştiremez. Erdoğan’ı ben göndereceğim!” Sizce kimse kurultayda Kılıçdaroğlu’na karşı rakip olma cesareti gösteremeyecek mi?

Değişim isteğini anlarım fakat bu değişim kişilerin değişmesinden ibaretse, yeni gelen kişi de çok kısa sürede “eski” olacaktır. Yani yeninin eskimesi kolaylaşacaktır. Değişimden kasıt zihniyet değişimi ise, tüzük değişimi ise bunu anlamlı bulurum. Fakat değişim isteyen arkadaşlardan şöyle bir şey duymadım ben; Partinin genel başkanını üyeler seçsin, partinin cumhurbaşkanı adayını üyeler seçsin, milletvekilleri, ön seçimde gelsin. Böyle bir şey duymadım. “Sen git, ben geleyim.” Bu değişim değil ki! Siyaset bir cesaret işidir. Eğer bir değişim talebiniz varsa, köklü bir değişiklik talebinde bulunacaksınız, genel başkanı üyeler seçecek, cumhurbaşkanı adayını üyeler seçecek, milletvekillerini üyeler seçecek. Kendi partinizde demokrasi istemeden, Türkiye’de demokrasi isteyemezsiniz. Mesela Memleket Partisi’nde öyle, üyeler seçiyor Genel Başkanı. Ha bugün için üye sayımız az olabilir ama bu bir duruştur. Biz bunu savunuyoruz.

Siyaset kapalı kapılar ardında yapılan planlarla hesaplarla yapılmaz. Cesaret işidir. İkircikli tavırları seçmen sevmez, net duruşu sever. Yapılan açıklamalara bakıyorsunuz sürekli bir arka plan hesabı var, “onu istersem bu elimden gider” düşüncesi ile bir ileri iki geri adımlar, söylemler. Siyaset bu kadar hesabı kitabı pazarlığı kaldırmaz. Sizce Kılıçdaroğlu’na karşı aday olmak cesaret isteyen bir şey midir? Hem de şimdi?

Ülkenin siyasetini CHP içindeki çekişmelere hapsedersek bir yere varamayız. “Ülkemiz için ne yapmalı?” sorusunun cevabını iyi niyetli herkesle aramaya çalışacağız. “Ülkede ne olursa benim için en iyisi olur?”un cevabını değil “Ülke için neyin en iyi olduğu?”nun cevabını arayacağız. Bu arayışın sonunda siyasetten çekilmem gerektiğini görürsem çekilirim ya da aklınıza gelen herhangi başka bir fedakârlık için tereddüt etmem.

Memleket Partisi ülkenin en demokrat partisidir. Her türlü kararı üyelerine sorar kurullarında kararlarını alır. Türkiye’deki bir gazeteci olduğunuz için sorunuzu yadırgamıyorum çünkü siz de herkes gibi parti genel başkanlarının tek başlarına partileri adına her türlü kararı almalarını doğal karşılıyorsunuz. CHP’de gerçek bir dönüşüm olursa CHP, Memleket Partisi olmuş olur. Genel Başkanı üyeler seçiyor, cumhurbaşkanı adayını üyeler seçiyor. Partide demokrasi var. Niye gelmesinler? O zaman gerek yok ki yeni bir parti kurmaya.

“Bir milletvekili adayımız, eşim ve ben Antalya’ya gideceğiz. Milletvekili adayımız telaşla beni aradı.  Eşim o sorada 20 metre kadar ötedeydi, hemen çağırdım yanıma ve dedim ki; ‘Bak porno kasetim çıkmış.’ Baktı ve hemen ‘Yok, bu sen değilsin’ dedi. ‘Nereden anladın?’ dedim. ‘Bir, saat takmazsın. İki, kolunun altında kıl olmaz’ dedi. Ama işte bunu yaydılar.”

İnce, “Parti Meclisimizde, il başkanlarımızla önümüzdeki seçim sürecini değerlendirdik. Oy birliğiyle önümüzdeki yerel seçimlerde Memleket Partisi olarak yarışacağız. Bunun kararını aldık” dedi.

Muharrem İnce muhalefet partilerine ‘üyelik’ üzerinden bir ittifak çağrısı da yaptı. İnce “Gelin ittifak kuralım. Bir genel başkanın herkese milletvekilliği dağıttığı değil, üyelerin söz sahibi olduğu bir ittifak kuralım. Tüzükle yapalım bunu. Bunu yaparsak 400 bin dolara vatandaşlık sattırmayız. Otoriterleşen tek adam rejminden kurtulmanın yolu önce partilerde demokrasidir. CHP, İYİ Parti, Millet İttifakı ve dışarıda kalanlara, Zafer Partisi’ne sesleniyorum. Gelin üyelerin söz sahibi olduğu, genel başkanların diktatör olmadığı bir ittifak kuralım. Gelin Türkiye’nin önünü açalım” ifadelerini kullandı.

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin 2024 yerel seçimlerinde “kendi adaylarıyla” yarışacağını açıklamasının ardından seçim çalışmalarını, 30 Ağustos Zaferi’nin 101. yıldönümünde Dumlupınar’da başlattı.

Türkiye’nin “üçüncü yol” ihtiyacına yanıt olacağını belirtiyor. Partinin yerel seçime giden süreçte kurumsallaşacağını kaydeden kurmaylar, “İnce’nin Anadolu’da sevildiğini, bunun yerel seçim sonuçlarına etki edebileceğini” kaydetti. 

“30 Ağustos hutbesinde Mustafa Kemal Atatürk’ü anmayanlar; 15 Temmuz’da afişini parti binasına asmasın! Milli Mücadeleye vefayı geçtim, kendi elleriyle büyüttükleri FETÖ darbesinden sığındıkları bir insana rahmet okumayı çok görenler FETÖ’nün çocuğudur.”dedi.

Çok basit bir kere akıl, bilim yoktu. Bu seçimlerde bir menfaat ittifakı kuruldu. Millet ittifakı değil onun adı menfaat ittifakı. Bir ilkeler ittifakı olsaydı bu seçim kazanılırdı.

24’üncü dönemde Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) Türk Grubu üyesi oldu.

İnce, 4 Mayıs 2018’de partisi tarafından  2018 Türkiye Cumhurbaşkanlığı  seçiminde Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterildi. Bu karar aynı zamanda İnce’nin 2002 yılından başlayarak aralıksız olarak sürdürdüğü milletvekilliğinin seçim günü itibariyle sona ereceği anlamına geldi.İnce bu süreçte, 45 gün içinde 75 ilde 107 miting yaptı. Seçimde yüzde 30,67 oy oranına (15.216.199 oy sayısına) ulaşarak en yüksek ikinci oy alan aday oldu. Bu oy oranıyla 41 yıl sonra ilk kez (CHP) adayı yüzde 30 oy oranını geçmiş oldu.Seçimden sonra İnce ve destekçileri, CHP’de olağanüstü kurultay yapılması çağrısında bulundu ve CHP delegeleri arasında imza toplanmaya başladı. Yeterli imza sayısına ulaşılamaması nedeniyle kurultay gerçekleşmedi.

Sözcü gazetesi yazarı Rahmi Turan, 20 Kasım 2019 tarihli köşe yazısında CHP’li bir siyasetçinin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne giderek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüğünü belirterek, üç gün sonra bu ismin İnce olduğunu iddia etti; İnce iddiayı reddederken Turan özür diledi.Muharrem İnce, 4 Mart 2023 tarihinde Uğur Dündar’ın programında mahkeme kararı ile bu iddianın yalan olduğunun kanıtlandığını ve gazeteci Rahmi Turan’a karşı açtığı 3 kuruşluk davayı kazandığını açıkladı.

İnce, Sivas Kongresi’nin yıl dönümünde, 4 Eylül 2020’de Sivas’ta Bin Günde Memleket Hareketi” adında siyasi bir hareket başlattı.8 Aralık 2020 tarihinde, CHP den ayrılacağını ve Memleket Hareketi’nin partileşeceğini açıkladı.

8 Şubat 2021 tarihinde kamuoyuna bir basın toplantısı gerçekleştirerek CHP’den resmi olarak ayrıldı. 17 Mayıs 2021 tarihinde var olan Memleket Hareketi’ni Memleket Partisine dönüştürdü. 17 Mayıs 2021 itibarı ile partinin genel başkanıdır. 18 Eylül 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı adayı olmak istediği iddialarına ilişkin “Evet istiyorum. Açıklıyorum: aday adayıyım” dedi.

 Muharrem İnce, 14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirilecek seçimde cumhurbaşkanı adayı olduğunu açıkladı. İnce’nin adaylığının resmiyet kazanabilmesi için 22-27 Mart 2023 tarihleri arasında yüz bin seçmenin imzasını toplaması gerekmekteydi.25 Mart 2023 tarihinde yüz bin imza toplayarak adaylık koşulunu sağladı.

Seçime az gün kala sosyal medya platformlarında Muharrem İnce’ye ait olduğu iddia edilen cinsel içerikli bazı fotoğraflar yayınlandı.Fotoğrafı yayanlar hakkında 11 Mayıs 2023 tarihinde soruşturma başlatıldı.Muharrem İnce adaylığını açıkladığından beri sürekli olarak FETÖ ile ilişkisi olanlar aracılığıyla hedef alındı.İlk günlerinde sahte montaj dekontlar hazırlandı ve külliyeden ise para aldığı iddia edilmişti. Fakat İnce mal varlığını açıklayarak bu iddiaları yalanladı. Cinsel içerikli fotoğrafların ise bir İsrailli porno sitesinden alındığı belirlendi bu şekilde yaşanan olayların kumpas olduğu anlaşıldı.

Memleket Partisi Genel Başkanı Başkanı Muharrem İnce, kendisine yönelik kumpas iddialarına karşı Türkiye Cumhuriyeti devletinin “itibarını koruyamadığını” söyleyerek cumhurbaşkanı adaylığından çekildiği,kendisine kurulan kumpasın arkasında “FETÖ ve PKK’nın olduğunu”, medyanın haber yapmadığını savunan İnce, muhalefeti de eleştirerek,“Bahaneleri kalmasın. Yoksa seçimi kaybettiklerinde bütün suçu bize atacaklar” dedi ve çekildi. 

12 Mart’ta, gazetecilerin Millet İttifakı lehine çekilmesinin söz konusu olup olmayacağı sorusuna, öncelikle adaylığının resmileşmesinin ardından, meydanların mitinglerin havasına bakacaklarını belirterek, “Olmuyorsa seçime 2 gün kala gereğini yaparız. Biz gereğini yaparız da başkaları da gereğini yaparlar mı acaba? Ben yaparım, biz memleket sevdalısı insanlarız” demişti.

11 Mayıs 2023 tarihinde ise Muharrem İnce, “45 gündür direniyorum. Adaylıktan çekiliyorum, bunu memleketim için yapıyorum. Hiçbir bahaneleri kalmasın. Seçimi kaybettiklerinde seçimin sabahı bütün suçu bize atacaklardı.” diyerek cumhurbaşkanlığı adaylığından çekildi.

Ne oldu!Kılıçdaroğlu çocukluğundan beri kendi partisinde yetişen İnce yerine,MHP ve AKP artıklarını,Sivas olaylarında seyirci kalanları topladı 6 lı masaya.Ayrıca seçildiğinde ülke için neler yapacağını anlatmak yerine,Erdoğan ve İnce yi eleştirmekten ileri gidemedi.Halkı kesin kazanacağız diye oyalayıp ,ne yazık ki ülkenin ,parlamenter rejimin,Cumhuriyetin kaderiyle oynayıp, sadece kendileri kaybetmekle kalmayıp,ülkeye de kaybettirdiler.

Muharrem İnce’nin ülke için neler yapacağını Youtube’daki videolarını, Tweetlerini,gazete haberlerini ve TV programlarını takip edelim. Denediklerinizin ülkeyi ne hale getirdiğini gördünüz,kumpaslara inanıp çok haksızlık ettiniz,en azından yerel seçimlerde bir de Muharrem İnce’yi deneyin.Şu ölü toprağını atın üstünüzden,deve kuşu gibi kafanızı kuma gömdüğünüzde sorunlar çözülmüyor.

Sanki başka adam var da biz mi göremiyoruz!Gelin siz sesime kulak verin, bırakın şu kumpaslarla”adam kazandı dedi,bizi yarı yolda bıraktı hikayelerini. Biraz okuyun ve araştırın,ezber bozun…

2012 yılında “Buyurun Sayın İnce” adlı bir kitap yazmıştır. - umran unlu

Yorumlar

  1. Erdoğan Özgenç avatarı
    Erdoğan Özgenç

    Hayranlık güzeldir ama siyaset bir bilim dalı olduğu için işe yaramıyor..,
    ***
    Bir hatayı düzelteyim Mayıs seçimlerinde Kılıçdaroğlu hiçbir zaman İnce aleyhinde konuşmadı…
    Hatta hiçbir zaman konuşmadı…
    Konuşmaz, birlikte çalıştığı hiçkimse aleyhine konuşmaz ve onların hatalarını ve suçlarını üstlenir..
    ***
    Dediğim gibi siyaset bir bilim dalıdır ve lafla peynir gemisi yürümüyor…
    Söylemlerinizle eylemleriniz birbirini tutmuyor,
    Sürekli ekmek yediğiniz tekneyi pisliyor ve teknede olan herkesi kötülüyorsanız,
    Sizden başkasının vatansever olmadığını düşünüyorsanız kaybedersiniz…
    ***
    Bu bir zaafiyettir rakipleriniz bunu kullanır..
    ***
    CHP’de mücadele edilir, kora kor dişe diş…
    Bırakıp gidilmez, kaçılmaz bunun adı ihanettir…
    Sayın Ecevit bu hatayı yaptı gştti DSP’yi kurdu…
    ANAP ve AP hatta MHP kurmayları kullandı kendini kayboldu gitti…
    ***
    Ona seçim kaybettiren yaşlı ve hasta olması değildi, CHP’ye ihanetiydi..
    ***
    Muharrem İnce Cumhurbaşkanı adayı yapıldığında tüm Türkiye arkasındaydı…
    Partinin kurmayları seviyeli ve özenli konuşmalar hazırladı kendisine…
    Bir süre sonra o planlı ve seviyeli konuşmaları bıraktı kendi kafasına göre konuştu ve bir gaf yaptı, kaybetti…
    ***
    Sonra gitti beş kuruş parası yokken trilyonlarca para harcanarak bir parti kurdu ilk söylemi ekmeğini yediği partiyi kötülemek oldu…
    ***
    Millet ittifakı kurulduğunda Kemal bey, kendisini defalarca davet etti…
    Tenezzül bile etmedi Kılıçdaroğlu ayığına gitti yine gelmedi ittifaka…
    ***
    Uzatmayayım başka adam var da biz mi görmüyoruz cümleniz hem CHP’ye hem ülkedeki son derece değerli ve vatansever insanlara ihanettir…
    Tek ve vazgeçilmez insanların olduğu yer Sultanlıktır…
    ***
    Aynısı AKP’de var zaten…
    ***
    Hayranlık güzeldir ama sürü psikolojisinin de temel kaynağıdır…
    ***
    Özetle;
    Ağaya sormuşlar; sizin ağalığınız daha ne zamana kadar sürecek, diye…
    -Sizin eşekliğiniz bitince, demiş…
    ***
    Sözüm elbette meclisten dışarıdır…
    Alan alır ve yarası olan gocunur…
    Armuda saplı üzüme çöplü diyerek seçim kazanılmadığı gibi
    Kendini ait hissettiğin partinin dışında bir partiye,
    O veya bu sebeple oy vererek de seçim kazanılmaz…
    ***
    CHP’de altı ok vardır, halkçılık temelidir ama bugün Alevi ve Kürt düşmanlığı CHP’nin halkçılık okunu kırıp atmaktadır…
    Herkesi kucaklamadan zafer kazanılmaz…
    Keşke Kılıçdaroğlu gibi diğer genel başkanlarda halkı kucaklasaydı…
    ***
    1992 yılından bu yana kazanılan tek yerel seçimin mimarı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.
    Ne çabuk unuttuk CHP tarihinde ilk defa baraj altında kaldı…
    Kılıçdaroğlu mu vardı o dönemde…
    ***
    Direne direne kazanacağız kaçan ihanet eden ve ekmek yediği tekneye pisleyenlerle değil…
    Böyle ve bunlarla kazanılacaksa zafer hiç kazanılmasın daha iyi…
    ***
    Solcu ve CHP’li olmak onurdur gururudur
    Ve ayrıcalıktır…
    ***
    Son seçimi benzeri hainler yüzünden kaybettik…
    Ortak özellikleri “zaafiyetti” AKMHP
    Bunları tepe tepe kullandı …Yani sayelerinde
    Kazandığımız seçimi kaybettik…
    İyi günler…
    Hayat kaldığı yerden devam ediyor
    Ama sizler hala kaldığınız yerdesiniz…

    Saygılar.,.

  2. Emrah Tanyel avatarı
    Emrah Tanyel

    Erdogan Özgenç bravo güzel özetlemişsiniz…

  3. Ümran Ünlü avatarı
    Ümran Ünlü

    Sevgili Erdoğan çok ağır yazmışsınız,keşke beni yakından tanıyabilseydiniz.Ben dededen,babadan CHP liyim,ama artık yeter sanki sadece muhalefet yapmak için oturmuş o koltuğa Kılıçdaroğlu,sanırım hiç iktidar olmayı düşünmemiş.Eğer gerçekten muhalefet yapmış olsaydı bu adam 22 senedir başımızda olmazdı.Hele bu son seçimde,deprem ve ekonomi sorunları iyice tırmanmışken.sizin gibi sadece şakşakçılık edenler yüzünden bugün CHP Atatürk yolundan ayrıldı.Keşke siz de ezberlenmiş sözleri tekrarlayacağınıza gerçek eleştirileri yapıp,hesap sorup,yanlışları düzeltme yoluna gitseydiniz.Kılıçdaroğlu İnce’ye oğlum dedi başını yedi,bir süre önce İmamoğlu^na oğlum dedi,yakındır onun da başını yiyecek demektir bu.Koltuklar emanettir,oturur,görevini layıkıyle yapar,zamanı gelince de daha birikimli gençlere bırakmak için vardır.Sıkı sıkı yapışıp kaybetmemek için her türlü yol mübahtır diye partiyi uçurumdan yuvarlamak değildir.Bakın yazdıklarınıza şimdiye kadar neyi başarmış,yerel seçimler dışında ki onun da destekle olduğunu cümle alem biliyor.Eleştiri yaparken seçtiğiniz sözcükler seviyenizi gösteriyor,sizi kendi çkurunuzda bırakıyorum.Benim ülke aşkımı eleştirecek adam daha doğmadı.Ben hiç bir beklentim olmadan sadece gördüğüm,duyduğum ve hissettiklerimi yazıyorum.

  4. Ümran Ünlü avatarı
    Ümran Ünlü

    Tek ve vazgeçilmez insanların olduğu yer Sultanlıktır…
    ***
    Aynısı AKP’de var zaten…
    ***
    Hayranlık güzeldir ama sürü psikolojisinin de temel kaynağıdır…
    1992 yılından bu yana kazanılan tek yerel seçimin mimarı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.
    Ne çabuk unuttuk CHP tarihinde ilk defa baraj altında kaldı…

    Sayın Erdoğan,adınızla müsemmasınız galiba…Size kendi sözlerinizle cevap veriyorum,nasıl çelişkiler içinde olduğunuzun farkına varın biraz ve lütfen biraz saygı…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir