EBEDİ DİREKTİF: “ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZ’DİR… İLERİ!”
Önce onca ateşi ve ihaneti gördük…
Sonra hey gidinin koca 26-30 Ağustos’u, Büyük Taarruzu heeeey…
Tıpkı, Amerikalıların, Birleşik Krallığa meydan okuyarak ilan ettikleri bağımsızlıkları, Fransızların Bastille’in işgali ile başlattıkları devrimin kutlu Temmuzu gibi Ağustos ayı da Türk ulusu için kutlu bir ay…
Küllerinden doğan bir ulusun müstevlileri denize dökmesini ve tüm mazlum ulusların umutlarının yeşermesini sağlayan, emperyalistleri “geldikleri gibi gitmek “ zorunda bırakan, ülkeye, tüm dünyada onur ve saygınlık kazandıran şanlı zaferin ayı…
Tarihte çok az lider, devlet adamı vardır, kararlı, gerçekçi ve aldığı kesin sonuçlarla tutarlılığını kanıtlamış olan stratejik direktifler verebilen…
Bu yetenek akıl ister, zekâ ister… Ne derseniz deyin basiret, vizyon, uzak görüşlülük ister… Engin ve derin bir birikim ister… Güven veren, yetenekli kadrolar ister… Ateş çemberinden geçmiş deneyimli, cesur lider ister…
26.Ağustos 1922 sabahı saat 05.30… Afyon-Kocatepe’den başlayan Büyük Taarruz, 30 Ağustos 1922′de Dumlupınar(Başkomutanlık) Meydan Savaşıyla taçlanır… Yunan Ordusu dağılmış, İzmir ve Bandırma yönünde etrafını, güzel İzmir’i yakıp, yıkarak kaçmaktadır.
Mustafa Kemal 1Eylül 1922′de Ordusuna tarihi emrini verir. Direktif, emrin sonunda kısa, veciz, özlü ve kararlıdır.
“Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları!
Afyonkarahisar, Dumlupınar Büyük Meydan Muharebelerinde zalim ve kendini beğenmiş bir ordunun ana unsurlarını inanılmayacak kadar az zamanda yok ettiniz. Büyük ve soylu milletin fedakârlıklarına layık olduğunuzu ispat ediyorsunuz.
Sahibimiz olan Büyük Türk Milleti geleceğimizden emin olmaya haklıdır. Muharebe meydanlarındaki maharet ve fedakârlığınızı yakından gördüm ve izliyorum. Milletimizin hakkınızdaki övgülerine aracı olmak görevini aralıksız ve devamlı yerine getireceğim. Başkomutanlığa öneride bulunulmasını Cephe Komutanlığına emrettim.
Bütün arkadaşlarımın Anadolu’da daha başka meydan muharebeleri verileceğini dikkate alarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü, kahramanlık kaynağını ve vatanseverlik onurunu birbirini geçmeye çalışarak ortaya koymasına devam etmesini isterim.”
“ORDULAR, İLK HEDEFİNİZ AKDENİZ’DİR. İLERİ! ”
“Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları” tanımlamasıyla Ordunun meclisin, milletin emrinde olduğunu, millet egemenliğini ifade eden bu muhteşem sözler, sadece müstevlileri denize dökmeyi amaçlayan askeri bir direktifi değil, aynı zamanda bir uygarlık projesini, kendini, çağdaş uygarlık düzeyini aşmayı sonsuza uzanan bir hedefi ifade ve işaret eder.
Şimdilerde en uzun kıyılarına sahip olmamıza rağmen bir türlü sahip çıkamadığımız o deniz uygarlıkların, bilimin, tarihin, sanatın, edebiyatın, iktisadiyatın, dünya nimetlerinin, doğal kaynak ve zenginliklerin, dünyada insandan yana ne kadar güzellik varsa, o eşsiz güzelliklerin denizidir.
30 Ağustos 1922’de başlayan ve sonsuza kadar sürecek olan istiklal ve uygarlık projemiz milletimize, halkımıza kutlu olsun…
Bir yanıt yazın