Sn.Ortaş, ” Deprem Gerçeğini Unutma Unutturma” yazısında zelzelenin neden olduğu can ,mal kayıplarını;yıkımlarını, acılarını anımsatmış.
” Vergi veren çalışan bir yurttaş olarak, ülkemizin önceliğinin deprem gerçeği ve buna uygun bir yaşam tarzı oluşturmak olduğunu talep ediyorum. ” tümcesi ile de istemini yazmış.***
Tabii bilimlerin bileşik kaplar yasası malum! Bileşik kaplar yasası:
Alt kısımları birbirine bağlı, değişik yükseklik ve değişik hacimlerdeki kapların içine konan sıvı, her kabın içinde aynı seviyeyi buluncaya kadar yükselir. Ancak sıvılar aynı cinsten değilse, bunların arasındaki yükseklik farkı, sıvıların özgül ağırlığı ile ters orantılıdır.Bunun toplumsal modellemede de kullanmak yanlış olmayacaktır.
* Halkın eğitim düzeyi yükselir de değer yargıları akla,mantığa uygun hale gelirse ne olabilir?
Bunun olumlu yansıması millet yaşamının her alanına olacaktır.
* Milli güç unsurlarının en zayıf halkası siyasi güç belli bir düzeyde ise, o düzeyden çok da farklı düzeyde kurum,kuruluş olmasını beklenemez. Hele ki 2002’den beri siyasi gücün erki aynı ellerde ise…!!!
* Genellikle bir örgüt, kurum, hatta toplum daha farklı, daha iyi olanına tahammül edemez, onu potansiyel bir tehlike olarak görür.Bu tehlikeyi de bir şekilde saf dışı etmenin yollarını arar ve bulur.
* Genellikle aynı düzenin üyelerinden farklı davranışlar beklenmemelidir. Çatışma var gibi görünse de gerçekte niteliksizlerde dayanışma vardır.
* Türkiye’de eğer tüm toplumsal kaplardaki seviyeyi yükseltmek istiyorsak, öncelikle halkın aydınlanmasından başlamak gerekir. Halkımız aydınlanır, yaşam kalitesi yükselir, değer yargıları değişir, özgüveni artarsa, politikada da, eğitimde de, bürokraside de, medyada da kalite yükselir. İşte tüm mesele bu nasıl olacak!
* Eğer toplumun gerçekten yaşam düzeyini yükseltmek, Türkiye’yi tam bağımsız, özgür, gerçek bir hukuk devleti olması isteniyorsa bunun bedelini ödemek ve savaşımını da vermek bir yurttaşlık görevidir.
* Hiçbir sorumluluk almadan,özveride bulunmadan güzel şeyler beklemek başkalarından özveri beklemek günümüzde bulaşıcı bir tinsel,toplumsal sorun diyebiliriz.
* Albert Kamü( Camus)’nün ” Örgütsüz bir halka güven olmaz. Örgütsüz halk bir yığındır. Örgütsüz bir halkın kapısı açıktır. Her geleni memnun etmeye çalışır.” sözü tam da ülkede bu sari hali anlatmakta.
Hele de ” Toplumsal belleğin taşıyıcısı,yenileştirme işevi “ni yerine getirmesi gereken meslek örgütleri,sendika idarelerini milleti/ülkesi ile sorunu olanlar yanından elkonduğu süreçte…..
Talebinin gerçekleşmesi için Sn.Ortaş’ın önerilerini öğrenmek “talebimiz” olsun….
Saygılarımla….28.8.2023 P.tesi