Turizm demek istihdam demektir. Konuya bu açıdan da bakmak gerekiyor. Son yapılan araştırmada 2033 yılına kadar 430 milyon kişiye istihdam yaratılacağı tahmin ediliyor. Küçümsenecek bir rakam değil.
Bize gelince:
Bu sezon otellerde işten çıkarmalar yoğunlaştı. Sektör temsilcileri 2023 sezonunda istihdamın önemli ölçüde artabileceğini söylüyor.
Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi’nin son raporunu değerlendiren turizm sektör temsilcileri, çeşitliliğin turizme katkı sağlayacağını ve turizmdeki büyüme arttıkça istihdamın da artacağını belirtti. Çünkü turizmin önümüzdeki sezon turizmde büyüme bekleniyor.
Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (World Travel & Tourism Council-WTTC), seyahat sektörünün geleceğine ilişkin pozitif bir tablo çizdi. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan rapora göre, sektörün küresel büyüklüğünün, 2033 yılına kadar 15.5 trilyon dolara ulaşması beklenirken; 2019’la kıyaslandığında yüzde 50’ye varan hızlı bir artış öngörülüyor.
Seyahat eden ülkeler arasında ABD, Çin, Almanya, İngiltere ve Japonya’nın başı çekmesi beklenirken; büyümenin işgücü piyasasına da yansıyacağı ve 2033 yılına kadar 430 milyon kişiye istihdam yaratılacağı tahmin ediliyor. Bu öngörüler gerçekleşirse, dünyada her dokuz işten biri, seyahat ve turizm bağlantılı hale gelecek. Küresel büyüme yıllık yaklaşık yüzde 2.6 olarak öngörülürken, seyahat ve turizm sektöründeki büyümenin ise yüzde 5.1’e ulaşacak.
Seyahat harcamalarının ülkelerin büyüme oranlarına göre değiştiğine dikkat çekilen raporda, Japonya’nın İngiltere’nin önüne geçtiğinin de altı çiziliyor. İlk 10’da yer alan ülkelerdeki çeşitlilik de artıyor. Fransa, Meksika, İtalya, Hindistan ve İspanya öne çıkan ülkeler arasında yer alıyor. Gelecek 10 yılda sadece ülkelerin çeşitliliği değil, Çin’in ABD’yi geride bırakması da en büyük değişimlerden biri olarak vurgulanıyor.
Çin’in pandemideki kısıtlamaları da kaldırmasıyla seyahat ekonomisini canlandırmada başı çeken ülkelerden biri olması bekleniyor. 2033 yılına kadar Çin’in seyahat sektörü ekonomisine yapacağı katkının ise 4 trilyon dolara ulaşabileceği ifade ediliyor. Bu tabloya göre, ABD’nin katkısı ise 3 trilyon dolar olacak.
Turizmde özellikle Latin ve Kuzey Amerika ile Avrupa’da 2019’daki normalleşmenin neredeyse yakalandığı, 2033’e gelindiğinde ise küresel seyahat harcamalarında en büyük payın yüzde 22.3 ile Çin’e geçmesi bekleniyor.
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, turizmde Türkiye’nin sayılı ülkeler arasında yer almaya devam edeceğini belirtti. Raporu değerlendiren Eresin, “Bu yıl doluluklarımızda bir miktar gerileme olsa da moralimizi elbette bozmuyoruz. Türkiye’nin konaklama sektörü başta olmak üzere hizmet sektöründeki kalitesini tüm dünya biliyor. Çeşitlilik açısından da belli bir noktadayız. Önemli olan her çeşit turizmin, genel turizm pastasından payını alabilmesidir” dedi.
Prontotour Yönetim Kurulu Başkanı Ali Onaran, raporun turizmin geleceği açısından umut verici olduğunu belirtti. Onaran “Dünya ekonomisi yüzde 2.6 büyürken, turizmdeki büyümenin yüzde 5.1 olarak gösterilmesi en önemli nokta. Dünya turizmi pandemi öncesini hemen hemen yakaladı. Pandemi öncesi 10-11 kişiden 1’i turizmde istihdam edilirken şimdi bu oranın 9’da 1’e gelmesi bekleniyor. Birçok sektörde istihdam azalırken, bu da çok önemli bir başlık. Rakiplerimiz çok ama Türkiye’nin daha uzun yıllar turist çekme potansiyeli var. Bugün turizmden aldığımız payı uzun yıllar koruyacağımıza inanıyorum. Son 20 yılda Türkiye’de turizm, dünya turizminden çok daha hızlı büyüdü. Pandemide turizm sektörü istihdam açısından çok kan kaybetti. Yerine konması bir yılda olmuyor. İtalya ve ABD’de de turizm sektöründe halen istihdam çok önemli problem” yorumunu yaptı.