21 Aralık 1963 tarihinde Kıbrıslı Rumların Enosis istekleri doğrultusunda Kıbrıs Türkleri yok etmek ve adadan silip atmak amaçlı başlattıkları saldırılardan sonra, Garantör Türkiye’ye yanlış ve yalan bilgi verilip onayı alındıktan sonra adada konuşlanması sağlanan BM Barış Gücü (UNFICYP), hep Rumların çıkarına olan davranışlarda bulundu. Gerçek görevini hiçbir zaman yapmadı.
1963-1974 arasında Rumlar Türk köylerine saldırırken sadece resim çeken BM Barış Gücü, 14 Ağustos 1974 günü Taşkent ve Baf’ta yaşayan Kıbrıs Türklerine “Rumlar sayıca sizden çok ve ağır silahlılar. Karşı koyarsanız hepinizi öldürecekler, Silahlarınızı teslim edin, barışı sağlayıp sizi koruyacağız” yalanı ile Kıbrıs Türklerinden silahlarını topladıktan sonra Rumların güle oynaya, naralar atarak yaptıkları katliama mani olmadılar ve uzaktan seyrettiler. Resim çekip, protesto bile etmediler.
Konu Türklere engel olmaya gelince aslanlar kesilen BM Barış Gücü, 14 Ağustos 1974 günü Atlılar, Muratağa ve Sandallar köylerinde yapılan katliama bırakın mani olmayı, haberleri bile olmadı.
Yıllardır, ara bölgedeki tarımsal arazilerine ulaşmak ve KKTC’ye geçmek için İngiliz üsleri barikatında konuşlanmış Rum memurların olumsuz davranışları nedeni ile ezgi çeken Pile köyünde yaşayan kardeşlerimizin, Rumların olumsuz davranışları ve kötü muameleleri yüzünden çektikleri sıkıntılara son vermek için KKTC hükümetinin ara bölgede yol yapmak amaçlı 1998 yılında BM’ye başvurmuş ve olumlu yanıt beklemiştir.
Başvurudan 2 yıl evvel, 1996 yılında, Rum tarafı bilinçli bir şekilde Türk arazilerini istimlak ederek bir kısmı ara bölgede olan Larnaka-Dikelya-Ayia Napa yolunu yapmış, başvurudan 6 yıl sonra da, 2004 yılında Rum tarafı aynı şekilde bir kısmı ara bölgede kalan Pile-Voroklini yolunu yaparken, Kıbrıs Türk tarafının tüm itirazları ve protestolarına rağmen BM Barış Gücü sessiz kalmayı ve müdahale etmemeyi tercih etmiştir.
Devamla; 2012 yılında tarafgir BM, Kıbrıslı Rumların ara bölgede Üniversite kampüsü kurmalarına ve 2020 yılında da Açıkhava sineması inşa etmelerine en küçük bir tepki bile koymamıştır. BM için her konuda Kıbrıs Rum tarafı haklı, Kıbrıs Türkleri de haksızdır. 1963 yılında, Rumların Türklere karşı uyguladığı soykırımdan beridir bu hep böyle oldu. T.C. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ünlü “Dünya Beşten büyüktür” sözünün nedenlerinden bir tanesi de, BM’nin her koşulda Hristiyanların ve Musevilerin tarafını tutmasından ve mağdur insanların gözüne baka baka ayırımcılık yapmasındadır.
Toplam uzunluğu yaklaşık 11.6 km olan yolun 7.5 kilometresi KKTC toprakları içinde, 4.1 kilometresi de ara bölge içinde yer almaktadır. Pile köyünde yaşayan kardeşlerimizin ulaşım sorununu kökünden çözecek olan bu yolun yapımı için 25 yıldır BM’den izin bekleyen Kıbrıs adasının eşit ortağı olan Kıbrıs Türk tarafı Pile – Yiğitler Yolu’nun tamamlanması için gerekli çalışmaları, BMBG’yi bilgilendirmek suretiyle 17 Ağustos 2023 tarihinde başlamıştır. Aynı gün, BM Barış Gücü yol yapımına engel olmak için kolları sıvamış, girişimlerini başlatmış ve hemen söz konusu yolun yapıldığı yere İngiliz ve Slovakya askerlerinden oluşan Barış Gücü ile onlarca araç, kamyon, dikenli tel, beton bariyerler ve engel çıkaracak diğer malzemeleri göndermiştir.
BMBG askerleri tarafından bölgede emniyeti sağlamak amacıyla bulunan polisimize ve yol inşaat ekibine KKTC toprakları içinde fiziksel müdahalede bulunulması, yol yapımına engel olunmaya çalışılması ve siyasi ayrıcalık içeren tutumu kabul edilemezdir.
Hem insan hakları şampiyonu olduğunu iddia edeceksin, hem de en basit insani haklar için her türlü engeli çıkaracaksın.
Karpaz yarım adasının en ucunda yer alan Apostolos Andreas manastırında papazın yanında Kelime-i Şahadet getiren Kıbrıs Türkünü, Avrupa Birliği İnsan Hakları Beyannamesine aykırı diye kınayacaksın ama aynı birliğin üyesi olan Danimarka ve İsveç’te, Caminin karşısında kutsal kitabımız olan Kuran-ı Kerimin yakılmasına izin vereceksin.
İki yüzlü olmak, çifte standart uygulamak ve sonra da Batı dünyasıyız diye caka satmak böyle bir şey.
Kıbrıslı Rumlar 1996 ve 2004 yıllarında ara bölgede izin almadan yol yaparken Kıbrıs Türk tarafının itirazlarını dikkate almayan BM Güvenlik Konseyinin 3 üyesi, ABD, Fransa ve İngiltere, yemeden içmeden ve de hiç vakit kaybetmeden kendi aralarında toplanmışlar ve Kıbrıs Türk tarafını kınamışlar.
BM’nin, BM İyi Niyet Ofisinin ve BM Barış Gücü’nün bugün Kıbrıs Türk tarafına karşı takındığı taraflı ve kabul edilemez tavır, tümünün ülkemizdeki varlığının sorgulanmasını gerektirmektedir. Bunula birlikte ülkemizde bizleri yok sayan, savunmasız Kıbrıs Türklerine katliam uygulamış olan Rumların cezalandırılması konusunda parmağını bile oynatmamış, kınama olsun yayınlamamış olan Birleşmiş Milletlerin, itibarını ve inandırıcılığını da zedelemiştir.
BM Kıbrıs adasında, adanın yerlileri olan Kıbrıs Türkleri ile Rumlarına eşit davranmayacaksa, artık çekip gitmelidir. BM’nin ve BM Barış gücünün taraflı davranışına ve kararlarına Kıbrıs Türkleri çok tepkilidir ve artık egemen oldukları topraklar içinde BM Barış Gücünün konuşlanmasını ve dolaşmasını istememektedir.
Yazıları posta kutunda oku