R.D.Laing der ki;
“Öldüğünüzde ölü olduğunuzu bilmezsiniz. Bu sadece başkaları için zordur. Aynı şey salak olduğunuzda da geçerlidir.”
Aynı şey, birilerinin kendi geçirdiği halüzünasyonları ile kendi kendini peygamber ilan edip ve kendi çıkarı için iktidarını güçlendirip ve taraftarını çoğaltması için ona yardım eden mürid olanlar içinde geçerlidir.
Dine inanlar esasında sorgulamaktan korkup kafalarını çalıştırmadığı için içerik olarak ölü olduklarının farkında bile değildir.
Ölü olmak kendi olmamaktır.
Din için sürüngen olmaktır.
Bunlar görüntüde sadece kişi olarak şeklen varlardır.
Çünkü bunlar akıl ve bilime karşı oldukları ve yaşam şekillerinden dolayı güdülmektedirler.
Çünkü din üretmez.
Ona inanaların ise kafası hiç üretmez.
Dine inanların herhalükarda mutlaka ya kafasının bir bölümü yada tamamı paslıdır.
Bundan dolayı salaklığı rehber edinmişlerdir.
Salaktırlar. Ölüdürler hemde yaşayan ölüdürler. Çünkü din aklı vücudunu terk etmiş, akıl ve bilim dışı cahil ve salak kişi üretir.
Son bilgi : Türkiye’de bugüne kadar ve en son iktidar döneminde hızlandırılarak ve sayıları çoğaltarak,
9 tane fen lisesine karşılık, 162 tane imam hatip yapıldı.
Sonuç: Türkiye, dünyanın en cahil ülkeleri sıralamasında ilk 10’a girmeyi başardı…
(Kaynak: Ipsos Mori araştırma şirketi)
Artık bunu okuyucu yorumlasın. Din insanı ve bir ülkeyi ne hale getiriyor görüyormusunuz..
Sefa Yürükel
Yazıları posta kutunda oku