Örneğin, Üç İbrani dinde, Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam Ortadoğu’dan çıkma.
Aynı kültürel, sosyal, ekonomik ve siyasi yapıdan çıkma.
Bu dinlerin bugüne kadar Ortadoğu coğrafyasına getirdiği sadece, baskı, zulüm, kan akıtma ve revandır. Bu dünyadaki bütün dinler için geçerli bir durumdur.
Çünkü bu dinler zamanında oluşturulurken gerçekten iktidarların iktidarı için yapılmamış “din” olsalardı, bugün Ortadoğu’da mutluluk ve refah olurdu.
Bunların olmaması, bu kendini sorgulatmayan ve zengin zümrelerin maşası olması için yapılan dinler ( esasında iktidar) sistemleri, aslında insanların düşüncesini paslandırıp birilerine ( krallara, padişahlara, derebeylerine, papazlara, hahamlara, imamlara, devlet başkanlarına, siyasetçilere vs) insanları binlerce yıldır güdülen ve sömürülen kollektif köle yaptı.
Çünkü bu dinler, tüm veriler göz önünde tutulduğunda, aslında insanların bin yıllardır körü körüne mistik bir inanca inanması için ve zengin zümrelerin boyunduruğu altına girmesi ve kaderine boyun eğmek adı altında zengin sınıflar tarafından kullanılan, zengin sınıfların bin yıllardır milyarlarca insana yaptıkları zulüm, gütme, baskı, sömürü ve kontrolün sorgulatılmaması için yaratıldı.
Bu dinler sistemlerinin, özellikle yahudilik, hıristiyanlık ve islam denkleminde gösterdikleri referans, adresi belli olmayan kutsal Tanrıdır ve onun gönderdiği “kutsal kitaplar” ve Peygamberler Musa, İsa, Muhammed ve bunun gibilerdir. Ama Tanrının gönderdiği denilen bu üç kutsal kitaplarında, tevrat, incil ve kuran, esasında, Sümer, Eski Mısır ve Eski Yunan hikayelerinin ve masallarının bileşeninden ve devamından başka bir şey olmadığını arkeoloji, dil bilim, etnografi ve antropoloji tarihsel veriler ve bilimsel olarak geçen yüzyılda göstermiştir.
Yani bu üç ibrani dinin kitabında yazılanlar esasında, Sümer, Eski Mısır ve Eski Yunan tarihindeki masal ve hikalerden başka bir şey değildir.
Bu kitaplar, bu kitapları okuyan ve aklı olan bilinçli kişiler için zaten kutsal sayılmaz.
Bu durum, sadece körü körüne ve sorgulamadan bu dinlere inanan ve maalesef milyarlarca zayıf insanlar için geçerli bir durum.
Halada bu durum, bugünde, bu şekilde insanlık için büyük bir tehlike olarak devam ediyor.
Bu çok açık.
Benim umudum, bundan sonra, bu dinlerdenilen zengin sınıfların çıkarına bir olgu olan; kontrol, baskı ve sömürü sisteminden kurtulmak için, dünyada, akıl ve bilimin önderliğinde, önce insanların tek tek ve sonrada kollektif olarak deizm ve ateizm denkleminde bir geçiş yakalamasıdır. Vede bundan sonrada yapılacak olan ise gittikçe din ve herşeye mutlak kadir denilen, hem insanları yaratıp ve önceden her insanın ne yapacağını bizzat doğarken tek tek kaderini çizen, sonrada onlara güya cennet ve cehennem vaadeden, çok güçlü denildiği halde hiç mükemmel insan yaratmayan Tanrıyı sorgulaması ve din denilen kör inancın bu yüzyıl içinde de, insanlar tarafından yapay zekanında gelişmesiyle ortadan kaldırılmasıdır.
Sefa Yürükel