1922’de Çanakkale’de çekilen fotoğrafta işgal askerleri ve bir Türk askeri yan yanadır. Yabancı gazeteden aldım. Peki, bizim arşivlerde niye yok bu fotoğraf? 1915’te geçilemeyen Çanakkale, 1918’de geçildi. Ders kitaplarında bu süreç yok. 1915’te geçilemeyen Çanakkale, 1918’de öyle bir geçildi ki işgalcileri çıkarmak için 3 yıl uğraşmışız. Yabancılar, Çanakkale’yi Türklere karşı savunmak için yığın yığın asker ve savaş gemisi getirdiler…
Kuşadası’ndan, Soma’dan, Balıkesir’den geçen görünmez bir çizgi çektiler. İstanbul’a kadar bu çizgiyi uzattılar. Adına Milne Hattı dediler. Hani Beşiktaş’ın efsane hocası Gordon Milne vardı; işte onun dedesi Soma’da çekmişti o çizgiyi. Türklere, “Bu çizgiyi geçmeyin, dedi. “Buradan ötesi tarafsız ve yasak bölgedir.”
Padişah, İstanbul’dan çıktığında o hat üzerinden seyahat edecekti. Sevr Anlaşması’nda bilakis padişahın ekibi istedi bunu. Ne mutlu ki o çizgiyi onların başında paralayıp hem padişahın hem milletin onurunu kurtaracak gözü pek bir dahi komutanımız vardı. Gazi Mustafa Kemal Paşa!
1922’de İzmir’i alınca, kutlu askerlerini bu tarafsız bölgeye doğru sürdü. İstanbul’u geri almak için. İngiliz hükümeti “tarafsız bölgeyi geçeni vurun” emri verdi. Geçtik. “Geri çekilin!” dediler. “Geri çekilme emri almadık.” diye cevapladık. Ateş edemediler. Kendi askerleri bile artık kendi hükümetlerinin emrine uymuyordu. Sonunda müzakere teklif ettiler. Mudanya Ateşkesi.
İşte o geçiş sırasında çekilmiş bu fotoğraf. Sulh içinde. Geçtikten sonra İstanbul’un idaresini aldık. Kısa süre içinde İtalyanlar ve Fransızlar, İstanbul’u ve bu bölgeyi terk ettiler. Ancak İngilizler çıkmıyordu. Dünyadan tepki ve baskılar geliyordu. Bir kriz doğdu. İşgalciler arasında bir bunalım. Adına Çanakkale Krizi dendi. Bu ilk krizdi. 2. Çanakkale Krizi ise Lozan’da yaşanacaktı.
Siyaseten öyle çaresiz kalmıştı ki İngiltere, bizden tek bir kurşun beklediler. Böylece savaş hukukunun devam ettiğine tüm dünyayı ikna edeceklerdi. İşte o tek kurşunun hikayesi böyledir aslında. Tuzaktır. Gazi Paşa’nın düşmediği bir tuzak.
Tüm bu mücadeleler yıllar içinde Türk çocuklarına unutturuldu. Kaynak, Zeynep Göldal Can.