Micelin yıldızlı restoranlar çoğalıyor. Daha önce İstanbul’da hizmet vermeye başlayan Michelin rehberine şimdi de Bodrum ve İstanbul eklenecek. Bunun çalışmaları şimdiden başladı. Temennimiz rehbere yemek konusunda iddialı diğer kentlerimizin de katılmasıdır. Ülkemizde birbirinden zengin mutfak kültürünün var olduğunu unutmamak gerekiyor.
Turizmdeki rakibimiz İspanya aynı zamanda Michelin restoranlarla ses veriyor. Bir birinden ünlü şeflerin hazırladıkları yiyeceklerden tatmak için günler önce rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Dünyanın en zenginlerinin bile İspanya’da Michelin yıldızlı restoranlarda yemek yedikleri biliniyor. Hatta özel uçakları ile yemek yemek için günü birlik İspanya’ya gelenler bile var.
Hemen belirtelim:
İspanya’daki Michelin yıldızlı restoranlardaki şefler deniz ürünlerinde harikalar yaratıyor. Mıchelin yıldızlı restoranların yaz-kış doluluk oranının değişmediğine de vurgu yapılıyor.
Dünyanın en prestijli restoran değerlendirme sistemlerinden biri olan Michelin Rehberi’nin seçkisine İstanbul’un ardından İzmir ve Bodrum da eklenecek.
Şimdi Bodrum ve İzmir gastrokent olarak öne çıkmanın heyecanını yaşıyor. Biz bu nedenle turizm kenti Bodrum için “yakışır” ifadesini kullanıyoruz. Bodrum gastrokent olarak kış turizmine de imza atacaktır.
Bodrum her açıdan zengin bir turizm kenti. Çeşitli mutfak ürünleri ile de ses getirebilecek kapasitesi var. Yöresel yemekler sihirli ellerde daha da değer bulacak. İzmir için de aynı şeyleri söyleyebiliriz.
Bodrumu sadece kültürel ve turistik belde olarak görüp değerlendirmemek gerekiyor. Mutfak zenginliği ile de biliniyor. Bundan böyle Bodrum gastronomi ile de dünyanın tanıdığı bir kent olarak öne çıkacak
İzmir ve Bodrum için yapılacak restoran seçimleri, Michelin’in İstanbul’daki ikinci seçkisi ile birlikte 9 Kasım‘da İstanbul’da düzenlenecek törenle duyurulacak.
Michelin Rehberi Uluslararası Direktörü Gwendal Poullennec, şu bilgileri veriyor:
“Geçen yıl İstanbul’daki ilk duraktan sonra, müfettişlerimiz yol haritalarına İzmir ve Bodrum’u koymaktan mutluluk duyuyorlar. Gerçekten de bu iki yer, sadece kültürel ve turistik deneyimler haricinde hak eden mutfak manzaralarına da sahip. İzmir ve çevresi, birçok genç şefin üst düzey gastronomi becerilerini sergilediği heyecan verici restoranlar sunuyorsa, Bodrum, lüks tatil köylerindeki yenilikçi konseptlerin yanı sıra çoğu geleneksel ve erişilebilir yemek mekanlarının çeşitliliği ile parlıyor. Bu iki yeni bölgeyi Michehlin Rehberi’ne ekleyerek Türkiye’nin kaçırılmaması gereken bir gastronomi destinasyonu olduğu mesajını dünyaya yaymayı içtenlikle umuyoruz.”
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise şu ifadeleri kullandı:
“İstanbul’dan sonra İzmir ve Bodrum’un da ‘gastrokent’ olarak öne çıkmasından mutluyuz. Tarladan sofraya yaklaşımıyla bölgenin en kaliteli ürünlerini harmanlayan yetenekli şeflerimiz sayesinde sürdürülebilirlik kavramını merkezine alan mutfak kültürümüzün zenginliğini dünyaya tanıtabileceğiz. Bu lezzetleri tatmak için İzmir ve Bodrum’a gelen ziyaretçiler, Turkaegean’ın turkuaz suları, tarihi mirası, tesis kalitesi ve kruvaziyer turizmine kadar uzanan sınırsız olanaklar karşısında hayrete düşecek. Önümüzdeki yıllarda daha birçok şehrin ekleneceğine yürekten inanıyoruz”