Türk Tarih Kurumu, Cumhuriyetimizin 100. Yıldönümünde Türkiye’nin iktisat tarihi ve iktisadi düşünce birikimi üzerine çalışanları bir araya getirmek için İzmir’de 19 Temmuz’da Kongre toplayacaktır. Karar çok yerindedir. Son yıllarda Türkiye’nin ekonomik olarak nereye geldiği, ekonomide hangi sorunlarla karşılaşıldığı, bunların çözüm yolları Kongre’de tartışılacaktır. Bugün karşılaştığımız sorunlar 100 yıl öncesinin sorunlarından çok farklıdır.
Son yüzyılda ekonomi teorisinde de önemli gelişmeler meydan gelmiş, bu gelişmeler Türkiye ekonomisine de yansımıştır. Bildiriler, bir yüzyıl sonrasına önemli bir miras olarak kalacaktır. Cumhuriyet döneminde İzmir’de beş İktisat Kongresi düzenlenmiştir. Bu süreçte İkinci (1981), Üçüncü (1992) ve Dördüncü (2004) Türkiye İktisat Kongrelerine bildiri sunarak katkıda bulundum. İzmir’de yapılacak Kongre’de de açılışta bir sunum yapacağım.
Cumhuriyet kurulmadan İzmir’de 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihlerinde toplanan Birinci Türkiye İktisat Kongresi’nin amacı, Lozan görüşmelerinin kesilmesinden sonra ülkenin siyasi bağımsızlık hedefinin ekonomik bağımsızlık ile tamamlanmak istenmesidir. Davetliler arasında Sovyet Rusya Büyükelçisi Arolof ile Azerbaycan Büyükelçisi İbrahim Abilof da vardır. Atatürk, açış konuşmasında günümüz için de geçerli olan çok önemli bir tespitte bulunmuştur: “Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadi zaferler ile taçlandırılamazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner.”
İkinci Türkiye İktisat Kongresi 2-7 Kasım 1981 tarihlerinde İzmir’de toplanmıştır. Amaç, Atatürk’ü anmak, Türkiye’nin hangi noktada bulunduğunu, geleceğinden ne beklediğini belirtecek görüşlerin açıklanmasına zemin hazırlamaktır. 24 Ocak 1980 Ekonomik İstikrar Kararları bu dönemde alınmıştır. Kongre, Türkiye ekonomisinin yeniden yapılandığı bir dönemde düzenlenmiştir. Kongre’de dışa açık büyüme stratejisinin gereği belirtilerek, bu kapsamda uygulanması gereken politikalar ortaya konmuştur.
Üçüncü İzmir İktisat Kongresi ekonomik ve sosyal dönüşümlerin hız kazandığı 1990’lı yılların başında, “21.Yüzyıla Doğru Türkiye” teması kapsamında 4-7 Haziran 1992 tarihlerinde İzmir’de yapılmıştır. Kongre’de ekonomik ve sosyal yapının 1980 sonrası gösterdiği değişimler irdelenerek ileriye yönelik politika önerileri geliştirilmiş, makroekonomik istikrarın gereğine ve küreselleşme sürecinde politik entegrasyonların önemine vurgu yapılmıştır.
Dördüncü İzmir İktisat Kongresi 5-9 Mayıs 2004 tarihlerinde Devlet Planlama Teşkilatı’nın koordinasyonunda gerçekleştirilmiştir. Kongre,“Türkiye’nin uzun vadede bilgi toplumuna dönüşmesi ve AB’ye üyelik perspektifi” teması çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Bu Kongrelerde makroekonomik istikrarın sağlanması ve sürdürülebilir ekonomik büyümenin gerçekleştirilmesi yönünde atılacak adımlar ön plana çıkmıştır.
Beşinci Kongre 30 Ekim-1 Kasım 2013 tarihlerinde yine İznir’de düzenlenmiştir. Kongresi’nin ana teması, “Küresel Ekonomik Yeniden Yapılanma Sürecinde Türkiye Ekonomisi”dir. Kongre öncesinde İzmir’de bir basın toplantısı düzenleyen dönemin Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Türkiye’nin, 2023 vizyonunda 2 trilyon dolar büyüklüğe ve kişi başı milli gelirinin de 25 bin dolara ulaşması beklenmektedir. İhracattaki hedefimiz ise 500 milyar dolar”demiştir ama bu hedeflere ulaşmak ne yazık ki mümkün olmamıştır.
İlk 4 kongrede Türkiye ekonomisinin temel sorunları ve özellikle makro ekonomik göstergelerdeki iyileştirmelerin nasıl gerçekleştirileceği tartışılırken, 5’nci Kongre’de Türkiye ekonomisinin dünya ekonomileri içinde ilk 10’a kısa sürede girmesi için neler yapılması gerektiği tartışması öne çıkan konuların başında gelmiştir.
Türk Tarih Kurumu’un Türkiye’nin iktisat tarihi ve iktisadi düşünce birikimi üzerine çalışanları bir araya getirmek için kongre toplama kararı çok önemlidir.
Kurum bu tarihi görevi yerine getirip, Cumhuriyetimiz yüzüncü yılında ekonomimizin röntgeninin çekilmesini sağlayarak gelecek nesillere önemli bir ekonomik miras bırakılmasına katkıda bulunacaktır. Kurumu ve katılımcıları katkılarından dolayı tebrik ederim. Bildiriler, bir yüzyıl sonrasına önemli bir miras olarak kalacaktır.
Kongrede alınan kararlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin 21. Yüzyılda sanayileşmiş ve gelişmiş ülkeler arasına girmesi için alınması gereken tedbirler için yol gösterici olacaktır.