BUGÜN FRANSA
PEKİ YA YARIN
Ulus olarak göz göre göre son sürat felakete koşuyoruz.
Bıkmadan, usanmadan 2016 yılından bu güne yazarak, çizerek anlatmaya çalışıyoruz.
Ama heyhat!
Kimin ne kadar umurunda
Sanki bu ülkenin sınırları yazı tura atılarak çizilmiş.
Sanki bu topraklar basit bir tombala oyunundan kazanılmış
Sanki bu vatan için milyonlarca insan kanını akıtıp canını vermemiş
Sanki bu ülkenin yarınları ve o yarınlarda yaşayacak olan evlatları, torunları hiç doğmamış
Sanki dilimiz koparılmış, kulaklarımıza kurşun akıtılarak gözlerimize mil çekilmiş.
İstisna durumlar dışında insanın başına ölüm de dahil olmak üzere hiç ama hiçbir şey habersiz veya birdenbire gelmez.
Sürpriz diye bir şeyde yoktur.
Gelecek sana yarınlarını bağıra bağıra haber verir.
O sesi işiterek ciddiye alan milletler huzur ve refaha ulaşırken duymak istemeyenler Suriye,Irak, Libya ve Afganistan ile aynı kaderi paylaşır.
Bugün Fransa’da yaşananlar yarın 20 kat daha şiddetli bir şekilde Türkiye’de yaşanacak olanların feryat figan habercisidir.
Yarın bizimde başımıza gelmesi neredeyse kesin olan 68 Milyon nüfuslu Fransa’da ki olaylar bir yabancı uyruklu gencin polis tarafından öldürülmesi ile başladı.
Ve bir anda ülkenin geneline yayılmış olan 500 bin civarındaki sığınmacı ve mülteci isyan bayrağını açarak bir anda sokaklara çıktılar. (Gayriresmi fakat güvenilir kaynakların verilerine göre bu rakam bizde 10 Milyon üzerinde. Yani Fransa’nın 20 kat fazlası)
Dükkanlar yağmalandı. Arabalar yakıldı. Yollar trafiğe kapatıldı. Turizm mevsiminde Eyfel kulesi, Louvre Müzesi ve Şanzalize meydanı da dahil olmak üzere Fransa’da ki trustik alanların tamamı ziyaretçilere kapatıldı.
Dünyanın en iyi teknolojik donanıma sahip olan Fransız polisi olayları bastırma da yetersiz kalınca ordu birlikleri sahaya sürüldü.
Dünyada kültür, sanat ve modanın başkenti olarak bilinen Fransa bu gün alevler içinde adeta savaş alanına döndü.
Fransız halkına zorunlu olmadıkça sokağa çıkmayın uyarıları yapılıyor.
Zararın milyarlarca EURO olduğu ve bunun uzun vadede Fransız ekonomisine çok büyük zararlar vereceği konuşuluyor.
Bu günlerde alev alev yanmakta ve çok zor duruma düşmüş olan Fransa’nın toplam nüfusu 67 Milyon civarında
Fransa değişik milletleri en kısa sürede asimile etmekle nam salmış ve bu alanda dünyanın başarılı politikalarını uzak ara önde götüren bir Avrupa ülkesi
Fransa dünyanın en büyük 7. askeri gücüne sahip ülkesi olarak kabul ediliyor.
Fransa dünyanın en büyük altıncı, Avrupa Birliğinin Almanya’dan sonraki 2. büyük ekonomisine sahip devleti olarak gösteriliyor.
Fransa’da kişi basına düşen milli gelir 41 Bin Dolar ve Fransız halkı satın alma paritesine göre dünyada ki en rahat ülke sıralamasında 9. sırada yer alıyor.
Fransa’nın Gayrisafi milli Hasılası 3 Trilyon Dolar. (Türkiyenin 4 kat fazlası)
İşte o Fransa sadece ve sadece 500 Bin insana teslim olmuş durumda ve sokağa dahi çıkamıyor.
Fransa’nın yukarıda sayılan verilerinin hiçbirine sahip olmayan ve hatta hayalini bile kuramayan Türkiye’de Fransa’nın 20 kat fazlası 10 milyon üzerinde kaçak yabancı, sığınmacı ve mülteci var ve bu nüfus Kilis ile birlikte bir çok yerleşim biriminde çoğunluğu sağlamış ve demografik yapıyı kendi lehlerine değiştirmiş durumdalar.
Üstelik bu kişiler Türkiye Cumhuriyeti devletinde Hatay başta olmak üzere bir çok ilimizin tarihsel olarak kendilerine ait olduklarını savunuyor ve birgün bunun gerçek olacağına inanıyorlar.
Dahada vahim olanı bugünkü iktidara oy verdiklerini ve iktidarın kendilerine borçlu olduğunu düşünüyorlar.
Şimdi altın soru şu…
Tanrı korusun ama Fransa’da olduğu gibi böyle bir isyan baş gösterirse sonuç ne olur?