Fars ile İran gerçeği
1924-de kadar İran adlandırılan yer Türk hakimiyetindedir. İngiliz desteği ile Hindistan’dan başlayarak bölgede Türk hakimiyetleri birer birer çöktürülüyor. İran adlandırılan yerde kökü (kimliği) belli olmayan eski Hollanda elçiliğinde seyis, sonralar Kacar ordusunda komutan olan Rıza Palani diye birisi ihtilal sonucu hükümeti ele geçiriyor. Bu adam sonralar Rıza Şah Pahlevi adı ile hüküm sürerken Batılı ırkçı ideolojilar temelinde “yeni” fars devletini kurup geliştiriyor. Hatırlayalım bu Rıza Palani’nin yazma okuması bile yok! Ancak, onu yönetenler (framasonlar) hepsi açık Türk düşmanı; okullarda öğretilen “tarihleri” gerçek dışı, eski fars “medeniyeti” propagandası yapan, “aryan” ırkını övüp savunan, fars ırkçılığını yayan boş hekayelerdir.
20. yüzyıl bölgede eğitim öğretim çağı olduğu için okullar yeni yeni açılıyor. Bu dönemde yazılan tekelci kitaplardan başka bilgi kaynağı olmadığından, manipüle edilmiş bu tarihsel kültürel bilgiler toplumda yayılarak gerçeklik kazanmış oluyor. Bu yanlış bilgiler üniversitelere, bilim ocaklarına sızarak da birçok ülkenin bilgi kaynağını etkileyip oluşturuyor.
Ne yazık Türkiye’de İran konusunda birinci el bağımsız yerli araştırmalar yok, olan bilgiler İran ya da genelde manipülatif Batılı kaynaklardan alıntılardı, bunlara bir sıra Osmanlıcı, dinci yazarların fars övücü eserleri de eklendiğinde bilgi kirliliği nedeniyle Türk toplumunda büyük bir fars-iran hayranlığı ortaya çıkıyor. Türk toplumu farsileri uygar, yüksek seviyeli zeki insanlar olarak algılarken, onlar Tüklere karşı nefret kusmaktalar. Bu durum, Şii Fars molla rejiminin dinci/mezhepçi tutuculuğu ile daha da netleşmiştir.
Not: İran’da olan bugünkü farsça denilen dil ya da fars “etnisitesinin”, tarihte adı geçen Parslar ile hiçbir ilgisi yoktur. Türk tarihini çaldıkları gibi fars/Pars adını da çalmışlar. Hititler, Bizanslılar neredeyse Parslar da oradalar!
Hilal
Köln, Almanya