Yaşlılık hastalığı olarak yaygınlaşan Alzheimer ve demas için uzmanlar alınması gereken tedbirleri açıkladı.
Alzheimer hastalığı, beyin hücrelerinin kaybı sonucu hafıza, konuşma, algılama, hesaplama, yargılama, soyut düşünme ve problem çözme gibi zihinsel yeteneklerin bozulduğu, sıklıkla da ilerleyici bir klinik tablo olan demansın en sık nedeni olarak görülüyor. Alzheimer Farkındalık Ayı dolayısıyla hastalık hakkında bilgiler paylaşan Uzman Dr. Ebru Parlayan, Türkiye’de Alzheimer hastalığının görülme sıklığının Batı ülkeleriyle benzer oranlarda olduğunu belirtti.
Türkiye’de 70 yaş üzerinde Alzheimer sıklığının yüzde 11 olduğunu ve 800 bine yakın demanslı hastanın üçte ikisini Alzheimer hastalarının oluşturduğunun tahmin edildiğini dile getiren Parlayan, şu bilgileri verdi:
“Uluslararası Alzheimer Hastalığı Derneği’nin yayınladığı rapora göre, 2018 yılında dünya üzerinde 50 milyon civarında tahmin edilen demanslı hasta sayısının eğer tedavi ve önleme konusunda büyük bir gelişme olmazsa 2030 yılında 82 milyona, 2050’de 152 milyona yükselmesi bekleniyor. Latince mens (zihin) kelimesinden türetilen, zihnin yitirilmesi anlamına gelen bir sendrom olan demans (demens), klinik olarak farklı şekillerde ortaya çıkabiliyor. Demansa neden, bazıları çok nadir olarak görülen 100’den fazla hastalık bulunuyor.”
İlk olarak 1906 yılında Alois Alzheimer tarafından tanımlanan Alzheimer’ın tüm demanslar içinde en sık görüleni ve tüm demansların yüzde 50-70’ini oluşturduğunu söyleyen Uzman Dr. Ebru Parlayan, şunları söyledi:
“Bu nedenle halk arasında demans dendiğinde ilk akla gelen Alzheimer hastalığı oluyor. Alzheimer hastalığında beyin içerisinde biriken patolojik plaklar ve proteinler beyin hücresinin ölümüne neden olur. Bu ilerleyici beyin hücre ölümü nedeniyle beyin işlevlerindeki bozukluklara bağlı olarak zihinsel işlevlerde gerileme, davranış sorunları ve günlük yaşam faaliyetlerinde bozulmalarla giden bir hastalıktır. Yaşın ilerlemesi Alzheimer riskini artıran en önemli etkendir. 65 yaşında yüzde 2, 70 yaşında yüzde 4, 75 yaşında yüzde 8, 80 yaşında yüzde 16, 85 yaşın üzerinde yüzde 30, 90-94 yaşları arasındaki kişilerde yüzde 40, 95 yaşın üzerindeki kişilerde ise yüzde 58’lik prevelans (görülme) oranları bildirilmiştir”
Alzheimer hastalığına yakalanmada risk faktörleri neler?
Uzman Dr. Ebru Parlayan, demans riskini azaltmak için önerileri şöyle sıraladı:
“Kan şekeri ve tansiyonun etkili kontrolü, karbonhidrat tüketimini en aza indirmek ve kilo kontrolü, düzenli egzersiz, sağlıklı ve dengeli beslenme, kadınlarda menopoz sonrası biyoeşdeğer hormon replasman tedavisi, uyku hastalıklarının tedavi edilmesi, depresyonu önlemek, sağlıklı bağırsak mikrobiyatasını korumak, stresten uzak kalmak ve stresi yönetmeyi öğrenmek, hayatın içinde aktif kalmaya devam edip yeni şeyler öğrenmek, antioksidan kullanımı, işitme kaybının erken giderilmesi, hücrelerin sağlıklı çalışması için vitamin (özellikle D vitamini, B vitaminleri, Folik asit, Çinko, Magnezyum, iyot) değerleri ideal aralıkta tutulmalı, ağır metal maruziyetinin azaltılması. Aile öyküsünde birinci derece yakınlarında Alzheimer hastalığı olanlarda risk 2-4 kat artar. Düşük eğitim düzeyi riski artırır. Down sendromuna sahip olanlarda risk artar. Apolipoprotein E-4 genotipine sahip olanlarda da risk 2-3 kat. Kadınlarda risk daha fazladır. Bunun sebebinin menopoz sonrasında azalan östrojen hormonu olduğu düşünülmektedir. Menopoz sonrası hormon replasmanı tedavisi alanlarda risk azalır. Kronik depresyonu olanlarda, tekrarlayan kafa travması geçirenlerde, kolesterol ve homosistein yüksekliği olanlarda, kontrolsüz hipertansiyon, diyabet ve insülin direncine sahip olanlarda risk artar. Tedavi edilmeyen işitme kaybı ve uyku apnesi hastalığı da yakalanma riskini artıran durumlardır”
Bir yanıt yazın