Gelişmekte olan (Ergen) ülkelerde artık eski usul politika yapılmıyor diye yıllarca sizlere naçizane bilgilerimi sundum. Bir kere daha hatırlatmak istiyorum…
Ergen Ülkelerde art niyetli politik yapılar, yapmak istediklerini (mutlak monarşi, otoriter yapı, mafyatik düzen, oligarşi, dikta, din devleti gibi aklınıza ne gelirse..) Çoğunlukçu Demokrasi örtüsü altına girerek, çoğunluğu ele geçirerek yapıyorlar.
İktidar olmak yada orada kalmak için İnsan zihnine yönelik bilimsel çalışmaların pragmatik olanlarından faydalanıyorlar. Şeytan ABD diye söylemleri olan bu tip insanlar, aslında ABD sisteminin saplantılı gizli hayranları ve manipülatif temsilcileridir. Bunlar ABD yönetimini bile kıskandıracak gelişmeler kaydediyorlar. Yani Ergen ülke iktidarları için boynuz kulağı geçti diyebilirim!
1- ABD sisteminde seçimleri açıkça destekleyen ve bağışta bulunan birçok zengin kişiler, büyük şirketler vardır. O sistemde bu YASALDIR.
2- Ancak, ergen ülkelerde YASA DIŞI ve ahlaksızca kamu kaynakları kullanılarak yaratılan yeni zenginler sınıfı vardır. Vatan millet mavrası ile bu sınıf, iktidarı destekler. İktidar da ülkenin imkanları ile onları besler ve kendine koruma kalkanı oluşturur. Bu tezgahı Amerika nasıl kıskanmasın!
3- Ergenlerdeki iktidarlar çoğunluğu yani iktidarı elde tutmak için bilumum inanç, vatan sevgisi, nefret duygusunu kullanırlar. Machiavelli’ye şapka çıkartacak takiyeler yaparlar. Seçmeni her açıdan kutuplaştırırlar. Çoğunluğu ele geçirene kadar bütün tavizleri verirler ve sistem kucaklarına düştüğünde, yürütmenin yanında yasama ve yargıyı, eğitimi, sağlık sektörünü, medyayı ve iletişimin kontrolünü kademe kademe ele geçirirler. Bu aşamadan sonra tek ölçüleri, kendinden olmayanlara nefretle ve yukarıdan bakmaktır. İşi ve aşı sadece kendilerinden olanlarla paylaşırlar.. Artanı kuyruklarına, kırıntılarıda kuyruklarının kuyruklarına bölüştürürler. Yani, yani kahpe düzenleri için demokrasi görselinde köleleştirilmiş, uyuşturulmuş bir toplum yaratırlar…
4- Her dediklerini taşıyacak yeni kişilikleri psikoloji biliminin, sosyal psikolojinin somut verilerini ile oluştururlar. Bin türlü hurafe ve insani zafiyetlerini kullanırlar. Yani kurşun askerleri sabırla çoğaltırlar. Kurşun asker yapamadıkları uyanıklara ise bir otlanma kapısı açarlar. Onları da paralı asker yaparlar. Amerikada ki iktidarlar bu durumu kısmen yapabilirler. Nasıl çatlamasınlar ki(!)
5- Ergen ülkelerde Sülü Osmanı bile mezarında ters çevirecek beyin fırtınaları yapılır… Mesela bir olalım diri olalım derken kastedilen sadece en tepedekilerin bekası ve birliğidir. Adam öldürmek, soygunculuk, ırza geçmek gibi her suçdan muaftır bunlar… Kurallar, suçlar ve cezaları, yönetilen sınıflar için geçerlidir…
6-Ergen ülkelerde feraset değil içgüdüler ile hareket edilir. Kendinden değilsen ya hain yada suçlu ilan eden güçlü bir afaroz sistemi zihinlere yerleştirilmiştir. Karşı çıkamayacakları bir dışlanma vardır. Çünkü yüzyıllarca masonlar, siyonistler, tarikatlar, kapalı sistemler, cemaatlar, tröstler, karteller ve Ergen Ülkelerin iktidarları, bireylerin LİMBİK sistemlerinde, amigdalalarında din yada benzeri yapılar ile bağımlılık yapan korku, endişe kalıpları oluşturdular.. İnsanlar bu yapıların, yanlış yaptıklarını düşünecek bir özgürlük alanı bulsalar bile zihinleri yoksunluk baskısı ile tekrar eski uyuşuk haline dönecektir…
7- Bilim ve ilim sürekli aşağılanır. Tutmazsa şüphe uyandırılır. Veya bilimin muazzam verilerini din verileri imiş gibi kullanarak zihinlerde bilim dışlanmaya çalışılır.
8- Eğitim görsel olarak çoğaltılılır ancak içeriyi boşaltılır. Ucundan ucundan hurafeler, subliminal mesajlar yerleştirilir. Çünkü Ergen ülke politik yapılarının, talan yapmalarının önündeki en büyük engel iyi eğitimli, ahlaklı ve eleştirel düşünen bireylerin yetişmesidir. Yazdıklarımın TÜRKİYE ile ne kadar benzerliği var eleştirel düşünmenizi isterim. Teknik olarak çok daha uzun bilgiler veririm ancak okumak duymak var olmak istemiyorsunuz ne yazık ki… Sadece geçmişle övünmek, günü yaşamak istiyorsunuz. Gelecek nesillerinize iyi bir miras bırakmak cesaret ve idealleriniz yok!.
Saygı ve sevgilerimle. 27 şubat 2023
Oguz SOLAK/ Uluslararası İlişkiler Uz.
Bir yanıt yazın