Sn. Dural’ın emek ürünü olan tespit, çözümleme, değerlendirmelerinin olduğu “Kılıçdaroğlu neden ve nasıl kaybetti? ” konu başlıklı yazısının ilgi görmemesi düşündürücü. Bu tür yazıların zihin süpürgesi işlevi gördüğünü kabul ederim.
Ancak yazdıklarının bazı kısmalarına katılmadığını da yazmalıyım.
Şöyle ki CHP ile ilgili Sn. Dural’ın :
· 9 Eylül 1923 günü kurdukları Cumhuriyet Halk Fırkası (Cumhuriyet Halk Partisi) sömürgeci emperyalistlere karşı bütün dünyada bağımsızlık için ayağa kalkan milletlerin meşalesi olan bir partidir.”
· Bu parti, millet egemenliğini kayıtsız ve şartsız savunan, aynı kuvacı ruha sahip milyonlarca Atatürkçünün inatla savunduğu “tam bağımsız, lâik, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olan Türkiye” uğruna yüz yıldır mücadele eden bir partidir.” çıkarımı tam olarak tarihi gerçeği ifade etmemektedir.
1946,1962,1992 olmak üzere üç kez kabuk değiştirtilen CHP’nin günümüzdeki parti ideolojisi, programı kompradorluk(**) denebilir.
yCHP olarak kendilerini tanımlayan zihniyetin elindeki parti mevcut iktidar zihniyetinin giriştiği yarış emperyalist AB(D)’ye “ben sana daha iyi hizmet ederim” noktasındadır.
Anılan uyarı yazısını kendilerine “millet ittifakı” denen millet ile alakası olamayan 6+X yapının oluşturulması öncesinde ve sürecinde yazmış olsa idi daha iyi olabilirdi. Algılarına teslim olmuş sadık seçmen üzerinde bir etkisi olmasa da tarihe not düşmüş olabilirdi.
Böyle yazdım ama Sn. Dural yazmış olsaydı o cephenin trolleri ve algılarına teslim olmuş mürekkep yalamışların çoğunca ihanetle suçlanması ihtimali de az değildir.
Unutulan Yıllar’ da Niyazi Berkes’in etraflıca anlattığı üzere İkinci Dünya Savaşı sürecinde antiemperyalist kimliğini yitirmeye, yozlaşmaya başlayan CHP’nin gayreti ile Amerikan demokrasisine (*) ilk adım atılır.
Ve çok partili ilk seçim 21 Temmuz 1946 gerçekleşir.
Seçime giden süreçte flamasında 6 okla sembolize edilmiş CHP, Cumhuriyet Devrimlerinden taviziler vermede Demir Grat (DP) ile yarışır.
Seçimi kazanan partinin önde gelenlerinden bazıları komünist yuvası diye karaladığı köy enstitülerinin, enstitü yönetici /öğretmenlerinin, enstitü çıkışlı öğretmenlerin başına örülen çoraplara değinip 1946-50 sürecini kısa geçiyorum.
17Mayıs 1960 Devrimi ardından yürürlüğü giren özgürlükçü anayasa kapsamında kapatılmadan siyasi arenaya dönen CHP’nin 16.Kurultay Bildirisinde(yıl:1962)
“Türkiye, demokrasiyi karşılaştığı tehlikelerden dünya çapında korumak için kurulmuş olan Batı ittifak sistemine ve onun temel direği olan NATO’ya sarsılmaz bir sadakatle bağlıdır. Türkiye bu bağlılığı aynı zamanda kaçınılmaz bir ödev saymaktadır.” ifadesi yer alır. (1)
2 Eylül 1980 darbesini “ Our boys done it-Bizimkiler başardı” diye Pantagon generallerinin duyurduğu darbe sonrası kapatılan CHP, 9 Eylül 1992’de tekrar açılsa da artık Cumhuriyet Devrimlerini gerçekleştiren tarihi CHP ile adı dışında hiç bir bağı fiilen kalmamıştır.
Millet İttifakı adlı 6+X yapının 14 ve 28 Haziran seçim sürecine ilişkin görüşlerim saklı kalmak koşulu ile noktayı koyalım.( Yazının 1.Bölümüdür)
Milleti ilgilendiren bu meselede yazdıklarımın “cirim”im kadar yer tutmadığının da ayırtındayım.
Saygılarımla.3.62023 Cumartesi
NOT: Ne denli kıymetli olursa olsun bir yazı eleştiriye mazhar olamıyorsa bir ekmek bile alım gücü kalmamış olan 2023 yılı ” 1 TL “kadar kıymeti yoktur.
(1 )http://kuramsalaktarim.blogspot.com/search?q=CHP
(*) Amerikan demokrasi nedir?
Demokrasinin iki çeşidi vardır.
‘Biri zor ve gerçek olanı, öbürü de kolayı, oyun olanı…
Topraksızı topraklandırmadan, işçinin durumunu sağlama bağlamadan, halkı esaslı bir eğitimden geçirmeden olmaz birincisi, köklü değişiklikler ister.
Bu zor demokrasidir ama gerçek demokrasidir. İkincisi kâğıt ve sandık demokrasisidir.
Okuma yazma bilsin bilmesin; toprağı, işi olsun olmasın, demagojiyle serseme çevrilen halk, bir sandığa elindeki kâğıdı atar.
Böylece kendi kendini yönetmiş sayılır.
Bu oyundur, kolaydır. Amerika bu demokrasiyi yayıyor işte. Biz demokrasinin kolayını seçtik, çok şeyler göreceğiz daha…(1954)
Daha geniş bilgi için bağ(link): http://www.tongucvakfi.org.tr/koumly-enstituumlleri.html
(**)Komprador: ülkelerinde yabancı ortaklar hesabına iş sözleşmesini yapan yerli aracı. Varlığı ve gelişmesi emperyalizme bağlı olan, her zaman emperyalizmin safında yer alan ve en karşı devrimci sınıfı temsil ederler.
Bir yanıt yazın