Bn. Sümer’e teşekkür ediyoruz.
Yalnız olmadığımızı duyumsattı.
1929 yılına ait bu resim bize ne anlatıyor?
Henüz Cumhuriyet yönetimine geçeli 7 yıl olmuş.
Her yaştan 10 yılda 15 milyon genç yaratacak olan Cumhuriyetimizin yöneticilerinin kararlılığını.
Onuncu Yıl Marşı’nda anlatımını bulduğu gibi(*).
Yakın gelecekte ülkeyi omuzlayacak olan çocukların gözlerin umut ışığı çakmak çakmak.
Aydınlık geleceğe inanan mazlum milletlerinin önderi de olan Ata’ya güven duyguları gözlerinden okunan Cumhuriyet kadınları.
Cumhuriyetin ordusunun subayları da göreve hazır.
“Çıktık açık alınla on yılda her savaştan,
On yılda onbeş milyon 1946’dan sonra genç yarattık her yaştan;
Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan;
Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan”(**)
***
Milleti ve yurdu ile sorunu olmayanların Bn. Sümer gibi özlemleri güçlü ve yüksek
Anacak 1946’dan sonra tedricen tavsatılıp yürürlükten kaldırılan ve unutturulan Cumhuriyet Devrimleri neden gündeme getirilemiyor?
Belki Varoluşçu filozoflardan Karl Jaspers (1883-1969) bu konuda bize belki bir fikir verebilir.
Jaspers ,işlenen bir suçtan kimlerin suçlanacağı konusunda dört kategori vermiş.
1- Suçu işleyen(ler).
2- Onları destekleyenler.
3- İşlenen suçu görüp de gerekeni yapmayanlar.
4- Suçu görmemek için başlarını çevirenler.
Suç konusunda bizler kendimizi kaçıncı sıraya koyalım ?
Jaspers:
*Bir suçun işlenmesinde çoğu zaman bir topluluğun hiç sorumluluk almayan kişilerinin de “suçlu olduğunu” belirtir.
*Ülke yönetme etkinliği olan siyasetle herkesin ilgilenmesi gerektiğini “vatandaş olarak her birey siyasal(politik) bir karar gücüne ve ahlâka, aynı zamanda ülke yönetimi hakkında bir düşünceye sahip olmalıdır” diyrek, insanlara siyasal görev ve sorumluluk alması gerektiğini belirtir.
*Siyasal suçu yalnız halkın değil; (başta da) aydınların, bürokratların, askerlerin kısacası herkesin işlediğini belirtir.
Haydi bakalım, mevcut düşünce alışkanlıkları ile bu millet nasıl çıkılacak bu işin içinden?
(DERLEMEDİR)
(*)Onuncu Yıl Marşı, Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar tarafından yazılan ve Cemal Reşit Rey tarafından 1933 yılında bestelenen marştır. 29 Ekim 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun onuncu yıl kutlamaları için düzenlenen yarışmada seçilen marştır
(*) Osmanlı Devleti’nden 3756 km’si imtiyazlı yani yabancı şirketlerce inşa ettirilip işletilebilen, 356 km’si de Rusya’dan geri alınan topraklarda olanla birlikte toplam 4112 km demiryolu Cumhuriyet Türkiyesi’ne kalmıştır. Hatların % 67,5’i Alman, % 19,8’i Fransız, % 12,7si İngiliz şirketlerince yapılıp işletilmiş. Cumhuriyetin kuruluşunda 4.112 km olan demiryolu 1926’da 4459 km’ye 1930’da 5.639 km’ye, 1935’de de 6.639 km’ye ulaşmıştır.(1)
———- Forwarded message ———
Gönderen: “AynurUluatamSümer”
Bu Fotograf cok guzel. Yuce Ataturk’u cok cok ozledik !Basarmak zorundayiz ! Atamiza soz vermistik ama Cumhuriyetimizi koruyamiyoruz. Daha cok calismamiz gerekiyor !
Aynur Uluatam Sumer