Tarımda sıkıntılar devam ediyor.
Yapılan açıklamalarda “Türkiye 10 yıl sonra çiftçisiz kalabilir” deniliyor.
Özellikle şu konunun çözülmesi gerekiyor:
Tarlada ucuz olan ürün tezgahta çok pahalıya satılıyor. Burada çiftçi ve tüketici kazanamıyor.
Et ve süt ürünlerinde bir felaket yaşanıyor.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 1 Haziran Dünya Süt Günü, beklenen buğday alım fiyatını ve mayıs ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıkları yaptığı basın açıklamasında değerlendirdi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün almış olduğu bir kararla 1 Haziran tarihinin her yıl farklı ülkelerde çeşitli etkinliklerle Dünya Süt Günü olarak kutlandığını ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:
“Türkiye’de süt sektörü 2020 yılında 108.6 milyar lira olan hayvansal üretim değerinin yüzde 50.9’unu karşılamıştır. Artan nüfusumuz karşısında üretimin sürdürülebilirliği için gerekli tedbirler alınmalı, süt üretiminin artarak devam etmesi sağlanmalıdır. Bunun için süt fiyatlarını baskılamak yerine, yem fiyatları kontrol altına alınmalı, yetiştiriciye makul fiyatlardan kaba ve kesif yem temin etmenin yolu bulunmalıdır. Süt fiyatının sahada üretici ile sanayici arasında belirlenmesine devam edilmelidir. Üreticilerimizi küstürmemek, üretimden koparmamak zorundayız. Sektöre tutunmalarını sağlamalıyız. Aksi durumda üreticilerimizi geriye döndürmemiz mümkün olmayacak. Hâlihazırda tarımda yaş ortalaması 50-55 oldu, gençler tarımda çalışmak istemiyor. 10 yıl sonra şu anki üreticilerimizi de bulmamız mümkün olmayacaktır. Üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak için en az 1,5 olarak belirlenen çiğ süt/yem paritesinde dengeyi sağlayacak tedbirler alınmalıdır. Hayvancılık destekleri artarak devam etmelidir.” Üreticilerin beklediği buğday alım fiyatları konusuna da değinen Bayraktar, “Üreticilerimiz başta buğday, arpa ve mercimek gibi temel ürünler olmak üzere kışlık ürünlerde hasada başladı. Büyük emek harcayan üreticilerimiz emeğinin, alın terinin karşılığını almak istiyor. Bu nedenle yüksek maliyetlerini karşılayacak ve kendilerine makul bir refah payı bırakacak fiyatların açıklanmasını ve ürünlerinin alınmasını bekliyor”
Mayıs ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıkları konusunda da bilgi veren TZOB Başkanı Bayraktar, Mayıs ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 316.8 ile elmada görüldüğünü ifade ederek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Elmadaki fiyat artışını yüzde 302.5 ile maydanoz, yüzde 210.5 ile limon, yüzde 199.9 ile kuru incir, yüzde 183.3 ile kuru üzüm, yüzde 181.3 ile kırmızı mercimek takip etti. Elma 4.2 kat, maydanoz 4 kat, limon 3.1 kat, kuru incir 3 kat, kuru üzüm ve kırmızı mercimek 2.8 kat fazlaya markette satıldı. Üreticide 5 lira olan elma markette 20 lira 84 kuruşa, 1 lira 98 kuruş olan maydanoz 7 lira 97 kuruşa, 6 lira olan limon 18 lira 63 kuruşa, 55 lira olan kuru incir 164 lira 97 kuruşa, 25 lira olan kuru üzüm 70 lira 83 kuruşa, 13 lira 84 kuruş olan kırmızı mercimek 38 lira 93 kuruşa tüketiciye satıldı.”
Mayıs ayında markette 37 ürünün 23’ünde fiyat artışı, 14’ünde fiyat düşüşü görüldüğünü kaydeden Bayraktar, üreticide ise 30 ürününün 10’unda fiyat artışı olurken, 9’unda fiyat düşüşü olduğunu, 11 üründe ise fiyat değişimi olmadığını ifade etti.
Bir yanıt yazın