BİR BİNANIN BİLİŞİM SORUMLUSUYDUM

SEÇİMDE ……………’DA BİR BİNANIN BİLİŞİM SORUMLUSUYDUM.

Çok yorulduk, hırpalandık.

Sabah 05:30’da kalktığımız gibi karnımızı bile doyurmadan yola çıktık.

Hanım da bir başka binanın sorumlusuydu, aynı zamanda …………… ilçe de seçim çalışmalarının koordinasyonunda görevliydi.

Her ihtimale karşın sırtçantama bolca bisküit, su, tam dolu olarak powerbanklarımı almıştım.

Okul sorumlusu odaları bir önceki gün hazırlamış, etiketlemişti.

Görevli polisler önce herkesi dışarı aldı.

Zaman içinde diğer partilerin ve bizim de sandık görevlilerimiz, müşahitlerimiz gelmeye başladı.

Herkes okulun bahçesinde bir kenarda öbeklendi.

Ben hemen hazır olan görevlilerin yoklamalarını aldım, ve CHP’nin ilgili cep telefonu yazılımını kullanarak girdim.

Herkes yerindeydi.

Sonuçta ……………, zaten ……………’un refah, eğitim düzeyi yüksek olan bir ilçesiydi.

Herkes kibar, herkes işinin başında.

Katılımın yüksek olacağı bazı seçmenlerin çok daha erken, bina bahçesinde bizimle beklemesinden zaten belliydi.

Resmi görevli olan sandık kurulu üyeleri içeri alındı.

Her odada ayrı ayrı yemin ettirildi.

Mühürlü çuvallarda olan seçim malzemeleri bir bir heyete huzurunda açıldı, sayıldı, kontrol edildi, ve her aşamada tutanakla durum belirlendi.

Daha sonra 07:00 gibi müşahitler, partilerin bina ve bilişim sorumluları içeri alındı.

Oylama tam 08:00’de başladı.

Gün boyunca birkaç odada ufak tartışmalar yaşandı.

Ancak, bina sorumlusunun da müdahalesi ile fazla uzamadan sulh olundu.

Benim elimdeki parti yazılımı sabah altıda bana yoklama alma görevi veriyordu.

Gün boyunca seçmenlere yardımcı olmak üzere seçmen ve sandık sorgulaması yapabildim.

Polisler gibi başka sandıklarda görevli olanların durumunu denetleme imkanı da vardı.

Hem bilişimciler, hem de aynı binada görevli olan partinin sandık kurulu üyeleri ve müşahitlerin ayrı ayrı Whatsapp grupları vardı.

Ayrıca seçim gününe kadar yazılımı aynı anda veri girerek dört kez simülasyonla sınadık.

İlk simülasyonda ağırlaşma, yığılma oldu, ama sonrasında önlemler alınmıştı, bir sıkıntı yoktu.

Destek alabileceğimiz avukatların iletişim bilgileri ayrıca iletildi, …………… ilçesinde CHP ilçe teşkilatında ilgili herkesin telefon numaraları zaten yazılımda hazırdı.

Doğrusu çok sorunsuz bir binada görevli olduğumdan yardım istemek, destek almak için bir gereksinim olmadı.

Ancak, bilişimcilerin ağında bazı uzak köy ve mahallelerde hazır olmayan parti sandık kurulu üyeleri, müşahit eksikliklerinin giderilmesi için talepler oldu.

Bu eksiklikler de mesafesine göre büyük giderildi.

Olabildiğince parti görevlilerinin ulaşım sıkıntısı olanlarına ilçe teşkilatı gönüllüleri kullanarak imkân sağladı.

Saat 11:00 gibi sandoviç, meyve suyu, içecek su kolileri geldi.

Biz taşıdık.

Zaman ağalık, beylik zamanı değildi.

Saat tam 17:00 de kapıda bekleyen seçmenler hariç oy kullanımı durduruldu.

Kendi oy kullandığı binada sayımı izlemek için gelenler oldu.

Bunlar itiraz hakkı olmayan izleyicilerdi.

Ayrıca müşahit olmak isteyenler de oldu.

Hazırda bulunan imzalı müşahit kartlarından boş haneleri doldurarak bize yakın olduğunu düşündüğümüz gönüllülere verdik.

Önce başkanlık sonuçları önümüze gelmeye başladı.

Bunların ıslak imzalı fotograflarını beklerken, merkez uyarıda bulundu.

Büyük olasılıkla gecikme olursa sıkıntı doğacağını düşündüler.

Bu nedenle sandık görevlilerinden ellerindeki tutanakların, çetele formlarının, hatta kendi kişisel notlarının resimlerini çekmelerini istedik.

Zaman içinde parça parça bunlar cep telefonuma geldi.

Takip eden zaman içinde ıslak imzalı tutanakların kendileri de geldi.

Ben de önüme ne gelirse oradaki rakamları hem başkan, hem de milletvekili sandık sonuçlarına uygulamada girdim.

Belgelerin resmini çektim, ancak resim boyutları büyük olunca onların tek tek telefonun hafızasında bulmak, görmek, seçmek sorun oldu.

İki sandıkta AKP’nin itirazları oldu.

Bunların sayımları neredeyse saat 21:00 kadar sürdü.

Onları da aldık.

Zaten okulda .. sandık vardı.

Sayımı yapılan oy çuvalları, saklanması gereken belgeler YSK merkezine ayrı ayrı araçlarla gönüllü müşahitlerin eşliğinde gitti.

Islak imzalı tutanakları parti bina sorumlumuz derledi ve o da ilçe merkezine kendisi götürdü.

Ben eksik kalan tutanak resimlerini ancak eve geldikten sonra girebildim.

Hemen hiçbir sorun yaşamadık.

Sonradan ilçe yönetiminde görevli olanlara sorduğumuzda birkaç okulda müşahit ve sandık görevlisi eksiğini gidermekte çok zorlandıklarını belirttiler.

Zaman zaman Doğu Anadolu’da, Güneydoğu Anadolu’da ya da aşiretlerin hakim olduğu yerlerde büyük sıkıntılar, hatta darp olaylarının haberlerini kaygıyla izledik.

Sayım başladıktan sonra sandıklardan sevinçli haberler gelmeye başladı.

Binamızdaki parti sandık görevlilerimiz whatsapp üzerinde devam eden sayıma ilişkin resimler gönderiyordu.

Neredeyse tulum çıkaracak gibiydik.

Hem tıbbiyeden, hem ……………’den, hem de ……………’den arkadaşım, tanışım olan insanlarla ortak üye olduğum Whatsapp ağından harika haberler gelmeye devam etti.

Öyle ki, on haber aldıysam 9’u harikaydı.

Oyların dağılımları da kabaca %60’a 35 gibi bariz bir fark gösteriyordu.

Buna bakarak ben de kişisele sosyal ağımda bu işin bittini, her iki seçimde de büyük başarı olduğunu iletmiştim.

Sonradan sözde ulusal medyayı takip etmeye başlayınca hemen hemen saat 21:00’den itibaren tam tersi sonuçlar görmeye başladım.

Bu beni kaygılandırdı.

Siyasi rakiplerimizin erken bir balkon konuşması yapacağını, seçmenlerini metropollerin meydanlarına yığmayı planladığını düşündürdü.

Daha önce ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇMİŞTİ.

Yine olabilir.

Ben perişan olmuştum, bu yüzden sonuçların duyurulmasını partiden takip edemedim, hanım kaldı, ve ancak çok geç bir saatte eve gelebildi.

Partinin ilçe merkezlerinde toparlanan ıslak imzalı belgeler bir kez de orada internet üzerinden sayısal olarak girildiğinden onların işleri epeyce daha devam etti.

Millet ittifakının diğer üyelerinin bazı sandıklarda hiç görevlisi yoktu.

Bu nedenle onların sağlanması da CHP örgütüne düştü.

Bazı sandıklarda müttefiklerimiz bizi takviye etti.

Gecenin geç saatlerinde saçma sapan bir oy oranı belirginleşmeye başlayınca ben kelimenin tam anlamıyla şoke oldum.

Ertesi gün, yani bugün hanım da, bende öğleden sonraya kadar uyuduk.

Dayak yemiş gibiydik.

Ve anladım ki, gençleri partinin içine almamız şart.

Olumlu bir katkı da OY VE ÖTESİ örgütünden geldi.

Pırıl pırıl gençler sorun olup olmadığını sordular, ve kendi ağlarından veriler girdiler.

Onlara müşahit kartı verdik.

Hileli sorular ile hangi partiden olduklarını anlamaya çalıştık.

Diğer partiden olduklarını söyleyenlere kart vermedik.

İşin doğrusu, genel olarak seçim, sandıkların, sayımların, sonuçların kontrolü anlamında ülke bazında etki edebilecek bir oy hırsızlığı, sahtecilik, hile olmadığı kanaatindeyim.

Toplu itirazlar ile sonuçları geciktirerek zaman kazanmaya çalıştılar.

Algı yönetimi yaparak ulusal kanallarda önde oldukları sandıkların sonuçlarını önce yayınladılar.

Ancak, CHP yönetiminin bina bilişim sorumluları üzerinden ayrı, parti ilçe merkezlerinde yapılan ıslak imzalı tutanaklar üzerinde ayrı oldukça güçlü bir kontrolü vardı.

YSK ile oluşabilecek çelişkiler ülkenin tamamında sandık sandık kolayca görülebilirdi.

İtirazlar hemen yapılabilirdi.

Sistem buna elverişliydi.

Ve kullanıldı da.

Bu sistemin en kritik noktası sandıkların başı boş bırakılmamasıydı.

Ve ülke genelinde bu konuda ortaya çıkan sorunların büyük oranda giderildiğini düşünüyorum.

YSK bilgisayarlarında hile yaparak bu seçimi ele geçirme imkanı olduğunu düşünmüyorum.

Ve zaten dikkat ederseniz bu seçimde elektrikler kesilmedi, trafolara kediler girmedi, bilişim numaraları kullanılmadı.

Tamamıyla algı yönetimiyle moral bozmaya, sandık görevlilerini sandıkları erken terk etmesine çalışıldı.

Genel merkez, il ve ilçe yönetimleri de olayların genel gidişine göre SMS’ler ile uyarılar yaparak panik ortaya çıkmasına engel oldu.

Peki ben ve benim gibi solcu insanlar neden bu kadar çok yanıldık?

Çok basit, genelde benim, benim dostlarımın, benim sosyal ağımda bulunan insanların yaşadıkları beldeler de, görev yaptıkları binalar da zaten CHP’ni en güçlü olduğu yerleredi.

Biz bir tür körler sağırlar birbirini ağırlar şeklinde birbirimizi gazlamış olduk.

Felsefede buna Temsil Etmeyen Örnek Safsatası (Unrepresentative Sample) deniyor.

Tanım: Örnek ile bütün arasında bir benzerlik yoktur. Örnek, temsil ettiği bütünden farklı olduğu için, yapılan çıkarım da hatalı olur.

Örnek 1: Metallica konserinde statta iğne düşecek yer yoktu, heavy metal Türklerin en çok sevdikleri müzik türü. (Stattaki gençlerin Türk gençliğini temsil eden bir örnek oldukları kuşkulu).

Örnek 2: Önümüzdeki seçimde ANAP kesin iktidar. Rize’de yaptığım ankette halkın %80’i ANAP’ı tercih etti.(Rize halkı Türkiye’nin bütününü temsil edemez.)

Güncel Örnek 1: Defalarca belirttiğim “Türkiye’de en çok taraftarı olan kulüp Fenerbahçe’dir” gerçeği, geçenlerde yapılan bir anket sonucu resmen açıklanmıştı. Bu ankette “Aklı başında olanların” Sarı

Lacivertli kulübü desteklediği, Galatasaray’ın ise “Yeni yetmeler” tarafından sevildiği ortaya çıkmıştı.

İşte bu özellik, Fenerbahçeli taraftarların daha kaliteli, futboldan anlayan, sadece galibiyeti değil iyi oyunu da görmek isteyen bir kitle oluşturduğunu ortaya koyuyor. Bu taraftar kuralları da hakemler kadar bildiğini ve yapılan hataları anında tesbit ettiğini her fırsatta gösteriyor. Nitekim İstanbulspor maçında Andersson’a yapılan penaltı pozisyonlarında Muhittin Boşat’ı, Ankara’da da Mustafa

Çulcu’yu ıslıklamaları bunun en çarpıcı kanıtıdır.

(Necati Bilgiç, 1.9.2000, Fanatik)

Yazar, ankette tespit edilen tiplemeler, sanki Türkiye futbol severlerine örnek teşkil ediyormuş gibi bunu bütün Türkiye’ye uyguluyor.

Güncel Örnek 2: Bir başka “internet anketi”nde yine sorulmuş: “KHK’nın çıkmasına taraftar mısınız?”

Cevaplar şöyle: Evet: Yüzde 18.6, Hayır: Yüzde 81.4 Bu sonuçlar, aşağı yukarı; halkın hükümete olan desteğini ya da güvensizliğini de gösteriyor.

(Hasan Karakaya, 5.9.2000, Akit)

Yazar internet kullanan belirli bir yaş ve mali durumdaki kitlenin, KHK’nın çıkmasına taraftar olan “halkı” temsil ettiğini iddia ediyor.

Özetle biz kendi sosyal çevremizin bütün Türkiyi yansıttığı yanılgısına düştük.

Ne yazık ki!…

Çok yorulduk, hırpalandık. - muharrem ince

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir