Müslümanların Allah’ı diyor ki:
“Bana kul hakkı ile gelme. Benden Kul hakkı yediğin için bağışlanma bekleme. Diğer bütün günahlarını affeder seni cennetime kabul ederim. Ama kul hakkı ile gelirsen seni asla affetmem”
Müslümanların kutsal kitabı Kur’an da kul hakkı ile ilgili tam 32 tane ayet var.
Hepside kul hakkının affedilmez olduğundan bahsediyor.
Elinde kuran, dilinde Allah’ın 101 ismi ile dolaşanlar ise şuursuz bir şekilde kul hakkı yemeye devam ediyorlar.
Siyasetçilerin şahsi menfaatleri için Allah’ı, kitabı, ezanı, bayrağı araç olarak kullandığı, mafya babalarının halka racon kestiği bir ülkede kul hakkından, haktan, hukuktan, adaletten, demokrasiden ve anayasadan dem vurmak en büyük sahtekarlıktır.
Peki bir kısım halk bunları görüp duymuyor mu?
Ya da…
Elhamdülillah müslümanım diyen bir kısım halk kul hakkının ne demek olduğunu bilmiyor mu?
Biliyorlar.
Hemde çok iyi biliyorlar.
Nereden nereye geldik?
Bırakın satılan ya da yandaşa hibe edilen kamu mallarını
Bırakın köprüleri, yolları, hava limanlarını, hastahaneleri
Bırakın patatesi, soğanı, pırasayı, domatesi
Bırakın Erdogan’ı, Kılıçdaroğlu’nu, Bahçeli’yi, Akşener’i veya diğerlerini
Sorunumuz bunlar değil ki…
Bizim gerçek sorunumuz, kuralları birbirine tamamen zıt olan 2 ayrı ahlak sistemine sahip olmak ve işimize hangisi geliyorsa o ahlak sisteminin kuralları ile yaşamayı kâr saymak.
Her ikisi de kullanımda, her ikisi de yasal
1-Köklerimizden gelen Ortaasya bozkır ahlakı
2- İslamiyet dini ile birlikte gelen Vahhabi çöl ahlakı
İki ayrı ahlak sistemine sahip olmak bizleri çok ahlaklı bir toplum mu yapıyor?
Lütfen sıkılmadan okumaya devam edin ve kararı sizler verin.
**
▪ Bozkır ahlakında insan bir fert olduğu için değil, bir şahsiyet olduğu için değerlidir. Bir şahsiyete sahipse saygıya layık bireydir. Bozkır Ahlakı aileye ve aile hayatına çok büyük önem verir. Kadının ailede çok büyük bir yeri vardır.
√ Vahhabi çöl ahlakı da ise sıralama çöl, deve ve insan şeklindedir. Aile yapısı erkeğin hakimiyeti üzerinedir. Akrabalık ilişkileri erkekler yoluyla tesis edilir. İnsanın makbul olanı erkektir. Kadınlar, cinsel birer araç ve toplumsal bir yüktür ve ancak erkek çocuk dünyaya getirmeleri halinde aileye katılabilme hakkı kazanan ikinci sınıf bireylerdir.
▪ Bozkır ahlakında sadece insanlara karşı değil, aynı zamanda hayvanlara ağaçlara, hatta böceklere karşı saygı, şefkat ve merhamet vardır.
√ Vahhabi çöl ahlakında ise insan “eşref-i mahlukat”tır. Yani yaratılanların en şereflisi ve en değerlisidir. Diğer her şey insana hizmet için yaratılmıştır. Değersiz ve önemsizdir.
▪ Bozkır ahlakında savaşta insan öldürmek mecburiyetten doğan zorunlu bir durum olsa da, esirlere iyi ve insanca davranmak da kesinlikle uyulması gereken altın bir kuraldır. Aman dileyene, kadın ve çocuklara asla dokunulmaz.
√ Vahhabi çöl ahlakı ise “sizinle savaşan her kim olursa olsun onları öldürün. Onların kadınlarını köle yapın ve erkek çocuklarını acımadan katledin” der.
Çünkü bedeviye göre gücü inkar edenlerin cezası cinsiyetine ve yaşına bakılmaksızın ölümdür. Biat eden kadınlar ise evli ve çocuklu olsalar bile cariye yapılır. Ailesi ile bağının koparılması için aileden geriye kalan diğer fertler hemen katledilir.
▪ Bozkır ahlakı yiğitlik kavramını mertlik ve iyi karaktere sahip olmakla tanımlar. İçten pazarlıklı insanları ikiyüzlü olarak kabul eder ve toplumdan soyutlar.
√ Vahhabi çöl ahlakında ise karakter değişkendir. Şartlara ve yerine göre değişiklik arz edebilir. “Eşref-i mahlukat” olan insanın canı her şeyden değerli olduğu için onu korumak bir kutsal görevdir. Bu yüzden koşullara göre davranış sergilemek ikiyüzlülük değil Allah’ın emaneti olan canı korumaktadır.
▪ Bozkır ahlakı asla ve asla yalan, riya, büyüklenme, başkalarının hakkına, ırzına, namusuna göz dikmeyi kabul etmez. En iğrenç ve en aşağılık eylemler olarak kabul ettikleri bu davranışları sergileyen kişilere Çagatayca bir sözcük olan “Kancık” ismini verirler.
√ Vahhabi çöl ahlakında ise yapılan bu işleri kitabına uydurarak helâl saymak esastır.
Müslim bin Haccam’a göre: “İnsanların arasını bulan ve hayır söz taşıyan yalancı değildir”
Tirmizi ye göre de: “Kişinin karısını aldatmış olsa dahi onu memnun etmesi için yalan söylemesi, hile yapması, yada bir yalancı bir şahit bularak söylediği yalanı teyit ettirmesi caizdir. İnsanların arasını bulmak için yalan söyleyen ya da söz taşıyan, hile yapan yalancı veya fitne değildir.”
Özetle içinizde bulunduğunuz duruma göre yalan, riya, ikiyüzlülük yapmakta bir sakınca yoktur.
▪ Bozkır ahlakı az konuşmayı makbul sayar. “Söz gümüş ise sukut altındır” deyimi ile bunun altını çizer.
√ Vahhabi çöl ahlakında ise hatiplik en saygı değer mesleklerden biridir. İbadet mekanlarında özel yerleri vardır. Hatipler toplumun en üst basamağında yer alır. Hatiplik geçmişten bugüne kadar önemini korumuş, ülkemizde de İmam Hatip Liseleri bu amaçla mantar gibi çoğalmıştır.
▪ Bozkır Ahlakında esas olan tek kadınla evlenmektir. Çünkü her evlilikten yeni bir ev, yeni bir aile yuvası oluşur. Hiç bir kız çocuğu 17 yaşını doldurmadan evlendirilemez.
√ Vahhabi çöl Ahlakında ise 4 kadına nikah kıyabilir, dilediğiniz kadar cariye ile nikahsız yaşayabilirsiniz. Kız çocukları 7 ile 10 yaş arasında regl olduktan sonra yaşına bakılmaksızın herhangi bir erkekle evlendirilebilir. Bunda hiçbir sakınca olmadığı gibi dini söylemler ile de teşvik edilir.
▪ Bozkır Ahlakında fuhuş en büyük suçtur. Evli bir kadına tecavüzün suçu ölümdür. Bekar bir kız tecavüze uğramışsa ve genç kız da kendisine tecavüz eden o kişi ile evlenmeyi kabul etmemişse, o kişinin de cezası ölümdür. Fuhuş yapan erkek hiçbir şekilde affedilmez, kadın ise bazı özel durumlarına bakılarak daha hafif cezalar alabilir.
√ Vahhabi çöl ahlakında ise erkeğin 3 kere “boş ol” demesi kadının aynı anda bir başkası ile nikahlanıp yatağa girmesi için yeterlidir. Saatlik nikahlar kıyılır, cinsel arzular giderildikten sonra kadının erkekle olan ilişkisi kesilir. Fuhuş yapan kadın asla affedilmez. Beline kadar toprağa gömülür ve taşlanarak öldürülür. Erkek ise duruma göre kırbaç cezası alarak rejm edilmekten kurtulabilir. Tecavüz vakalarında erkek her zaman haklı ve şeytanın cazibesine kapılmıştır. Kadın ise şeytan ile bizzat işbirliği yapmış bir günahkardır.
▪ Bozkır ahlakında kadınlar erkekten kaçmadıkları için yüzleri görünür. Çünkü Türk ahlakında kadın sıradan bir fert değil aynı zamanda bir şahsiyettir.
√ Vahhabi çöl ahlakında ise kadının yeri evi ve 4 duvar arasıdır. Yerine göre Süt kardeşi bile kendisine namahremdir. Öz babasına ve kardeşine sıkıca sarılması dahi hoş karşılanmaz. Zorunlu durumlarda dışarı çıkacak olursa teninin asla gözükmemesi gerekir.
**
Birbirine taban taban zıt olan iki ahlak sistemi
Biri köklerimizden gelen milli Ahlakımız
Diğeri Din ile zorla kabul ettirilen Vahhabi çöl ahlakı
Her ikisi de geçerli ve her ikisi de kullanılabilir durumda
Hangisini seçersen seç
İşine geleni kullan
İşte bu yüzden ar ve utanç duymadan
yalan, iftira, hakaret ve montajlı videolarla yol alıyoruz.
İşte bu yüzden arsız ve hırsızları kendimize efendi yapıyoruz.
İşte bu yüzden, Muharrem İnce, Sinan Ogan, Devlet Bahçeli vakaları yaşıyoruz.
İşte bu yüzden çocuklara tecavüz eden sapıkları hoş görüyoruz.
İşte bu yüzden yavrularımızın kanı ile iştahla besleniyoruz.
İşte bu yüzden asker katledip Allahu Ekber diyerek tekbir getiriyoruz.
İşte bu yüzden ruhumuzu, bedenimizi üç beş kuruşa satıyoruz.
İşte bu yüzden yüz yıldır bulunduğumuz yerden 10 adım dahi ileri gidemiyoruz.
Özetle:
Birbirine tamamen zıt iki ahlak sistemi daha ahlaklı bir toplumlar yaratmıyor.
Aksine tam ahlaksız bir toplumlar ortaya çıkarıyor.
Önemle arz etmek istiyorum ki bu belli bir siyasi görüşü ve toplumumuzun tamamını hedef alan bir makale değildir.
Mevcut olan her siyasi görüşü ve geneli anlatan itirafnamedir.
Özümüze dönmezsek eğer, bizi yöneten kişinin adı ne olursa olsun vallahi de, billahide, tallahide değil 100 yıl sonrayı 10 yıl sonrasını dahi göremeyecek ve diğer 15 devleti yıktığımız gibi 16. Devleti de tarihin tozlu yaprakları arasına gömeceğiz.