Yorumlara ve haberlere bakarak hükümetin kurun biraz daha yüksek bir seviyede olmasına göz yumacağını düşünüyorum.
Yine BİSt’in ikinci aşamada hükumet hanesinde olumlu etki yapması için Varlık Fonu ve yandaş üzerinden hisse alımlarıyla yüksek tutulmasına çalışılacak.
Büyük olasılıkla dövizi baskılayacak mermi kalmadığından, ve dış kaynakların tamamı da kullanılacağından ekonomi yönetiminin 15 gün boyunca kontrol altında tutulabilmesi bana zor gibi geliyor.
Seçim kampanyalarının hız kazanması, kullanılan argumanların değişmesi, yeni ve değişik pazarlıkların olması normal.
Eğer döviz kurlarını, BİST ve temel ekonomi parametrelerini kontrol altında tutabilirler, iç ve dış politikada önemli değişiklikler olmazsa ilk turda elde edilen sonuçların bir benzeri ortaya çıkar.
Matematik gibidir, denkleme ek bir parametre girmediği sürece sonuç hep aynı çıkar.
Yok 15 gün içinde ekonomik buhranı halkın algı alına taşıyabilecek önemli OLUMSUZ olaylar olursa 2.turda Millet İttifakının bir şansı olabilir.
İç ve dış politikada olabilecek savaş, suikast, yaygın sokak olayları gibi BÜYÜK olumsuzluklar belli olmaz, MİLLET İTTİFAKININ oy oranlarını artırır, ya da azaltabilir.
Kesin olan şey ikinci tur sonucu nolursa olsun, ekonomik buhran bütün parametreleriyle kendini gösterecektir.
Hükümetin ekonomik olumsuzlukları gizlemesi imkanı yoktur.
Seçim sonuçlarına göre senaryolar kırk katır mı, kırk satır mı arasında değişir.
En kötü senaryo gücü her iki ittifak arasında meclis ve başkanlığa pay edecek sonuçlar.
Onun az daha kötüsü, Cumhur ittifakının azalan oy oranlarıyla hem başkanlığı, hem meclisi elde etmesi.
Onu daha az kötüsü, Millet ittifakının hem meclisi, hem başkanlığı elde etmesi ki, mevcut şartlarda buna imkân yok.
Ekonomik buhrandan çıkma imkanı elbette vardır.
Ancak, bunun kolay, sancısız, acısız bir yolu yoktur.
Ben her şekilde önümüzdeki dönemde işisizliğe, üç haneli enflasyona, ekonomik küçülmeye, iflaslara hem kişisel olarak hem de toplumsal olarak hazırlanmanın önemine dikkat çekmek istiyorum.
Son seçimde yaşanan hüsran ve isyan duyguları ile gönül bağları kırılan solcu arkadaşlarımı uyarmak isterim.
Eğer Maslov’un ihtiyaçlar piramidinde en altta yer alan beslenme, barınma, ısınma gibi ihtiyaçlar geniş kitlelere sağlanamazsa ortaya çıkacak sosyal patlamalara kimse engel olamaz.
Ve sol özellikle de ekonomik buhran dönemlerinde lazımdır.