Pazar günü yapılacak seçimler öncesinde bazı kesimler tarafından kullanılan “TÜRKİYELİ” kavramının doğru olmadığı bir gerçektir. SBF yurdundan oda arkadaşım olan Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Türkiyeli diye bir ırk yoktur. Türk vardır. Bu Türkler de Türkçe konuşurlar. Bu kadar basittir” ifadesine katılıyorum. Türkiyeli kavramının kabul edilemeyeceğini vurgulayan Ortaylı, “Birileri ben Kürt’üm diyecek diye ben Türklük’ten çıkamam” demiş ve bu konudaki görüşlerine şöyle açıklamıştır: “Coğrafyayla kimlik edinilmez. Mesela Fransa memleketin adıdır. Hiç kimseye Fransa’dan türeme bir isim verilmez. Bizim adımızın da Türkiye’den mülhem olması şart değil. Türkiye bir memleketin adıdır. Türkler’in ülkesi demektir.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin dili Türkçedir: “MADDE 3. Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir”. Türkiye Cumhuriyeti’nde Kürtçe resmi dil değildir. Bu ifade “Türküm” yerine “Türkiyeliyim” diyenlere aittir.
Geçmişte Melih Aşık köşesinde şunları yazmıştır: “Gazeteci Banu Avar geçmişte Fransa’nın ünlü siyasetçilerinden Patrik Deveciyan ile bir mülakat yapmış. Aralarında şöyle bir konuşma geçmiş: ‘Siz bir Ermeni olarak 1915 olayları hakkında ne düşünüyorsunuz?’ ‘Ben Ermeni değil, Fransız’ım.’ ‘Ama siz Ermeni kökenlisiniz’. ‘Burası bir ulus-devlet ve ben de Fransız yurttaşıyım. Yani Fransız’ım.”
Paris’te OECD Daimi Temsilciliğimizde DPT mensubu olarak 1985-1990 yılları arasında 5 yıl görev yaptım. 1988 yılında Ermenistan’da büyük bir deprem oldu. Ermeni kökenli Fransız şarkıcı Charles Aznavour deprem sonrasında Fransa’da Ermenistan’a yardım kampanyası başlattı. Neden böyle bir kampanya başlattığı sorulduğunda, kendisinin bir Fransız, kökenini Ermeni olduğunu söylemiştir. Aznavour hiçbir zaman ben bir Ermeniyim dememiştir. Yurt dışında Türk pasaportu taşıyan herkese ‘Türk’ diye hitap ederler. Nasıl Alman pasaportu taşıyan birine biz Alman diyorsak. Türkiyelilik tanımlaması, belli mihraklar tarafından kullanılmaktadır. Bazı iyi niyetli Türkler de bilmeyerek bu oyuna alet olmaktadırlar.
2001 yılında bitkisel hayata girmiş, ölmekte olan terör örgütünü ABD desteğiyle alt kimlik-üst kimlik diye diye okşayarak canlandıran zihniyet, ülkeyi bölünmeye götürüyor. 85 milyonun en az 70 milyonunun “Türk”lükle herhangi bir sorunu / derdi yokken, ABD AB üyesi devletlerin anayasalarına göz attığımızda ‘Alman’, ‘Fransız’, ‘İtalyan’, ‘Yunan’ gibi kavramları görüyoruz. Alman ve Alman vatandaşlığı; Fransız, Fransız halkı, Fransız vatandaşlığı; bütün Yunanlar, Yunan vatandaşı, Yunan toprağı gibi kavram ve deyimlerle karşılaşıyoruz.
Kendi vatandaşını Türk olarak niteleyemeyen Türkiye’nin Batı Trakya’daki ahalinin Türk sıfatıyla nitelenmesini yasaklayan Yunanistan’ı eleştirmesi mümkün mü? Adı Türkiye olan devletin, tek olan bayrağına Türk bayrağı denildiği gibi, tek olan millete de Türk milleti denilecektir.
Avrupa dillerinde ‘Türk kafası’, ‘Türk gibi kuvvetli’, ‘Anne Türkler geliyor’ gibi deyimler vardır. ‘Türk kahvesi’, ‘Türk hamamı’, ‘Türk mutfağı’, ‘Türk lokumu’ gibi kavramlar da dünyaca bilinmektedir. 1571’den itibaren Anadolu’dan gelip Kıbrıs’a yerleşmiş olanlara Kıbrıs Türk halkı denilmektedir. Kuzey Kıbrıs’taki devletin adı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. ‘Türk ulusu’, ‘Türk vatandaşı’ ve ‘Türk’ kavramlarını terk edersek başında ‘Türk’ sıfatının yer aldığı resmi kurum ve kuruluşlarımızın isimlerinin değiştirilmesi taleplerinin de gündeme getirilme ihtimalini yok sayabilir miyiz?
Türk yerine Türkiye ifadesi kabul edilirse şu komik durumlarla karşılaşmamız kaçınılmazdır: Türkiye bayrağı, Türkiye Silahlı Kuvvetleri, TÜRKİYE HAVAYOLLARI, Türkiye Milli Takımı, Türkiye lirası, Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye hamamı, Türkiye lokumu, Türkiye kahvesi, Türkiyeli Fatih Terim vb.
Yurt dışındaki Türk vatandaşlarına ‘Türk sporcu’, ‘Türk sanatçısı’, ‘Türk askeri’, ‘Türk parlamenteri’, ‘Türk diplomatı’ denen insanlara bundan sonra acaba Türkiye sporcu mu diyeceğiz? Galatasaray, Fenerbahçe ve diğer Türk takımlarının Avrupa’daki maçlarını anlatan yabancı spikerler acaba bu takımlara Türk takımı mı yoksa Türkiye takım mı demektedirler?
Fatih Terim’e Türkiye eski milli takım antrenörü mü diyeceğiz? Tabii ki hayır! (The former Turkish national team coach)
Yabancı kaynaklarda Orhan Pamuk kısaca ünlü ‘Türk romancısı’ olarak anılmıyor mu? Almanya’da Hitler’in iktidara gelmesiyle Nazilerden kaçan, aralarında ünlü hukukçu Prof. Dr. Ernst Hirsh ve ünlü maliyeci Prof. Dr. Frizt Neumark’ın da bulunduğu Yahudi asıllı Almanlar ve aileleri, ‘Türk vatandaşı’ olmaları ve ‘Türküm’ dedikleri için hayatta kalmışlardır.
Kürt liderler Mesud Barzani ve Celal Talabani geçmişte kullandıkları pasaport dolayısıyla ‘Türk vatandaşı’ olarak görünmekten, kayıtlara ‘Türk’ olarak geçirilmekten rahatsızlık duymamışlardır.
1992 yılında, Arjantin’in o dönemdeki Cumhurbaşkanı Carlos Menem Ankara’ya geldiğinde Arjantin’deki lakabının “El Turco” olduğunu açıklamıştır. Anne ve babasının Osmanlı devleti zamanında Suriye’de doğup büyüdükleri ve sonradan Arjantin’e göç ettikleri için Arjantin’de El Turco olarak adlandırıldıklarını söylemiştir.
Amerikalı ‘Amerikanım’, Fransızlar ‘Fransızım’, Almanlar ‘Almanım’ derken, Türkiye’de ‘Türküm’ demeyip, ‘Türkiyeliyim’ demek, gaflet ve dalalet değil de nedir?”
İlber Ortaylı, “Coğrafyayla kimlik edinilmez. Mesela Fransa memleketin adıdır. Hiç kimseye Fransa’dan türeme bir isim verilmez. Bizim adımızın da Türkiye’den mülhem olması şart değil. Türkiye bir memleketin adıdır. ‘Türkler’in ülkesi’ demektir” derken haklıdır.
1988 yılında Ermenistan’da büyük bir deprem oldu. Ermeni kökenli Fransız şarkıcı Charles Aznavour deprem sonrasında Fransa’da Ermenistan’a yardım kampanyası başlatmıştır. Neden böyle bir kampanya başlattığı sorulduğunda, kendisinin bir Fransız, kökenini Ermeni olduğunu söylemiştir. Aznavour hiçbir zaman ben bir Ermeniyim dememiştir.
Yurt dışında Türk pasaportu taşıyan herkese ‘Türk’ diye hitap ederler. Nasıl Alman pasaportu taşıyan birine biz Alman diyorsak. Türkiyelilik kavramı belli kesimler tarafından kullanılmaktadır. Bazı iyi niyetli Türkler de bilmeyerek bu oyuna alet olmaktadırlar.
Coğrafyayla kimlik edinilmez. Fransa memleketin adıdır. Hiç kimseye Fransa’dan türeme bir isim verilmez. Bizim adımızın da Türkiye’den mülhem olması şart değil. Türkiye bir memleketin adıdır. Türkler’in ülkesi demektir.
Geçmişte, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Türkiyelilik üst kimliğini öneren Azınlıklar Raporu sebebiyle Prof. Dr. Baskın Oran ile eski Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu hakkında dava açmıştır. Başsavcılığın Azınlık Raporu’nda Türklük yerine Türkiyelilik kavramının önerilmesinin neden suç oluşturduğu şöyle açıklanmıştır:
“Burada kullanılan Türk kelimesi etnik-sosyolojik ile bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını kapsamaktadır. Nitekim bugün İngiltere devleti vatandaşına İngiltereli değil, İngiliz, Almanya devleti vatandaşlarına Almanyalı değil Alman, Fransa devleti vatandaşına Fransalı değil, Fransız denilmektedir. Bu ülkelerde tek bir ırk yaşamamaktadır. Örneğin, Fransa milletini yani Fransa’yı oluşturan etnik unsurları Kelt, Flaman, Alzas, Katalan, Bask, Bröton, Normanlar ve başka ırklar oluşturmaktadır. Buradaki bir Fransız vatandaşının Je suis Français (Ben Fransızım) derken Fransız olduğunu söylemesi sorun yaratmazken, bir Türk vatandaşının Türkiyeli olduğunu söylemesini istemenin nedeni nedir?”
Geçmişte Özdemir İnce, bunu çok güzel açıklamıştır: “Galya topraklarında Kelt, Flaman, Alzas, Katalan, Bask, Bröton, Norman vb. halkların yaşamasına karşın bu ülke Fransa adını almışsa, bunun nedeni Frankların oluşturucu, kurucu ve birleştirici rolünde aramalıyız. Türklerin Selçuklu ve Osmanlı topraklarında bin yıldır yüklendiği ve oynadığı rol de işte budur.
AB üyesi devletlerin anayasalarına göz attığımızda “Alman”, “Fransız”, “İtalyan”, “Yunan” gibi kavramları görüyoruz. Alman ve Alman vatandaşlığı; Fransız, Fransız halkı, Fransız vatandaşlığı; bütün Yunanlar, Yunan vatandaşı, Yunan toprağı gibi kavram ve deyimlerle karşılaşıyoruz. Kendi vatandaşını Türk olarak niteleyemeyen Türkiye’nin Batı Trakya’daki ahalinin Türk sıfatıyla nitelenmesini yasaklayan Yunanistan’ı eleştirmesi mümkün mü?
Adı Türkiye olan devletin, tek olan bayrağına Türk bayrağı denildiği gibi, tek olan millete de Türk milleti denilecektir. Avrupa dillerinde “Türk kafası”, “Türk gibi kuvvetli”, “Anne Türkler geliyor” gibi deyimler vardır. “Türk kahvesi”, “Türk hamamı”, “Türk mutfağı”, “Türk lokumu” gibi kavramlar da dünyaca bilinmektedir. 1571’den itibaren Anadolu’dan gelip Kıbrıs’a yerleşmiş olanlara Kıbrıs Türk halkı denilmektedir. Kuzey Kıbrıs’taki devletin adı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Türk ulusu, Türk vatandaşı ve Türk kavramlarını terk edersek başında Türk sıfatının yer aldığı resmi kurum ve kuruluşlarımızın isimlerinin değiştirilmesi taleplerinin de gündeme getirilme ihtimalini yok sayabilir miyiz?
Galatasaray, Fenerbahçe ve diğer Türk takımlarının Avrupa’daki maçlarını anlatan yabancı spikerler acaba bu takımlara Türk takımı mı yoksa Türkiyeli takım mı demektedirler? Fatih Terim’e Türkiye eski milli takım antrenörü mü diyeceğiz? Tabii ki hayır! (The former Turkish national team coach) Yabancı kaynaklarda Orhan Pamuk kısaca ünlü Türk romancısı olarak anılmıyor mu?
Şüphesiz hayır.
Büyük Önder Atatürk “Ne Mutlu Türküm” diyerek, sadece bir ırkı değil, kendini Türk hisseden herkesi Türk saymıştır. Türk kimliğinin altında, Kürt, Çerkez, Tatar, Boşnak, Laz, Abaza, Gürcü, Ermeni, Rum, Yahudi alt kimlikleri vardır. Gerçek bu iken Türkiyelim demenin altında yatan acaba nedir? Bu kavramı kullananlara sormak gerekir.
Yazıları posta kutunda oku