Dünya Üniversite Sıralamaları Merkezi (CWUR: The Center for World University Rankings) 2022-2023 sıralamasını 14 Mayıs 2023 tarihinde açıklamıştır. Sıralama 2012 yılından bu yana dünya çapında 20.531 üniversite arasında yükseköğretim kurumunun araştırma performansı, eğitim kalitesi, saygınlık derecesi ve mezunların başarısı gibi kriterlere göre belirlenmektedir. ODTÜ, Vakıf ve Devlet Üniversiteleri arasında 1’nci, dünya üniversiteleri arasında ise 627’nci sıradadır. ODTÜ, CWUR 2023 sıralamasında dünya genelinde üst yüzde 3.1’lik başarı diliminde, istihdam edilebilirlik boyutunda ise 319’ncudur.
Sıralamada ilk 10’a giren Türk üniversiteleri şunlardır: Orta Doğu Teknik Üniversitesi 73,4 skor, Boğaziçi Üniversitesi 72,7 skor, Hacettepe Üniversitesi 72,7 skor, Ankara Üniversitesi 72,6 skor, İstanbul Üniversitesi 72,4 skor, İTÜ 72,3 skor, Ege Üniversitesi 70,9 skor, Gazi Üniversitesi 70,8 skor, Çukurova Üniversitesi 70,7 skor, Sıralamada 55 Türk üniversitesi yer almıştır. Copyright © 2012-2021 Center for World University Rankings
CWUR; eğitim, istihdam, akademik kadro ve araştırma başlıklarına göre, gösterge ve toplam puan üzerindeki ağırlık oranlarının dağılımı aşağıdaki başlıklardan oluşmaktadır:
- Eğitim: Yüzde 25 ağırlığındadır. Üniversitenin büyüklüğüne göre önemli akademik dereceler kazanmış olan mezunların sayısı ile ölçülüyor.
- İstihdam Edilebilirlik: Yüzde 25 ağırlığındaki bu başlık, üniversitenin büyüklüğüne göre dünyanın en büyük şirketlerinde üst düzey yönetici pozisyonlarında bulunmuş üniversite mezunlarının sayısıyla ölçülüyor.
- Akademik Kadro: Yüzde 10 ağırlığındaki bu başlık, büyük akademik başarılar kazanan öğretim üyelerinin sayısıyla ölçülüyor.
- Araştırma: Her biri yüzde 10 ağırlığa sahip aşağıdaki dört alt başlık ile ölçülüyor:
- Araştırma Çıktısı: Araştırma makalelerinin toplam sayısıyla ölçülüyor.
- Yüksek Kaliteli Yayınlar: En iyi dergilerde yayınlanan araştırma makalelerinin sayısıyla ölçülüyor.
- Etki: Yüksek etkili dergilerde yer alan araştırma makalelerinin sayısıyla ölçülüyor.
- Atıflar: Yüksek atıf alan araştırma makalelerinin sayısıyla ölçülüyor.
Dünya sıralamalarına daha çok Türk üniversitesinin girememesi, gerçek anlamda bilimsel kriterler ile öğretim üyesi alımında ortaya çıkan bilim dışı davranışlardır.
Bu konumda güncel bir örnek vardır. Aşağıda yer alan 9 kriter YÖK mevzuatında bulunmamasına rağmen söz konusu kriterler ile Ankara’daki bir “vakıf üniversitesi” profesör atayabiliyorsa, yolun sonuna gelmişiz demektir. Daha da önemlisi YÖK’ün bu kriterler ile yapılan atama konuşunda “sessiz” kalmasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bu hukuk devletinde yüksek yargı organı Danıştay bu kriterlerin YÖK mevzuatına uygun olmadığını açıklamıştır. Üniversitelerarası Kurul’un da bu yönde kararı vardır.
- Dosyanın düzenli olması, (The regularity of the file)
- Taşınır bellek, (Portable memory)
- Adayın genç olması, (The candidate is young)
- Adayın dinamik olması, (The candidate is dynamic)
- Adayın projeci olması, (Being a project designer)
- Adayın yaşı, (Candidate’s age)
- Adayın dinamikliği, (Candidate’s dynamism)
- Adayın lisans programlarında ders vermesi, (The candidate’s teaching in undergraduate programs)
- Adayın yüksek lisans programlarında ders vermesi. (The candidate’s teaching in graduate programs)
Süreçte bir diğer önemli husus şudur. Bu kriterleri icat ederek uygulayan, Ankara’daki bir devlet üniversitesindeki öğretim üyeleridir. İlgili devlet üniversitesinin rektörünün bu konuda üzerine düşen görevi görevini yapmaması ise ilginçtir. Süreç yargıya intikal etmiştir. Bir eski YÖK Yürütme Kurulu üyesi söz konusu 9 kriterin “ÖLÇÜLEMEZ” olduğunu açıklayarak yerinde bir tespit yapmış olmasına rağmen bu kriterleri icat ederek uygulayan devlet üniversitesi gereğini yapmamıştır.
Aşağıda yer iki önemli kuruluş (Times Higher Education ve CWUR) sınıflamalarında yukarıda yer alan kriterler yer almamıştır. Her iki kuruluşun sınıflamasının aynı olmaması, kapsanan sayının farklı olmasındandır. THE’ye göre ilk 500’ün içerisinde Türkiye’den sadece 3 üniversite yer almıştır. THE dünya üniversite sıralaması; 15.5 milyon araştırma yayını ve bu yayınlara yapılan 121 milyon alıntının analizine, yıllık akademik itibar anketine verilen 40 binden fazla cevaba ve yüz binlerce ek veriye dayanır. Üniversiteler, 13 ayrı performans kriteriyle ölçülür. Uluslararası değerlendirmelerdeki göstergeler, “Delfi Sistemi” kullanılarak ağırlıklandırılır. Buna göre “makale sayısı” yüzde 21, “atıf sayısı” yüzde 21’dir.
İlk 1000’de 13 üniversite vardır. Oxford, son 7 yıldır Avrupa’nın ve dünyanın en iyi üniversitesidir. THE, 1799 kurumun sıralandığı listede 61 üniversite ile temsil edilen Türkiye’nin en başarılı üniversiteleri 401-500 bandındaki Çankaya, Koç ve Sabancı Üniversiteleridir. Böylece Türkiye ilk 500’de 3 üniversite ile temsil edilmiştir.
Son yıllarda Türk üniversitelerinin dünya sıralamalarında gerilemesinin nedenleri arasında çok sayıda faktör vardır.
Eski YÖK Başkanı sayın Prof. Dr. Yekta Saraç “Üniversitelerimizde liyakati önceleyeceğiz” demiştir ama liyakat yerine yukarıda yer kriterleriesas alan üniversiteler bulunduğu sürece liyakat ancak suya yazılan yazı olmaya mahkumdur. Bu tip atamalarla Türkiye’nin Kalkınma Planı hedeflerine ulaşması da mümkün değildir: “Dünya akademik başarı sıralamaları 2023 itibariyle Türkiye’den en az 2 üniversitenin ilk 100’e ve en az 5 üniversitenin de ilk 500’e girmesi sağlanacak.” Aşağıda yer alan gazete kupürü bir gerçeği açıklamaktadır.
Eski YÖK Başkanının “liyakat” çıkışının “suya yazılan yazı” olmaması için, profesör atamalarında bilim dışı 9 kriter ile atama yapılmamalı, bu konuda YÖK gereğini yapmalıdır. Çünkü, Türkiye’de ve dünyada hiçbir saygın üniversitede söz konusu bilim dışı ve gülünç kriterler ile profesör ataması yapılmaz:
Son söz: “Torpilsiz liyakata dayalı bilim olmadıkça Türkiye asla ilerleyemez.”
Bir yanıt yazın