28 Mayıs’ta Neyin Seçimini Yapacağız?
Bu tarihi seçimde, Türkiye Cumhuriyeti`nde nasıl bir düzeni veya sistemi istediğimize karar vereceğiz. Türkiye`nin 100.cü yılında yapacağımız bu seçim, nasıl bir Türkiye istediğimizin oylanacağı bir referandum olacaktır.
İkinci yüzyıla girerken oylarımızla nasıl bir Türkiye istediğimize karar vereceğiz!
- Atatürk`ün deyimiyle kalkınmış muasır (çağdaş) ülkeler arasında saygın bir yeri olan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletini mi istiyoruz, yoksa İran ve Afganistan`da örneğini gördüğümüz bir şeriat devletini mi istiyoruzu oylayacağız.
- Kadınlarımızı, genç kızlarımızı daha iyi korumayı amaçlayan ve onlara uygulanan şiddeti, cinayetleri, tacizi önlemek amacıyla yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesini kaldıranlarımı, yoksa bu sözleşmenin derhal yürürlüğe girmesini mi oylayacağız.
- Tüm siyasi, ekonomik kararların otoriter bir kişinin emriyle verildiği bir siyasi düzeni ve güdümlü bir yargıyı mi, yoksa demokratik hukuk devletinin temeli olan tam bağımsız bir yargımı istiyoruzu oylayacağız.
- İnsanların dini inançlarının siyasetin aracı olarak kullanıldığı, Cuma namazlarından sonra cami çıkışlarında Cumhurbaşkanı tarafından basın konferansların verildiği bir Türkiye’mi, yoksa dinin ve caminin siyasetin aracı olarak kullanmadığı laik bir Türkiye`yi mi istiyor uzu oyalayacağız.
- Sosyal devletin görevi olarak yapılması gereken sosyal yardımların, hükümet tarafından kendi yatımlaraymış gibi kullanılmasını mı istiyoruz, yoksa sosyal devletin asli görevi olarak bu sosyal yardımların yapılmak zorunda olduğunu oylayacağız.
- Tüm halkın vergileriyle oluşan devlet bütçesinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi onayı ve Kararı olmaksızın tek kişi kararlarıyla istendiği gibi harcanmasını mı, yoksa bu harcamaların meclisin asli görevi olan ve demokratik hukuk devletlerinde olduğu gibi, en şeffaf biçimde Meclis onayı ve kararıyla yapılmasını oylayacağız.
- Halktan toplanan aşırı vergilerin “itibar” gerekçesiyle en kalkınmış ülkelerde bile olmayan düzeyde Cumhurbaşkanının emrinde birkaç köşkün ve 1050 odalı bir sarayın, 12 uçağının ve onlarca araç konvoyuyla geziler yapılsın mı, yoksa halkın vergileriyle bu aşırı israfı asla doğru bulmadığımızı oylayacağız.
- Saraydan gelen talimatla, Türkiye İstatistik kurumunun enflasyon verilerini, gerçek fiyat artışlarını yarıdan da aşağıya indirerek asgari ücretler belirlensin mi, yoksa gerçek fiyat artışlarına göre ücretlerin artışı yapılmasını oylayacağız.
- Tüm demokratik ülkelerde olduğu gibi, devlet radyo-televizyon kurumunun ve tüm basın yayın kurumlarının bir kişinin talimatıyla yayın yapmalarını mi, ya da tüm basın yayın kurumlarının demokrasinin gereği olarak tamamen özgürce yayın yapabilmelerini oylayacağız.
- Halktan toplanan yüzlerce milyarlık vergilerin meclis denetimi, bağımsız yargı ve özgür basın kontrolü olmadan harcanmasını mı, ya da kim tarafından yapılırsa yapılsın, yolsuzlukların ve yasa dışı uygulamaların Büyük Millet Meclisi, bağımsız yargı ve özgür medya tarafından kovuşturulmasını oylayacağız.
- Onlarca ve hatta yüzlerce milyarlık devlet yatırımlarının birkaç firmaya öncelik tanınarak verilmesini mi, ya da yasaların öngördüğü gibi isteyen tüm yatırımcıların katılabilecekleri, açık ve şeffaf ihalelerin yapılabileceği ve her türlü yolsuzluğun engellenebileceği ve de kovuşturulabileceği bir düzeni oylayacağız.
- Yeni kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti’ne 1924 yılında, İngiltere emperyalizminin güdümünde isyan ederek yüzlerce askerimizi ve sivili katleden, Şeyh Said`e övgüler düzen şeriatçı Hüdapar terör örgütünün mecliste bulunma sini, yoksa bunu asla doğru bulmayarak kınadığımızı oylayacağız.
- ABD Emperyalizmin güdümünde Büyük Orta Doğu Projesini mi destekleyeceğiz, yoksa Atatürk’ümüzün “Yurtta Barış Dünya`da Barış” ilkesini uygulayarak tüm komşu ülkelerle bozulan ilişkilerimizi yeniden iyi komşuluk ve dostluk ilişkilerine mi çevireceğiz.
Türkiye Cumhuriyeti`nin geleceğine karar verilecek olan bu tarihi referandumda oyumuzu mutlaka kullanalım ve tam bağımsız, özgür, demokratik, laik hukuk devletinden yana politikaları savunan Kemal Kılıçdaroğlu’na verelim lütfen!