*Bu yazı kadim süvari dostlarıma ithaf edilmiştir.
Yarın Pazar dostlar… Yarın bizleri ilk defa güneşe çıkaracaklar… İki ayaklı bir yarışı ilk ayağında sonlandırmak için…
Ah, Şu Atlar…
Gurur ile tevazuu birleştiren estetik duruşları ile güzel ve asil emekçilerdir atlar…
Envai çeşit at vardır…
Örneğin; Ağır emekçiler… Heybetli vücutları ile top çeker atlar, kadanalar… Önlerindeki yem torbaları ile yüklerini kilometrelerce taşıyan, şimdilerde faytonlara terfi eden sessiz, sakin, kaderine razı araba atları…
Önlerindeki engelleri yunus zarafetiyle aşan konkur atları…
Küheylanlar, balerin edasıyla dans eden sirk atları…
Özgür ve ürkek yaban atları…
Emekliye sevk edilip, meralara terk edilmiş bitkin yılkı atları…
Ve deee yarış Atları…
Eveeet bir de yarış atları vardır… İncecik bacakları, zarif endamları ile yarış atları… Safkan İngiliz, Arap ve de bizimkiler Karacabey atları… İlginç adları vardır bu atların… İşleri, güçleri yarışmaktır. Yarışırlar da yarışırlar… Sırtlarından sahiplerine, bahisçilerine milyonlar kazandırır ya da kaybettirirler. Çok yarış kazanınca “favori” olurlar.
Örneğin Şah favori bir attır. Bayağı yerli bir at olmasına rağmen, geçmiş yıllarda “Dubai World Cup”ı kazanarak sahibine milyonlarca dolar kazandıran “Animal Kingdom” gibi ABD-Kentucy tavlası(1) ve tezgâhından geçmiştir. 20 yaşını geçip, çaptan düşünce adı Şahbaz olmuştur. Tavlasının sahipleri paraya para demediklerinden biraz geçkin yaşına rağmen oldukça bakımlıdır; ama görünen o ki; yılkı atı olması yakındır… Hırslı jokeyi de artık bitkin ve yorgundur…
İndiragandi de favori bir attır. Sakin, yumuşak huylu ama kararlı bir attır… Yetiştiği hara konusunda tecrübeli bahisçileri kararlı , yeni bitme bahisçileri ise umutludur. Kendi tabiatına uygun olan jokeyi, rakiplerinin hatalarından yararlanarak öne çıkmayı sever; zaten rakiplerinde de hata, günah, vebal mebzul mikdardadır. Yaptığı son ataklarla yıldızı iyice bir parlamış olup, baş farkı ile yarınki ikinci yüzyıl yarışında favori sayılmaktadır …
Tosuncuk ise aslında hırçın, huysuz sprinter bir attı. Jokeyince elden geldiğince dresajdan(2) geçirilip, sakinleştirildi. Ama son zamanlarda cıvıtmaya, azgınlaşmaya, birazcık da bunamaya başladığı söyleniyor…
O da giderek yılkı atına dönüşmesine rağmen, Şahbaz ile aynı eküriden(3) olması nedeniyle çoook önemlidir… Çünkü aynı ayakta oynayan eküri atlardan hangisini yazarsanız yazın, diğerinin kazanması durumunda yine siz kazanmış sayılırsınız.
Bir de buram buram özlediğimiz Kuvayı Milliye atları(4) ve onları torunları genç kısraklar var…
İstikbal vaat eden genç, cesur, atılgan kısraklar… Değişim sancıları çeken dünyaya en uygun atlar…
Bu atlar Avni’nin atları
Kuvayi Milliye atları
Kara yamçı altında ak sağrı dolgun
Titrer burun kanatları
Bu atlar Avni’nin atları
Kuvayi Milliye gelecek yine
Şahin atlar aşarak yeli
Çiğneyerek gâvuru da, Anzavur’u da
Kuvayi Milliye gelecek yine
Hem bu sefer ayyıldızlı bayrağı da ışık içinde.
Bu atlar Avni’nin atları
Kuvayi Milliye atları
Titrer burun kanatları.
Bana Avni’nin atlarına
Binmek nasip olmasa gerek
Ama Memet binecek
Gelecek düşmanla topuz topuza!
Gülüm, Kuvayi Milliye atları
Gözüm, Kuvayi Milliye atları,
Öylesine özledik ki sizleri…
Bi gösterseniz haşmetinizi…
Öylesine kıvançlandıracaksınız ki bizleri …
Gelecekler… İşte o zaman… Ha gayret…
Güzel günler göreceğiz çocuklar,
güneşli günler
göreceğiz…
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,
ışıklı maviliklere
süreceğiz…
Ha gayret…
(1)Tavla farsçada ahır demektir. Atçılık meraklıları bilirler, yanyana dizilmiş ahır odalarının bulunduğu tek katlı yapıya bizde tavla derler.
(2)At terbiyesi
(3) Eküri: Aynı ahırdan olan atlar, yani sahibi aynı olan atlar, aynı haranın atlarına verilen isim.
(4) Nazım’ın, ünlü ressamımız rahmetli Avni ARBAŞ’ın “Kuvayı Milliye Atları” serisi karakalem, resim ve yağlıboya tablolarından esinlenen şiiri.