Her yıl 23 Nisan günü, 23 Nisan 1920’de Ankara’da toplanan TBMM’nin kuruluşunun yıldönümü olarak kutlanmaktadır.
Güçlü bir devleti, zengin bir Millet öngören Atatürk’e göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin dayandığı iki temel esas vardır. Bunlar
1-Tam bağımsızlık
2- Kayıtsız şartsız Ulusal egemenliktir.
Egemenlik; hükmeden, buyuran, buyruğunu yürütebilen üstün bir gücü ifade eder. Egemenlik içeride ve dışarıda birileriyle paylaşılamaz ve devredilemez.
Türk bayrağı, devletin resmi dili, eğitim dili, vergi toplama, bağımsız ve tarafsız yargı yetkisi ve güçlü bir ordu egemenliğin işaretleridir.
İktidar veya bazı muhalefet partilerince, Türk Milletinin, Cumhuriyetimizin kurucusu olması sebebiyle elde etmiş olduğu egemenlik vd. haklarının Etnik ve dini taassuba devredilmesi yönünde yürütülen Anayasa değişikliği çalışmalarına asla müsaade etmeyeceğiz!.
Tüm bunların temelinde Türk Düşmanlığı, Türkleri ilk elde etkisiz ve müstemleke bir halk haline getirme, daha sonra soykırıma uğratarak Anadolu’dan tasfiye etme hayali bulunmaktadır.
Türk milletinin yarıya yakını Cemaat, Tarikatlar, din istismarı veya çıkarcılık, Menfaatçilik, eyyamcılık, Etnik bölücülük vd. şekillerde Mankurtlaştırılmaktadır.
Türk Milletine, Türk Cumhuriyetine, Türk devletine, Türk vatanına kim düşmansa, biz ona düşmanız.
Bizim anladığımız Atatürkçülük, Devrimcilik, Milliyetçilik, ülkücülük, vatanseverlik budur”
TBMM’nin bizzat yürüttüğü Milli Mücadele, Türk Milleti dışında başka millet ve devletler yaratmak için yapılmamış; kimsenin ön izni ile de gerçekleştirilmemiştir. Cumhuriyetin Kuruluş esasları veya Sosyal yapı bakımından Türkiye Cumhuriyeti bir kavimler ittifakı değildir.
Cumhuriyetin Kuruluş ayarlarına dönmek, içi boşaltılan Cumhuriyetimizi güçlendirmek, Tam Bağımsız Ulus Devletimizi yeniden kurmak zarureti bulunmaktadır.
Ulusal Birlik ve bütünlük ile kendisini Atatürkçü, Türkçü, Kemalist, Milliyetçi, Devrimci, Turancı vd. şekillerde adlandıran tüm vatanseverler, Gençliğe hitabe esasları dahilinde “vatan için el ele” verecek, her türlü ihanet yerle bir olacaktır.
Selen Atasoy
Bir yanıt yazın