Site icon Turkish Forum

Başkan Biden’ın  Ermeni Tehcirine “Soykırım”  Demesi Kabul Edilemez   

ABD Başkanı Joe Biden’ın  Pazartesi günü  sözde  Ermeni soykırımı anma günü münasebetiyle yaptığı açıklama  kabul edilemez.

ABD Başkanı Joe Biden’ın  Pazartesi günü  sözde  Ermeni soykırımı anma günü münasebetiyle yaptığı açıklama  kabul edilemez. - image 10

24 Nisan 1915’te Osmanlı yetkilileri, Ermeni cemaatine karşı sistematik bir şiddet kampanyasının başlangıcı olarak, Konstantinopolis’te Ermeni aydınları ve cemaat liderlerini tutukladı. Sonraki yıllarda, bir buçuk milyon Ermeni tehcir edildi, katledildi ya da ölüme götürüldü; bu, nesiller boyu Ermeni aileleri etkileyen bir trajediydi. Bu acı dolu tarihi anmak için dünyanın dört bir yanındaki ulusları bir araya getirirken, aynı zamanda Ermeni halkının direncini ve kararlılığını da düşünüyoruz. Hayatta kalanların çoğu, Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere yeni topraklarda yeni hayatlara başlamak zorunda kaldı. Burada ve dünyanın her yerinde Ermeni halkı nefretin kötülüğünü umutla karşıladı. Topluluklarını yeniden inşa ettiler. Ailelerini beslediler ve kültürlerini korudular. Milletimize güç kattılar. Ayrıca 108 yıl önce yaşanan soykırımın bir daha tekrarlanmamasını sağlamak ve hatırlamak için kendi hikayelerini ve atalarının hikayelerini anlattılar. Bugün, bu taahhüdümüzü yenileyelim. Nefrete karşı sesimizi yükseltmeyi, insan haklarını savunmayı ve zulmü önlemeyi yeniden taahhüt edelim. Ve birlikte, tüm insanların haysiyet, güvenlik ve saygı içinde yaşayabileceği daha iyi bir gelecek oluşturmak için çabalarımızı iki katına çıkaralım.” Biden’ın açıklamalarına karşı tepki gösteren Dışişleri Bakanı Mevlüt ÇavuşoğluTarihi çarpıtmaya yeltenen siyasi şarlatanlar yine sahnede! Siyasi açıklamalarla tarih yeniden yazılamaz” demiştir. Çavuşoğlu, Twitter hesabından şu paylaşımda bulunmuştur:  “Tarihi çarpıtmaya yeltenen siyasi şarlatanlar yine sahnede! Siyasi açıklamalarla tarih yeniden yazılamaz. Bu tutumlarında ısrar eden fırsatçılar, art niyet ve ikiyüzlülükleriyle hatırlanacaktır. Yüce Türk Milleti’ne tarih dersi vermek kimsenin haddi değildir.” Dışişleri Bakanlığı’ndan  yapılan  açıklama  Biden’ı etkilememiştir.

“1915 olayları konusunda gerçeklerle ve uluslararası hukukla bağdaşmayan talihsiz açıklamalar, tarihi siyasi saiklerle yeniden yazmaya yeltenen beyhude çabalardır. Hiç kimse unutmamalıdır ki, 1915 olayları siyasetçilerin kendi gündemlerine ve iç siyasi mülahazalarına göre tanımlanamaz. Böyle bir yaklaşım, ancak tarihin tahrif edilmesine yol açar. Bu taraflı tutumlarını sürdürmekte ısrar edenler, tarihte ucuz siyasi fırsatçılar olarak anılacaktır. Bizim açımızdan hükümsüz olan bu açıklamaları reddediyor, bu yanlışta ısrar edenleri en şiddetli şekilde kınıyoruz. Hiç kimse ve hiçbir kuruluş, Türkiye‘ye kendi tarihiyle ilgili ders veremez. Dar görüşlü siyasi hesaplara hizmet eden ve tarihten husumet çıkarmaya çalışan bu çevreleri, yaptıkları bu vahim hataları düzeltmeye, önerdiğimiz Ortak Tarih Komisyonu’nu desteklemeye ve ülkemizin öncülük ettiği bölgesel barış ve işbirliği çabalarına katkıda bulunmaya çağırıyoruz.”

Bu konuyu Turkish Forum’da (24 Nisan’da Biden Soykırım Diyecek mi?) ayrıntılı olarak yazdığım için tekrar etmeyeceğim. Fakat bazı eleştirilerde bulunma hakkımı saklı tutuyorum.

(https://www.turkishnews.com/tr/content/wp-admin/post.php?post=818779&action=edit)

Ermenistan’ın ilk Başbakanı Ovanes Kaçaznuni’nin 1923 Parti Konferansı’na Sunulan Rapor “The Armenian Revolutionary Federation (Dashnagtzoutiun) has Nothing to do Anymore” başlıklı kitabı kamu oyunumuzda    fazla bilinmemektedir.  Kaçaznuni´nin 1923 yılında Bükreş’te Taşnaksutyun Genel Kurultayı’na sunduğu raporu, partinin geçmişiyle hesaplaşma ve özeleştiri niteliğindedir. Ermeni milliyetçi tezlerine karşı çıkılmakta, 1915 ve 1920 felaketlerinde Türkler kadar Taşnaksutyun yönetiminin de suçlu olduğu savunulmakta, Ermenilerin yaptığı Müslüman katliamlarına değinilmekte ve Taşnak partisinin  kendini feshetmesi gerektiği  açıklanmaktadır. (First Prime Minister of the Independent Armenian Republic Translated from the Original by Matthew A. Callender, Edited by John Roy Carlson (Arthur A. Derounian) Published by the Armenian Information Service Suite 7D, 471 Park Ave. New York 22 1955 Price 75c)

Rapor 1923 yılında Bükreş’te Taşnaksutyun Partisi tarafından sunulduktan sonra Ermenistan’da yasaklanmış, Avrupa ve ABD’deki  kütüphanelerden  toplatılmıştır.  Türkiye neden bu kitabı Avrupa ve ABD’deki kütüphanelere belli bir miktarda (10 ya da 20 adet) orijinal nüshasından  çoğaltıp hediye olarak göndermiyor?  Özellikle Başkan Biden’a,  yardımcısı Kamila Harris’e, sözde Ermeni soykırımını destekleyen  ABD Temsilciler Meclisi  üyeleri ile senatörlere.

Yıllarca sözde soykırıma uğradıklarını iddia eden ve dünya kamuoyunu baskı altına almaya çalışan Ermenilerin  tezlerini çürüten raporda şu çarpıcı  tespit yapılmıştır:  “Askeri operasyonlara katıldık,  aklımız dumanlanmıştı, Türkler doğru yaptı, gerçekleri göremedik, olayların sebebi biziz, barış teklifini reddettik hataydı, Türklere karşı ayaklandık ve savaştık, isyanımızın temelinde büyük Ermenistan vardı, hiçbir zaman devlet olamadık, Türkiye Ermenistan’ı diye bir şey yok, şimdi neyimiz var? Teröre yöneldik, geçmişin kalıntısı Taşnak partisi artık son bulmalıdır, Taşnak partisi barışa engeldir.”

Ermenistan Büyükelçiliklerinin  “sözde soykırım” sayfası  olup orijinal sayfa aşağıdadır.

 

ABD Başkanı Joe Biden’ın  Pazartesi günü  sözde  Ermeni soykırımı anma günü münasebetiyle yaptığı açıklama  kabul edilemez. - image 9

Genocide recognition

The term Genocide was coined by Polish-Jewish lawyer Raphael Lemkin in 1944, whose family was one of the victims of the Jewish Holocaust. By defining this term, Prof. Lemkin sought to describe Nazi politics of systematic murder, violence and cruelty and atrocities committed against the Armenians in the Ottoman Empire in 1915 as well. On December 9, 1948, the United Nations approved the Convention on the Prevention and Punishment of the Crime of Genocide. The Convention defines Genocide as an international crime, which signatory nations undertake to prevent and punish.

What is the Armenian Genocide?

The atrocities committed against the Armenian people of the Ottoman Empire during WWI is defined as the Armenian Genocide.Those massacres were perpetrated throughout different regions of the Ottoman Empire by the Young Turks Government which was in power at the time.The first international reaction to the violence resulted in a joint statement by France, Russia and Great Britain, in May 1915, where the Turkish atrocities directed against the Armenian people was defined as “new crime against humanity and civilization” agreeing that the Turkish government must be punished for committing such crimes.

Why was the Armenian Genocide perpetrated?

When WWI erupted, the Young Turks government, hoping to save the remains of the weakened Ottoman Empire, adopted a policy of Pan Turkism – the establishment of a mega Turkish empire comprising of all Turkic-speaking peoples of the Caucasus and Central Asia extending to China, intending also to Turkify all ethnic minorities of the empire. The Armenian population became the main obstacle standing in the way of the realization of this policy.

Although the decision for the deportation of all Armenians from the Western Armenia (Eastern Anatolya) was adopted in late 1911, the Young Turks used WWI as a suitable opportunity for its implementation.

How many people died in the Armenian Genocide?

There were an estimated two million Armenians living in the Ottoman Empire on the eve of WWI. Approximately one and a half million Armenians perished between 1915 and 1923. Another million found shelter abroad or Islamized.

The mechanism of implementation

Genocide is the organized killing of a people for the express purpose of putting an end to their collective existence. Because of its scope, genocide requires central planning and an internal machinery to implement. This makes genocide the quintessential state crime, as only a government has the resources to carry out such a scheme of destruction. On 24th of April in 1915, the first phase of the Armenian massacres began with the arrest and murder of nearly hundreds intellectuals, mainly from Constantinople, the capital of Ottoman Empire (now Istanbul in present Turkey’s capital). Subsequently, Armenians worldwide commemorate the April 24th as a day that memorializes all the victims of the Armenian Genocide. The second phase of the ‘final solution’ appeared with the conscription of some 60.000 Armenian men into the general Turkish army, who were later disarmed and killed by their Turkish fellowmen.The third phase of the genocide comprised of massacres, deportations and death marches made up of women, children and the elderly into the Syrian deserts. During those marches hundreds of thousand were killed by Turkish soldiers, gendarmes and Kurdish or Circassian mobs. Others died because of famine, epidemic diseases and exposure to the elements. Thousands of women and children were raped. Tens of thousands were forcibly converted to Islam. Finally, the last phase of the Armenian genocide appeared with the total and utter denial by Turkish government of the mass killings and elimination of the Armenian nation on its homeland. Despite the ongoing international recognition of the Armenian Genocide, Turkey has consistently fought the acceptance of the Armenian Genocide by any means, including falsification of historical facts, propaganda campaigns, lobbying, etc.

Recognition

The fact of the Armenian Genocide by the Ottoman government has been documented, recognized, and affirmed in the form of media and eyewitness reports, laws, resolutions, and statements by many states and international organizations. The complete catalogue of all documents categorizing the 1915-23 widespread massacre of the Armenian population in Ottoman Empire as a premeditated and thoroughly executed act of Genocide, is extensive.

Below is a brief list of those states and organizations, provincial governments and town councils which have acknowledged the Armenian Genocide

Parliamentary Resolutions, Laws and Declarations

International Organizations

ABD Başkanı Joe Biden’ın  Pazartesi günü  sözde  Ermeni soykırımı anma günü münasebetiyle yaptığı açıklama  kabul edilemez. - Screenshot 1 1

Türk Büyükelçiliklerinde   uluslararası hukuk açısından tehcirin bir “soykırım” olmadığını delilleri ile açıklayan bir sayfası yoktur. Yabancı  tarihçilerinin sözde soykırımın olmadığına ilişkin açıklamaları neden büyükelçiliklerimizin sayfasına  konulmuyor? Ermenistan “genocide” başlığında sayfa açmasına rağmen Türkiye’nin sessiz kalması, meydanı Ermenilere bırakmak anlamına gelir.

Yahudi soykırımı, Nürnberg mahkemesinin kararıyla hükme bağlanmış bir soykırım suçudur. Bu suçu işleyenler uzaydan gelmiş yaratıklar değildir. Suçlanan  Almanlar değildir. Mahkum olanlar soykırım suçunu işleyen Alman yetkililerdir. Diğer bir deyişle gerçek kişiler olup, öz be öz Alman’dır. Ermenistan’ın iddia ettiği gibi  Nürnberg Mahkemesi kararı sonucunda  mahkum olanlar Alman olduklarına göre, Almanya’nın tarihte ilk soykırım suçu işlemiş bir ülke olması gerekir. Fakat, bu hukuken mümkün değildir. Soykırımı Almanlar değil, Alman kökenli Naziler işlemiştir.

The New York Times’in 23 Ağustos 1895 tarihli sayısındaki haber bir gerçeği açıklamaktadır.  Rahip Cyrus Hamlin’in yazılı şahitliği: “Katliama sebep olanlar Ermeni ihtilalcileridir; toplanan paralar zimmete geçirilmiştir. Onlar istenen parayı vermeyen kendi soydaşlarını da öldürmektedirler.”

ABD Başkanı Joe Biden’ın  Pazartesi günü  sözde  Ermeni soykırımı anma günü münasebetiyle yaptığı açıklama  kabul edilemez. - Screenshot 2 1

Ermeni tehcirini Ermeni soykırımına dönüştüren  yazar ve araştırmacılar aşağıdaki soruma cevap vermedikleri sürece sözde Ermeni soykırım yalanına ortak olmuş olurlar. Ortalamam 70 kg  insanda  7 kg kemik vardır. 1,5 milyon Ermeni soykırıma uğradıysa 10.500.000 kg kemik (iskelet) eder. Bu da  10.500 ton kemiktir. 10 tonluk kamyon ile hesap edilirse 1.000 kamyon kemik.  Sözde  soykırıma ilişkin toplu mezarlar bulunmadığına, katledilenler  Hindu  (antyeshti) geleneğine göre ya da Alman Nazilerinin yaptığı gibi  kremasyonlarda (ölen kişinin cesedinin yaklaşık olarak 900-1200 derece sıcaklıkta en az 70 dakika yakılması) yakılmadığına   göre  1,5 milyon kişinin kemikleri nerededir?  

Bu soruya cevap verilmediği sürece, bu Türk milletine   atılmak istenen  iftira olur. Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden birisi olan ve Roma döneminde de önemini koruyan Örenli Mahallesi’nde yer alan Perre Antik Kenti’nde 2 bin yıllık kaya mezarlarının bulunduğu alanda yürütülen kazılarda 160 metre uzunluğunda bir merdiven yapısı ile 1,500 yıl öncesine ait erkek iskeleti bulunmuştur. (https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/perre-antik-kentinde-1500-yillik-insan-iskeleti-bulundu-1789424 08 Kasım 2020) (https://www.birgun.net/haber/bilecik-te-bir-apartman-bahcesinde-8-bin-500-yillik-insan-iskeleti-bulundu-314173)

Biden, “Osmanlı döneminde Ermeni soykırımında hayatını kaybedenlerin hayatlarını hatırlıyor ve böyle bir zulmün bir daha yaşanmaması için kendimizi  adadık. Ve her türlü nefretin yıpratıcı etkisine karşı her zaman tetikte olmak için hatırlıyoruz” açıklaması kabul edilemez. Biden, niyetin “suçlamak değil, olanların asla tekrarlanmamasını sağlamak” olduğunu söylemiştir ama dönemim ABD yönetiminin Doğu sahillerinde yaşayan Japon kökenli ABD  vatandaşlarını neden Batı ve iç kısımlara tehcir ettiğini açıklama cesaretini göstermemiştir.

Biden,  2019’da ezici bir çoğunlukla toplu katliamları soykırım olarak tanıyan ABD Temsilciler Meclisi’nin bu hareketini memnuniyetle karşılamıştı. Biden’ın bir  yetkilisi gazetecilere verdiği demeçte, terimi resmi olarak  kullanma kararının odağını insan haklarına çevirdiğini söylemiştir. 1981’de dönemin Cumhurbaşkanı Ronald Reagan, Holokost’la ilgili  bildiride “Ermeni soykırımı“ndan söz etmiş, ancak diğer Başkanlar bu terimi kullanmaktan kaçınmıştır. Biden’ın selefi Donald Trump  ölümleri bir soykırım olarak görmediğini  açıklamıştır. Trump bunun yerine olayı 20. yüzyılın en kötü kitlesel zulümlerinden biri” olarak nitelendirmiştir.

Şimdi, önemli bir konu vardır. Biden’ın  açıklamasına gerekli cevabı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vermesi gerekirdi. Çünkü Biden’ın muhatabı Erdoğan’dır, Dışişleri Bakanı değil. Neden Cumhurbaşkanlığı’ndan  tepki gelmemiştir anlamış değilim. Başta ASALA (Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia) olmak üzere  Ermeni terör örgütlerince şehit edilen Türk diplomat ve vatandaşları konusunda  Biden’a gereken cevap  verilmemiştir.  Cavabı Maxime Gaugin’in mi vermesi gerekirdi?

ABD Başkanı Joe Biden’ın  Pazartesi günü  sözde  Ermeni soykırımı anma günü münasebetiyle yaptığı açıklama  kabul edilemez. - Screenshot 3

Türk diplomatik hedefine saldırı tercih edilen seçenekti. Türk büyükelçilik ve konsoloslukları önemli bir Ermeni topluluğunun bulunduğu ülkelerde kale gibidir. Büyükelçiler ve başkonsoloslar zırhlı araçlarla seyahat ediyor. Bu konular doğrudan veya dolaylı olarak, güvenilir bir üçüncü taraf aracılığıyla araştırılmalıdır.  Çünkü  Erivan’ın hem Bakü hem de Ankara ile barış arayışı, şu anda Ermeni aşırı milliyetçilerinin, aşırılık yanlılarının ve teröristlerin bir numaralı hedefi gibi görünüyor.”

Biden “soykırım” (genocide) dedikten sonra siyasilerin birkaç paragraflık  demeçlerinin hiçbir  etkisi olmaz. Bu kısa ve esasa girmeyen demeçler, “suya yazı yazmak demektir.  Uluslararası medyada  değeri   olmadığı için  bunlar   ne yazık ki  yer almamaktadır. 24 Nisan öncesinde Biden’ın yine “soykırım”  ifadesini kullanacağı bilinmesine rağmen  gereken önlemler ne yazık ki bu yılda alınmamıştır.

ABD Başkanları, 1993 yılında Bill Clinton döneminden bu yana 1915 olaylarıyla ilgili olarak her yıl yazılı açıklama yapmışlardır. 1915 olayları genellikle “büyük felaket, tehcir ve katliam” gibi ifadelerle betimleniyordu. Bu yıl “tehcir,” “soykırım” olarak tanımlandığına göre bundan sonra geleceklerin tahmin edilmesi zor değildir. Türkiye’yi  ne gibi tehlikelerin beklediğini “Ermeni Yalanları ve Gerçeklerkitabımda ayrıntılı olarak açıkladığım için, burada sadece Biden ile ilgili günceli paylaşmak istedim.

ABD Başkanı Joe Biden’ın  Pazartesi günü  sözde  Ermeni soykırımı anma günü münasebetiyle yaptığı açıklama  kabul edilemez. - image 8
ABD Başkanı Joe Biden’ın  Pazartesi günü  sözde  Ermeni soykırımı anma günü münasebetiyle yaptığı açıklama  kabul edilemez. - image 7
Exit mobile version