ATATÜRKÇÜLER OLARAK, ONU BUNU ELEŞTİRMEYİ BIRAKALIM. KAFAMIZI BİRLİKTE NE YAPACAĞIZ ONA YORALIM. SÖYLEYİN: TÜRKİYE’Yİ YÖNETMEYE TALİPMİYİZ YOKSA DEĞİLMİYİZ? Sefa Yürükel
Eğri oturalım doğru konuşalım.
Biz Atatürkçüler, Türkiye’yi gericiliğe ve bölücülüğe ve 5. Kollara karşı son 80 yıldır kaybetmiş durumdayız.
1938’den beri hemen hemen hergün onların açmazlarını, yalanlarını, sahtekarlıklarını, bağımlılıklarını, yolsuzluklarını, diktatörlüklerini, uşaklıklarını vs yazmamız hafızayı tazelemek için belki olumlu oldu.
Ama bunlar Milletin karnını doyurmuyorki, doyurmadıda. Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetini bağımsız devlet olarak korumadıki, korumadı da.
Biz Atatürk ilkelerini ve devrimlerini benimsiyoruz diyenleride son 80 yıldır hiçmi hiç iktidara getirmediki, getirmedi de.
Bence bundan sonra, önce kendimize dürüst olalım, açık konuşup, iğneyi kendimize batıralım.
Soruyorum, son 80 yıldır, biz Atatürkçüler olarak, Türkiye ve Dünya konularında doğru dürüst, dile dokunacak hiç bir şey yapmayıp, nerede ise hergün ebedi muhalif psikolojisi ile akşam yatıp, sabah kalkıp ve o ruh haliyle günün 24 saati Türkiye ile ilgili dış ve iç konuları hemen hemen hergün sızlanmaya ve sırf eleştiriye dönüştürerek kimseye bir fayda sağladıkmı?
Millette bizim gördüklerimizi sanki hiç görmedimi ve bugünde görüyormüyormu sanıyorsunuz?
Görüyor tabiki.
Ama ortada dişe dokunur bir iş yapan olmadığı için de tabiki bekliyor, oyalanıyor, zaman geçsin diye oyunu ve desteğini en az kötü dediğine veriyor.
Eee biz, güya okumuş yazmış, düşünmüş taşınmış insanların olayları Milletin görmesinden başka farkımız ne?
Çok derseniz…
Herşey ortada..
Geçin bunları..
Nemi yapalım?
Yapacak çok şey var.
Tabiki yapmak istiyorsak.
Öncelikle;
bence bu güne kadar olduğu gibi bizlerin, yıllık ve 80 yıldır, Türkiye’ye hiç bir getirisi olmayan ve bugüne kadar en iyi bildiğimiz ve yaptığımız övünmeyi, dövünmeyi, sırf eleştiriyi ve sızlanmayı bırakıp, önce birlikte olmayı öğrenip, bir birimize karşı tahammüllü olup, ondan sonrada Türkiye’yi hangi bir sistem içinde Atatürk gibi yönetmeyi düşünüp, uygulamayı önce kendi aramızda sonrada Milletin içinde icraa etmeliyiz.
Türk Milleti bu gayreti bizde gördüğü an işte o zaman Türkiye’yi kendileriyle birlikte bizimde yönetmemizi onaylar, bizi destekler ve Türkiye’yi yönettirir.
Yoksa bugüne kadar yazdıklarımızın, çizdiklerimizin ve söylediklerimizin zaten hiç bir önemi artık kalmadığı gibi, bugünden sonra kendimiz için bile inandırıcılığı kalmaz.
Bir süre sonrada söylediklerimizin ve yazdıklarımızın sadece kendi kendimizi tatmini olur.
Bayatlarız.
Bence bugünden sonra yapılacak olan, Atatürkçüler olarak aklımızı başımıza alıp, tabiki Türkiye diye bir meselemiz varsa hala, ona sahip çıkma ruhumuz ve aidiyetimiz varsa, artık bundan sonra o bu ne yaptıyı ne yapmadıyı bırakalım.
Bundan sonra biz ne yapmadık, ne yaptıkta bu beceriksiz ve serzenen hallere düştük diye onu düşünelim ve konuşalım. Çözüm bulalım. Hemde kısa zamanda bulalım.
Yoksa eleştirdiklerimiz yerini bulmaz. Millette bugüne kadar olduğu gibi bizi takmaz.
Kimse bize inanmaz.
Niye inansınki?
İnanılacak olan sözü ve yaptığı bir olandır çünkü.
İnanılacak olan iş yapandır.
İnanılacak ve desteklenecek olan günlük dil pehlivanı olan değil, Milleti ona buna modern köle gibi paspas ettirtmemek için Atatürk gibi: Türkiye’de isyancı olan, kurumlaşan ve muhaliflik psikolojisini bırakıp, adım atan, örgüt kuran ve Türk Milleti’ni örgütleyen ve Milletin refahı ve bekası için iktidar olmaya odaklanandır.
İktidarı alandır.
Yoksa tuzu kuru hareket edip, lüksünden, boş boş : çayım soğudu, bir bardak daha ver, rakı çok güzel bir içki, biraz demlenelim, baleyi çok severim, şu plaj çok iyiydi, orada yüzmeyi çok severim, yelkenliyle şuraya gittim bugün, maçtaydım, Jazz çok harika, vals yaparım, çok iyi saz çalarım, bugünde makalemi yazdım, şu toplantıya katıldım, şunları söyledim, insanlar alkışladı, sorular ve cevaplar çok güzeldi .. demek vs gibi şeyler bir şeyleri değiştirmek için yetmiyor..
Milletten Atatürkçü bir iktidar için bunları yapmak ve bu yaşam tarzı onay almaya yetmiyor.
Ve hepimizin en çok yaptığı olan bugüne kadarki bu yaptıklarımız sadece bunları yapmak hiçmi hiç yetmiyor..
Yetmiyor.. kardeşim
Yetmiyor..
Demedi demeyin..
Her zaman olduğu gibi :
Atatürk ile kalın
Cumhuriyet ile kalın
Akılla kalın
Bilimle kalın
Hoşçakalın
Sefa Yürükel