Değerli arkadaşlar,
Yine bir seçim ortamına girdik. Ne yazık ki hiçbir parti önseçim yapamadan bir genel seçime girmek zorunda kaldık. Adaylar yine genel merkezler tarafından belirlendi. Bakalım belirlenen adaylar halkımızın isteklerine ve kaygılarına yanıt verecek nitelikte olacak mı?
Ne yazık ki son yıllarda siyasete ve içimizden çıkan siyasetçilere duyulan güvende azalma devam etmektedir. Bu azalmada, sade vatandaş olarak bizlerin sorumluluğu yok mu? İşte bu sorunun yanıtlanması istendiğinde özeleştiri yapmamız gerekmektedir. Çünkü Milletvekili, Belediye Başkanı ve diğer seçimler öncesi, uluslararası SİYASİ AHLAK İLKELERİNE uygun kişileri aramıyoruz. Seçimler sonrası bu ilkelere göre görev yapmalarını önermiyoruz ve onlara bu konuda yardımcı olmuyoruz. Ama en kötüsü galiba bu ilkeleri bilmiyoruz. Veya göz ardı ederek dikkate almıyoruz!!!
İstanbul MV. Algan HACALOĞU ve 11 arkadaşı tarafından, 22.12.2002 tarihinde teklif edilen SİYASİ AHLAK YASA teklifinin üzerinden yaklaşık 21 yıl geçmesine ve giderek daha da çok ihtiyaç duyulmasın rağmen, halen SİYASİ AHLAK YASASI çıkarılamadı. Özellikle siyasetçilerimize duyulan güven azalmasını önlemek için bu yasanın bir an evvel çıkarılması gerekmektedir.
Yine bir genel seçime gittiğimiz bu dönemde, SİYASİ AHLAK İLKELERİNİ halkımıza ve ilgili siyasi parti yöneticilerimize, yeniden anlatmamız ve anımsatmamız gerekmektedir. Bu ilkeler;
1- SÖZE BAĞLILIK:
a) Milletvekili genel seçimlerinden sonra TBMM’de yapılan ilk birleşimde, seçilen Milletvekilleri, millet önünde Milletvekili Andı’nı kürsüden yüksek sesle okurlar. Milletvekillerinden bu anda parlamenter olarak uymaları beklenir. Çünkü bu anda göre;
Anayasaya sadakatten ayrılmama,
Hukukun üstünlüğüne bağlı kalma,
Devletin varlığını ve bağımsızlığını koruma,
Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü koruma,
Demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkilaplarına bağlı kalma,
Herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ayrılmama,
Milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruma,
verdikleri bu sözlerle kendilerini, görevleri sırasında milletimize karşı bağımlı hale getirmişlerdir.
b) Milletvekilleri seçimlerden önce kendi seçim bölgelerinde seçmene değişik konularda vaatlerde bulunur ve çeşitli sözler verirler. Milletvekili olarak seçildikten sonra da verdikleri bu sözleri tutmaları ve gereğini yerine getirme çabası içinde olmaları beklenir. Bu yüzden Milletvekillerimiz vatandaşa yerine getiremeyeceği konularda söz vermemeli, yapamayacağı konularda vaatlerde bulunmamalıdır.
c) Milletvekilleri kendi iradeleri dışındaki nedenlerden dolayı vatandaşa verdikleri sözleri yerine getiremiyorlarsa bunun nedenlerini de halkımıza açıklamalıdırlar.
2- DOĞRULUK:
Milletvekilleri, Meclis içinde ve dışında yaptıkları tüm konuşmalarında doğruları söylemelidir. Gerçek olmayan, yalana dayalı, yanıltıcı söz ve beyanatta bulunmamalıdır.
3- DÜRÜSTLÜK:
Milletvekilleri görevlerini yaparken ortaya çıkabilecek bir çıkar çatışmasını her zaman kamu yararı doğrultusunda çözebilmeli ve bu konuda çeşitli çevrelerden baskı görse de dürüstçe bu baskıyı halkımıza anlatabilmelidir.
4- KENDİSİNİN VE YAKIN ÇEVRESİNİN ÇIKARLARINI GÖZETMEME:
Milletvekilleri, TBMM’deki Genel Kurulda, komisyonlarda veya görev aldığı diğer kurullarda karar verirken, sadece kamu yararı ve halkımızın çıkarı gözetilmelidir. Bu kararlarda kişisel çıkarları, aile veya yakın çevresinin çıkarları söz konusu olmamalıdır.
5- SORUMLULUK DUYMA:
Milletvekilleri, verdikleri kararlar ve tüm davranışlardan kişisel olarak sorumludur. Bu karar ve davranışlardan kaynaklanacak her türlü soruşturmaya daima açık olmalıdır.
6- BÜTÜNLÜK:
Milletvekilleri, görevlerini etkileyebilecek şekilde, çeşitli kişi ve kuruluşlara karşı maddi veya manevi anlamlarda herhangi bir yükümlülük üstlenmemelidir. Görevlerini tam bir özgürlük içinde yerine getirmelidir.
7- TARAFSIZLIK:
Milletvekilleri, atama, ihale veya kişileri değerlendirme gibi kamu görevlerinde bulunuyorlarsa, bu görevlerini yerine getirirken liyakat esasına göre hareket etmeli ve tarafsızlığını korumalıdır.
8- AÇIKLIK:
Milletvekilleri, verdikleri tüm karar ve faaliyetleri hakkında olabildiğince açık ve şeffaf davranmalıdır. Kendilerinden faaliyetleri hakkında bilgi isteyen vatandaşa, sivil toplum örgütlerine, basın temsilcilerine ve varsa Milletvekili izleme komitelerine karşı daima açık ve yardımcı olmalıdır.
9- LİDERLİK:
Milletvekilleri, siyasal ahlak ilkelerinin benimsenmesi için destek olmalı, bu ilkeleri güçlendirmeli ve uygulamasında iyi bir örnek oluşturmalıdır. Bu sırada topluma da etkin liderlik özellikleri sergilemelidir.
10- GÜVENİRLİK:
Milletvekilleri, her zaman TBMM’nin saygınlığını arttıracak şekilde hareket etmeli ve halkımız tarafından kendilerine duyulan inanç ve güveni sarsacak herhangi bir davranış da bulunmamalıdırlar.
11- YÜRÜTMEYE SAYGI:
Milletvekilleri, görevlerini yerine getirirken, herhangi bir çıkar veya kazanç unsurunu gözeterek hareket etmemeli ve bu doğrultuda bürokrasiye müdahalede bulunmamalıdır. Yürütme organının her kademesinde çalışan memur ve bürokrat üzerinde herhangi bir şekilde baskıya yol açacak söz ve davranışlardan kaçınmalıdır.
12- YARGIYA SAYGI:
Milletvekilleri, devam eden herhangi bir davayı etkileyebilecek söz ve davranışlardan kaçınmalı, yargı bağımsızlığını zedeleyecek davranışlarda bulunmamalıdır. Milletvekili olarak yargının görevini kolaylaştıracak her türlü yardımı sağlamalıdır.
13- ÇIKAR GRUPLARINDAN UZAK KALMA:
Milletvekilleri, herhangi bir çıkar çevresinin sözcüsü veya savunucusu olamazlar. Hatta bu şekilde algılanacak bir harekette bile bulunamazlar.
14- DEMOKRATLIK:
Milletvekilleri, her konuda demokrasi ilkelerine uygun hareket etmelidir. Kendi partisinin seçimlerinde, adayların saptanmasında ve görevleri yerine getirmeleri sırasında tarafsız olmalıdır. Her koşulda demokrasi ilkelerine göre davranmalıdır.
15- YASALARA UYMA:
Milletvekilleri, Türk vatandaşları için geçerli olan tüm yasalara uymakla yükümlü olduklarını unutmamalı ve halkımıza bu konuda da örnek olmalıdır. Kendilerine Anayasa ile belirlenen dokunulmazlık haklarını kötüye kullanmamalıdır.
16- GİZLİ BELGEDEN ÇIKAR SAĞLAMAMA:
Milletvekilleri, Meclis araştırma ve soruşturma komisyonlarındaki görevleri sırasında ve konumları nedeniyle elde ettikleri gizli bilgileri sadece görevleri ile ilgili olarak kullanmalıdır. Bu tür bilgiler asla çıkar sağlamak amacıyla kullanılmamalıdır.
17- AYRICALIKLARI İSTİSMAR ETMEME:
Milletvekilleri, kamuya hizmet amacıyla kendilerine tahsis edilmiş ödenekler, lojmanlar gibi çeşitli ayrıcalıkları asla amaçları dışında kullanmamalı ve bu tür ödenekler konusunda yürürlükte olan yasa ve kurallara kesinlikle uymalıdır.
18- BİRBİRİNE SAYGI:
Milletvekilleri, kendi aralarında karşılıklı saygı ve güvene dayanan ilişkileri geliştirmelidirler. Değişik partilere mensup Milletvekilleri Meclis çatısı altında veya dışında birbirine hakaret etmemeli, kötü söz veya fiziki müdahalede bulunmamalıdır.
19- BAĞIMSIZLIK:
Milletvekilleri, TBMM’de kendi parti grupları veya Genel Başkanlarının sözlerine göre hareket etseler de kararlarında bağımsızdırlar. Genel kurul veya komisyonlarda verecekleri oyların yönü için önceden hiç bir taahhütte bulunmamalıdır.
20- ÖDÜL KABUL ETMEME:
Milletvekilleri, herhangi bir yasanın veya önergenin Meclise sunulması, Meclis komisyonlarında görüşülen herhangi bir teklifin desteklenmesi ya da buna muhalefet edilmesi gibi faaliyetlerden ötürü herhangi bir kişi ve kuruluş tarafından verilecek parasal değeri, tazminatı veya ödülü kabul etmemelidir.
Değerli arkadaşlar,
Uluslararası SİYASİ AHLAK İLKELERİNİ halkımıza anlatmak ve tartışmak amacıyla, 1999 yılından beri İstanbul. 3. seçim bölgesi Milletvekili İzleme Komitesi (İSTMİKOM3) olarak, çeşitli ilçelerimizde NASIL BİR MİLLETVEKİLİ ve NASIL BİR BELEDİYE BAŞKANI başlıklı paneller düzenledik. Bu panellere davet ettiğimiz birçok Sivil Toplum Kuruluşunun (STK) önerisi ile yukarıdaki ilkelerin yanı sıra, ülkemiz koşulları gereği, seçilecek kişilerin;
1- MEDYA aracılığı ile her yasama yılı sonunda TOPLUMA MAL BEYANINDA bulunmasını,
2- ÇEVRE örgütlerinden EN AZ BİRİNDE görev almış olmasını,
3- YAŞAMI ile SÖYLEMİNİN UYUM içinde olmasını,
4- Bir toplumun ilerleyebilmesi için KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİNİN KABUL EDİLMESİNİN BİLİNCİNDE olmasını,
5- ÜLKE ve YEREL sorunlarımızdan EN AZ BİRİSİ İÇİN, çözüm üretecek kadar UZMANLAŞMIŞ olmasını,
6- Çetelerin, Mafyaların, Holdinglerin, Tarikatların ve Aşiretlerine EMRİNDE OLMADAN görev yapmasını,
7- Okuyan, Düşünen, BİLİMDEN ve SANATTAN yana olduğunu kanıtlamış olmasını,
8- Görev yaparken DOKUNULMAZLIK ZIRHINA bürünmeyi kabul etmemesini,
9- LİDER SULTASINA karşı korkmadan fikirlerini açıklayabilmesini ve gerektiğinde İSTİFA edebilme cesaretini göstermesini,
10- Kendini seçenlere karşı her zaman HESAP VEREBİLECEK olgunlukta olmasını,
11- Güzel ülkemizin BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜ için her şeyi göze alabilecek kadar cesaret sahibi olmasını,
istemenin ve bir seçmen olarak TÜM SEÇİLMEK İSTEYENLERDEN beklemenin en doğal hakkımız olduğu ortaya çıkmıştır.
Siyasi parti yetkililerinin NASIL BİR MİLLETVEKİLİ? sorusuna yanıt ararken, ümit ederim yukarıda sıraladığımız özellikler dikkate alınır ve ona göre önseçimler-seçimler yapılır.
Esasen aday olmak isteyenlerin de, yukarıdaki ilke ve koşulları iyi incelemesi ve BU İLKE VE KOŞULLARA BEN UYGUN MUYUM? diyerek bir öz eleştiri yapması ve de ondan sonra aday olması gerekir. Adaylar tarafından özgüven gerektiren bu eylem yapıldığında, siyasette kalitenin artacağına inancım tamdır. Aksi takdirde toplumda siyasete ve siyasetçiye duyulan güvende azalma devam edecektir.
Sevgi ve saygılarımla (17.4.2023).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
Yaklaşık 25 yıldır her seçim döneminde sizlere sunduğum bu uyarımı yeniden anımsatmak istedim. İstanbul. 3. seçim bölgesi Milletvekili İzleme Komitesi’nin (İSTMİKOM3) Haziran-1998 den beri çeşitli etkinliklerini ve 3. bölge Milletvekillerimizin yıllık ve dönemlik meclis faaliyetlerini www.istmikom3.org adresinden bulabilirsiniz.