Çanlar Kimin İçin Çalıyor: “Standard & Poor’s  Türkiye’nin Kredi Notunu Kırdı”

S&P Global Ratings, Cuma günü Türkiye’nin kredi notu  görünümünü durağan“dan “negatif“e revize etmiş,  uzun vadeli kredi notunu ise  “B” olarak teyit etmiştir. Buna; ülkenin düşük politika faizlerinden, yönlendirilmiş borç verme ve döviz pozisyonları ve faiz oranları üzerindeki düzenleyici kontrolden kaynaklanan kırılganlıkları gerekçe göstermiştir.   Şubat ayının başlarında ülkeyi vuran yıkıcı  depremin, 14 Mayıs’taki cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri öncesinde enflasyonu yüksek tutması beklenmektedir.

S&P, enflasyonun 2023 yılında ortalama yüzde 44.6, 2024 yılında yüzde 22.4 olacağını öngörmüştür.  Dolar kurunun ise 2023 sonunda 24 TL, 2024 sonunda 27 TL’yi bulacağı tahmin edilmiştir. 2022 sonunda  10.600 dolar olan kişi başına düşen gelirin, 2023 sonu için 9.400 dolar, 2024 için 9.900 dolar olacağı öngörülmüştür. 2022’de yüzde 5.6 olan ekonomik büyüme,  2023 için yüzde 2.1, 2024 için yüzde 2.8 olarak  tahmin edilmiştir.

Kredi derecelendirme notları; yabancı sermayeye ihtiyaç duyan, dış ticaret açığı bulunan gelişme yolunda olan  ülkeler için yabancı yatırımcıların o ülkede yatırım yapabilmesi açısından  önemlidir.   Kredi notları ne kadar yüksek olursa  ülkeler;  bono, tahvil gibi menkul kıymetler ihraç ederek yatırımcılardan borç alır ve sermaye piyasasında kendilerine fon yaratırlar. Ayrıca, aldığı borcun geri ödemesini daha düşük faiz oranından ödeyerek maliyetini azaltırlar.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, depremin ekonomi üzerindeki etkisini hafifletmek için 23 Şubat’ta ana faiz oranını yüzde 8,5’e indirmiştir. S&P yaptığı açıklama şöyledir: “Türkiye’nin artan cari hesap açıkları, sınırlı kullanılabilir rezervleri, yüksek enflasyonu ve ara sıra sermaye girişlerine bağlılığı göz önüne alındığında, döviz kuru görünümü en iyi ihtimalle belirsizliğini koruyor.”

Şubat ayında meydana gelen depremlerin ardından yeniden inşanın, Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) yüzde 12’si kadar iç ve dış finansman gerektireceği açıklanmış,  para ve finans sektörü politikalarının öngörülebilirliğinin ve etkinliğinin artması, başta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) net döviz rezervleri olmak üzere, ülkenin ödemeler dengesi pozisyonun güçlenmesi halinde kredi notlarının yükselebileceğine işaret edilmiştir. Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2,1 ve gelecek yıl yüzde 2,8 büyümesinin beklendiği de açıklanmıştır.

Bir ülkenin yatırım yapılabilir ülke olarak kabul edilebilmesi için, en az iki uluslararası derecelendirme kuruluşundan yatırım yapılabilir notu alması gerekir. Bu kuruluşlar, ABD’de Securities and Exchange Commission (SEC) tarafından onaylanmalı ve kuruluş Nationally Recognized Statistical Rating Organizations (NRSROs) kapsamında olmalıdır.

Günümüzde SEC tarafından NRSROs olarak kabul edilen 10 kuruluş vardır. Bunlar; A. M. Best Company, Egan-Jones Rating Company, Fitch Ratings Inc., Japan Credit Rating Agency Ltd, Kroll Bond Ratnig Agency, Moody’s Investors Service Inc., Morningstar Inc., Standart&Poors Global Ratings, DBRS. Inc., HR Ratings de Mexcico S.A. de C.V’dir. )

Derecelendirme, ülkenin finansal yükümlülüklerini zamanında yerine getirip getiremeyeceğini tahmin etmek üzere geçmiş ve bugünkü verilerine dayanılarak yapılan bir sınıflandırmadır. Değerlendirmenin kolay anlaşılması için bu, sembollerle açıklanır. Ülkenin  borcunu zamanında ve düzenli geri ödeme kapasitesini ölçmeye yarar. Yüksek cari açık, özel sektör borçluluğu, artan siyasi riskler, yavaşlayan büyüme, artan enflasyon not düşürmede etkili faktörlerdir.

Ülkeler için verilen notlar olan kredi derecelendirmesi (sovereign credit rating), ülkedeki yatırım ortamının risk seviyesini gösterdiği için  önemlidir. Çünkü notlar, ülkelerde yatırım yapacak yatırımcılar tarafından kullanılır. Bazı yabancı fonlar ülkeye yatırım yapacakları zaman kredi notunun en az (BBB-) ya da (Baa3) (yatırım yapılabilir seviye) olmasını  isterler.

Moody’s, Standard & Poor’s ve Fitch Ratings’in kredi derecelendirmeleri, “kredi notu” ve “görünüm” olarak tanımlanır. Kolay anlaşılabilmesi için harflendirme yapılır. Raporlarda ülkenin kısa dönem ekonomik durumunu gösteren görünümler yer alır. Bunlar; kısa dönem (1-2 yıl) kredi notunun gelişim yönünü belirtir, pozitif”, “durağan” ve “negatif” olarak notun yanında yer alır.

S&P genelde olumsuz notlar verirken, Fitch daha objektif notlandırma yapmaktadır. Moody’s en iyimser kuruluştur ama geçmişte uzun dönemde birçok değişkenin etkilerini barındırmayan notlar da açıklamıştır. Moody’s için “sıfırcı hoca” denmektedir. Moody’s, Standard & Poor’s ve Fitch Ratings’in  ülkelerin değerlendirme notları aşağıdaki tabloda verilmiştir.

S&P Global Ratings, Cuma günü Türkiye'nin kredi notu  görünümünü "durağan"dan "negatif"e revize etmiş,  uzun vadeli kredi notunu ise  “B” olarak teyit etmiştir. Buna; ülkenin düşük politika faizlerinden, yönlendirilmiş borç verme ve döviz pozisyonları ve faiz oranları üzerindeki düzenleyici kontrolden kaynaklanan kırılganlıkları gerekçe göstermiştir.   Şubat ayının başlarında ülkeyi vuran yıkıcı  depremin, 14 Mayıs'taki cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri öncesinde enflasyonu yüksek tutması beklenmektedir. - Screenshot 9

Kredi derecelendirme notu,  ülkenin kendisine verilen borçları geri ödeyebilme kapasitesini  ya da  geri ödeyememe olasılığını gösteren kredi riski değerlendirmesidir. Kuruluşlar kredi derecelendirme notunu belirlerken GSYH büyüme, enflasyon,   işsizlik oranı, cari işlemler dengesi,  kamu borçlanmaları  gibi ülkelerin makro ekonomik göstergelerine bakarak ekonomik riski belirlerler.  Artan gıda ve enerji fiyatları dahil olmak üzere Rusya-Ukrayna savaşının Türkiye’yi etkileyeceği kaçınılmaz bir gerçektir.

Türkiye’nin ödemeler dengesi pozisyonu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın net döviz rezervleri güçlenirken kamu politikasının ve para politikası etkinliğinin sürekli ve artan öngörülebilirliğinin gözlemlenmesi durumunda, görünümün durağan olarak revize edilebileceği  açıklanmıştır. Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 ve gelecek yıl 2,9 büyümesinin beklendiği de belirtilmiştir.

Bu kapsamda ülke ekonomisinin siyasi karar merkezinden ne denli bağımsız olduğunu belirten (Merkez Bankası bağımsızlığı) Ekonomik Özgürlük Endeksi’ndeki gelişmeler  önemlidir. Dünya Ekonomik Özgürlükler Endeksi ülkelerin politika ve kurumlarıyla ekonomik özgürlüğü ne derece desteklediğini ölçmektedir. Kamu büyüklüğü”, “hukuk sistemi”, “mülkiyet hakları”, “sağlam para”, “uluslararası ticaret özgürlüğü ve mevzuat” gibi 5 başlığı baz alarak ülkeleri puanlandırmaktadır.

Heritage Foundation’a göre  ekonomik özgürlük, insanın  emeğini ve malını kontrol etmesini kapsayan temel  bir haktır.  Ekonomik olarak özgür bir toplumda kişilerin  istedikleri şekilde çalışma, üretme, tüketme ve yatırım yapma özgürlüğü  bulunurken,  hükümetlerin de emeğin, sermayenin ve malların serbestçe dolaşmasına izin vermesi gerekir.

Ekonomik Özgürlükler: 2022 Raporu”, Fraser Institude tarafından yayınlanmıştır.  165 ülkenin karşılaştırıldığı endekste Türkiye, 2019 yılında 6.49 puanla 111. sırada yer alırken 2020 yılında 6.48 puana gerilemiş ve bir basamak düşmüştür.  Türkiye,  en az özgür olan ülkeler kategorisinin bir basamak üstünde yer almıştır.  2018 yılında 6.69 puanla 100’ncü sırada idi.

S&P Global Ratings, Cuma günü Türkiye'nin kredi notu  görünümünü "durağan"dan "negatif"e revize etmiş,  uzun vadeli kredi notunu ise  “B” olarak teyit etmiştir. Buna; ülkenin düşük politika faizlerinden, yönlendirilmiş borç verme ve döviz pozisyonları ve faiz oranları üzerindeki düzenleyici kontrolden kaynaklanan kırılganlıkları gerekçe göstermiştir.   Şubat ayının başlarında ülkeyi vuran yıkıcı  depremin, 14 Mayıs'taki cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri öncesinde enflasyonu yüksek tutması beklenmektedir. - Screenshot 10

Rapor’da, artan gıda ve enerji fiyatları dahil olmak üzere Rusya-Ukrayna savaşının Türkiye’yi etkileyeceğine  değinilmiştir. Türkiye’nin ödemeler dengesi pozisyonu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın net döviz rezervleri güçlenirken kamu politikasının ve para politikası etkinliğinin sürekli ve artan öngörülebilirliğinin gözlemlenmesi durumunda, görünümün durağan olarak revize edilebileceği  açıklanmıştır. Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 ve gelecek yıl 2,9 büyümesinin beklendiği de belirtilmiştir.

Uzun vadeli kredi derecelendirme notları, en yüksek dereceyi gösteren AAA’ dan başlayıp en düşük kalite (temerrüt) olan D’ye kadardır.  AA ve CCC kategorileri arasında nispi ayrımı daha ayrıntılı yapabilmek için artı (+) ve eksi (-) işaretleri kullanılmaktadır. Uzun vadeli AAA, AA, A, BBB ve kısa vadeli A1+, A1, A2, A3 kategorisinde derecelendirilen kurum ve menkul kıymetler, piyasa tarafından “yatırım yapılabilir,”  uzun vadeli BB, B, CCC ve kısa vadeli B, C kategorisinde derecelendirilen kurum ve menkul kıymetler, piyasa tarafından “spekülatif” olarak değerlendirilmektedir. Aşağıdaki tabloda “Kısa Dönem” ve “Uzun Dönem” notların anlamları verilmiştir.

S&P Global Ratings, Cuma günü Türkiye'nin kredi notu  görünümünü "durağan"dan "negatif"e revize etmiş,  uzun vadeli kredi notunu ise  “B” olarak teyit etmiştir. Buna; ülkenin düşük politika faizlerinden, yönlendirilmiş borç verme ve döviz pozisyonları ve faiz oranları üzerindeki düzenleyici kontrolden kaynaklanan kırılganlıkları gerekçe göstermiştir.   Şubat ayının başlarında ülkeyi vuran yıkıcı  depremin, 14 Mayıs'taki cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri öncesinde enflasyonu yüksek tutması beklenmektedir. - Screenshot 16

Ülke varlık fonları, emeklilik fonları ve diğer yatırımcılar tarafından Türkiye’nin kredi değerliliğini ölçmek için kullanılan  kredi notu, ülkenin borçlanma maliyetleri üzerinde büyük  etkiye sahiptir.  Uzun vadeli kredi derecelendirme notları bir yıl üzeri orta ve uzun vadeye ilişkin  durumu yansıtmakta, kısa vadeli kredi derecelendirme notu ise bir yıla kadar olan süreye ilişkin  değerlendirmelerdir. Uzun vadeli kredi derecelendirme notları, en yüksek kaliteyi gösteren AAA’ dan başlayıp en düşük kalite (temerrüt) olan D’ye kadardır.  AA ve CCC kategorileri arasında nispi ayrımı daha ayrıntılı yapabilmek için artı (+) ve eksi (-) işaretleri kullanılmaktadır.   

Uzun vadeliAAA”, “AA”, “A”, “BBB” ve kısa vadeli “A1+”, “A1”, “A2”, “A3” kategorisinde derecelendirilen kurum ve menkul kıymetler, piyasa tarafından “yatırım yapılabilir,”  uzun vadeli “BB”, “B”, “CCC” ve kısa vadeli “B”, “C” kategorisinde derecelendirilen kurum ve menkul kıymetler, piyasa tarafından “spekülatif” olarak değerlendirilmektedir.

S&P’a göre geçtiğimiz yıla göre Türkiye’nin ekonomi politikası daha fazla öngörülemez hale  gelmiş ve ödemeler dengesi riskleri ortaya çıkmıştır. Rusya Ukrayna çatışmasının, Türkiye’nin  zayıf olan ödemeler dengesini daha da zayıflatacağına ve enflasyonu arttıracağına dikkat çekilmiştir.  

Enflasyon oranı uluslararası derecelendirmelerde önemli bir göstergedir.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk gezisi sonrasında  “Yavaş yavaş, kademeli şekilde kur da düşecek, faiz de aynı şekilde düşecek ve 2022 bizim en parlak yılımız olacak, 2023’e de zaten böyle gireceğiz” demiştir ama 2022 yılı için  Cumhurbaşkanı’nın tahmini doğru çıkarmamıştır. Şimdi ümit, 2023 yılı seçimleri sonrasına kalmıştır. Benim tahminim 2023, 2022 yılını artacaktır. Çünkü ekonomik göstergelerde bir iyileşme yoktur.

 

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından açıklanan Şubat ayı bankacılık verilerine ilişkin, “Veriler, bankacılık sektörümüzün güçlü sermaye yapısı, yüksek aktif kalitesi ve karlılık oranlarıyla son derece sağlıklı bir görünüme sahip olduğunu teyit eder niteliktedir” demiştir ama bunun ne kadar gerçekçi olduğunu 14 Mayıs sonrasında  göreceğiz.


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir