Türkiye’de önümüzdeki dönemde yapılacak seçimler için, herkesinde gördüğü gibi, ABD bilerek kendine bağlı işbirlikçilerle beraber R.T.E. -K.K. üzerinden Türkiye’ye anti demokratik ve totaliter içerikli iki ayaklı sistem yarattı ve dayattı.
Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı.
Bu iki ayağın dışında olan iki aday, bu iki ayağın dışında alana Türk seçmenine bir alternatif olarak 100.000 imzanın üzerinde bir imza toplayarak çıktı.
Ve Türk seçmeni bu ikili ayağa bir tepki olarak, ABD ve ikili ayağın adamlarına, bir dakika yok öyle şey, seçmen bu ikiliye mahkum değildir dedi.
Bu anlamda,
İnce ve Oğan’nın alana çıkması, ABD merkezli hesaplardaki hesapları alt üst etti.
Şimdi artık 4 ayrı aday ve arkalarındaki güçler arasında bir seçim olacağı aşikar.
Şu anda Türkiye’nin seçimler yoluyla ABD tarafından ikili ayakla şekillendirilmesine karşı durum gittikçe çok daha netleşti.
Ve artık önümüzdeki seçimlerde, sadece bugün ABD’nin kara gücüm dediği PKK terör örgütünün başı terörist Abdullah Öcalan gibi, 1921 Anayasasını savunan ve TC’ni yıkmaya and içmiş, “ Millet ve Cumhur” ittifakı yok ve karşısında, TC’nin kuruluş ilkelerine ve Atatürk’e daha yakın duran, laik, şeriatçılara ve yumuşak şeriatçılara karşı duran, İnce ve Oğan’ da milletin sesi olarak var artık.
Yani meydan boş değil!
Böylece seçimlerdeki ABDci ikili ayağa tepki veren ve bundan dolayı da İnce ve Oğan’a imza veren seçmen, seçimlerin kaderini Atatürk’ün millet kavramına uygun davranan bir zihniyette seçimlere yoğun katılım sağlayarak belirleyecek.
Bundan dolayı,
birinci olarak, bu niyetle ortaya çıkan seçmenin duruşuna cevap olarakta, TC’nin kuruluş ilkelerine yakın duran adaylar dan İnce ve Oğan ve bu iki adayı destekleyen güçler bundan sonraki duruşları ile bu seçimlerde tüm Türkiye’yi kucaklayan ve diğer iki ittifaktan çok daha farklı bir duruş ve program sergilerlerse seçimlerin kaderini değiştirebilirler. Türkiye’ye giydirilmek istenen seçimli deli gömleğini yırtıp atabilirler.
İkinci olarakta İnce ve Oğan, bu seçimlerde bir ihtimal olarak kazanmasalar bile, alacakları çok büyük bir oy potansiyeli ile muhtemel bir ihtimal olarak seçimleri kazanabilecek olan diğer ittifaktan birisinin ideolojik ve siyasi projelerine karşı, TC’nin yanında durarak çok güçlü ve büyük bir set olabilecektir.
Milleti TC’nin yıkımına ve kaosa karşı seferber edebilecektir.
Yani İnce ve Oğan ve destekçisi olan parti ve ittifaka verilen oylar bu anlamda asla boşa gitmiyecektir.
İnce ve Oğan ve arkasındaki parti ve ittifak seçimlerde ki tavır ve duruşları ile ve seçim sonrasında da sonuç ne olursa olsun, TC’ne yakın duruşlarından dolayı Milletin ve TC’nin için de iyi bir direniş noktası olabilecektir.
Bu iki adayı bugüne kadar seçmen olarak imzalarıyla ve bundan sonrada oylarıyla destekleyen güçlerin, bu bakımdan İnce ve Oğan’nın kendi CB adayları olması ve bu iki adayı destekleyen parti ( Memleket Partisi) ve ittifakın ( ATA ittifakı ) çok önemli sayıda milletvekili çıkartarak meclise girmesi, bir bakıma da milletin ileride de güç alabileceği ve toplanabileceği güç merkezleri olacaktır.
Ve seçimden sonra da bu olası alternatif güç merkezleri olarak, bir sonraki iktidar ve ondan sonraki güç odağını parçalıyacak olan ilerideki siyasi milli girişimleri de yaparak, TC ‘nin tamamen yıkımını durduracak ve T.C.’nin yeniden restore edilerek var olmasını sağlayacak kapasiteye sahip birer güç merkezide olabilecektir.
Karşı tarafada bir bakıma, böylece meydan boş değil Türkler T.C. için burada denecektir.
Bu durumda da tabiki orta vade ABD ve onun iki ayaklı ortakları Türkiye’de istediklerini yapamayacak ve süreç içinde de kaybedecektir.
Ama, eğer, yine bu seçimden de Erdoğan galip çıkarsa, Tayyip-istan+Hizbullah Terör örgütünün kolu olan Hüdapar + din rejimi, Kılıçdaroğlu kazanırsa Federasyon + PKK terör örgütünün bir alt birimi olan HDP ve FETÖ terör örgütü ve CHP’nin içindeki laiklik ve Atatürk karşıtları kazanacaktır.
T.C. kaybedecektir.
Bundan sonra da durum muhtemelen vatandaş ve ülke için yıkım ve kaos çok büyük bir oranda, her yerde ve her anlamda çok büyük olacaktır.
Kısaca, “ Millet ya da Cumhur İttifakı “seçimleri kazanması ve bir bakıma seçmenleride ellerindeki bilindik araçlar yolu ile kendi çıkarları için aldatıp ve iyice işleyip kullanması, seçimlerde “demokratik” bir metod olarak kamuoyuna gösterilebilecek ve seçmen böyle istedi denilerek “seçmen eliyle “ elveda Türkiye Cumhuriyeti ve elveda Atatürk denecektir.
Yani neresinden bakarsanız bakın, Türkiye’ye bu iki ayaklı dayatmada, eğer bu iki ayaktan birisi kazanırsa bilinki burada ABD kazanacaktır.
Tüm bunlardan dolayı, ey seçmen,
seçmenler olarak bugünden kime oy vereceğinizi iyi düşünün ve yarın elim kırılsaydıda vermeseydim, bilmiyordum demeyin.
Önümüzdeki seçimde mutlaka TC’nin bekasına uygun ve bu konjektürde bilerek stratejik oy kullanın.
Şimdiden oyunuza ve onurunuza dikkat edin..!!
Oyuna gelmeyin!
Demedi de demeyin..!!
Her zaman olduğu gibi:
Atatürk ile kalın.
Cumhuriyet ile kalın.
Bilim ile kalın.
Akıl ile kalın.
Hoşçakalın.
Sefa Yürükel
Bir yanıt yazın