KUR’AN-İçki?!

Robotlaşmış Kullar?!

Kafayı içki içenlere takmış, onları cehennemlik-kâfir ilan eden din satıcıları-yobazlara inat, Yüceler Yücesi Yaratıcı aşağıdaki ‘içki’ ile ilgili ayetlerde neler söylüyor? Bakalım!

(Mâide,90-91)”Ey İMAN etmiş kişiler-İNANANLAR! Sarhoş edici maddeler-içki-herhangi bir yolla aklı örtmek-kumar-her türlü kolay kazanç amaçlı şans oyunu ve dikili taşlardan-türbelerden istekte bulunmak; kulluk edilen nesneleri, kişileri temsil eden işaretler; semboller ve fal okları; tüm kehanet araç ve gereçleri şeytan işinden zarar veren şeylerdir. Bunlardan sakının ki kurtulasınız. Şeytan, sarhoş edicilerle, kumarla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Vahyi öğrenmekten-Allah’ın Öğüdünden ve Allah ile iletişim kurmaktan-‘salât’tan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyorsunuz değil mi?”

Yüce Yaratıcı ayette dikkat edilirse; ‘inananlar-iman edenler’ diye sesleniyor. Din satıcı zalim yobazların iftiralarındaki gibi, ‘Kâfirler-günahkârlar’ diye seslenmiyor!

İlgili ayette ‘ölmüş ya da diri’, kulları Tanrı’ya ortak etmek-ölülerden yardım dilemek, taşa-toprağa tapmak olan dikili taşlardan-türbelerden istekte bulunmak; yobaz din satıcıları-kul tapıcılarının işlerine gelmediğinden olsa gerek dile bile getirilmiyor, türbeler yıkılmıyor, akıllarında, varsa yoksa içki!!

(Bakara,219)”Ey Peygamber! Sana sarhoş edicilerden ve kumardan da sorarlar. De ki: ‘O ikisinde büyük bir zarar ve insanlar için yararlar var! Ancak zararları, yararlarından daha büyüktür.”

TANRI’nın, ayette sarhoş edicilerin -faydaları olsa da- içilmemesi yönünde bir önerisi-tavsiyesi-öğüdü var. Emir-yasak-haram gibi sert, zorlayıcı kavramlar derinlemesine araştırılmalıdır!
Çünkü; “KUR’AN, bir Öğütler Kitabıdır!”(Müddessir,54)

(Nisa,43)”Sarhoşken, anlatılanları anlayacak duruma gelinceye-bilinciniz yerine gelene kadar Vahiy öğrenme çalışmasına-salât’a katılmayın!”

Ayetinde, Peygamberimizin TANRI’dan aldığı Vahiyleri anlatma-ezberletme toplantılarına ‘içki içenler gelemez’ değil; ‘KUR’AN dinlemeye-anlamaya-öğrenmeye sarhoşken gelmeyin, akıl, zihin temizlenince-ayılınca-kendinize gelince katılın’ deniliyor.
Ayrıca içki ile ilgili ayetlerde; ‘ateşte yanacaklar’ gibi bir bilgi-yaptırım da yok. Görüldüğü üzere kapkara yobazlar TANRI’ya iftirada sınır tanımıyorlar.

İçki konusu; içkiyi içenle TANRI’sı arasındadır. TANRI, karışma yetkisini hiç kimseye vermemiştir; Peygamberleri de dahil!
TANRI bile, nezaketle öğüt-öneri-tavsiye olarak sunuyor, sınırlarının-sonuçlarının bilgisini veriyor; kişiyi seçimlerinde-tercihlerinde özgür bırakıyor.

İçki içenleri ‘kâfir-cehennemlik’ ilân eden kara-kapkara yobazlar; içki içmiyorlar ama kan içiyorlar(mecazen)! ‘Ete can veren kandır.'(Tevrat-Yasanın tekrarı-12/23)

Korku kültürü ile tanıdıkları Tanrı’ya, aracı(!) zannettikleri yobaz din satıcılarına bağlananların; bir çeşit kanları yani canları çekiliyor, yaşayan ölülere-robotlara dönüyorlar; aldıkları her komutu sorgusuz-sualsiz yerine getiriyorlar. Tarikatlar-cemaatler-diyanet; (4-6 yaş) küçücük çocuklara bu yüzden musallat oluyorlar. ‘Allah korkusu(!?)’ empoze ederek; korkuta-korkuta kendilerine ‘kul’ yapmaları kolay olsun diye!

Kendilerine bağladıklarının özellikle çocukların-kadınların, kan-can içeren yaşam enerjilerini, özgürlüklerini; bilinçli tercih-özgürce seçme-karar verme haklarını ellerinden alarak tüm hayatlarını karartıyor, cehenneme çeviriyorlar.

Yüceler Yücesi Yaradan’ın; ‘Mecbur kalırsanız sınırı aşmamak şartıyla yiyebilirsiniz ama pislikle beslenen, domuz etini yemeyin.'(En’am,145) uyarısı da var.
Bu kara-kapkara yobazlar domuz eti de yemiyorlar ama insan eti yiyorlar! Bakın nasıl?

(Hucurat,12)”Ey inananlar! Hakkında kesin bilginiz olmayan konularda, yorumlarınızla zanda bulunmaktan-yersiz zanda bulunmaktan çok sakının. Çünkü bazı zanlar suçtur. Kişisel gizleri merak etmeyin, birbirinizin gizli yönlerini-kusurlarını-mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Kim kardeşinin ölü etini yemek ister-aranızdan hiç ölmüş kardeşinin etini yemek isteyen çıkar mı? Bak hemen tiksindiniz!”

İşlerine gelmeyen herkesi cehennemlik ilân edenler; haklarında bilgi sahibi olmadıkları konularda yani ‘gaybe’ ait durumlarda ‘gıybet’ yapmakta-kişilerin inancı konusunda biliyormuş gibi yargılarda bulunup, bolca insan eti(!) hem de ölmüş kardeşinin etini(!) yemektedirler.

*’Gıybet, dedikodu yapmak-başkasının arkasından konuşmak değildir.’ (Erhan Aktaş meali-Hucurat,12.ayet dipnotu)

Bu kadar uyarıdan-ikazdan sonra TANRI’nın sonsuz sevgisi-şefkati-merhametini anlatan (Hucurat,12.) ayetin sonu ile bitirelim!

(Hucurat,12)”Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun-Allah’ı dinleyin-takva sahibi olun. Şüphesiz Allah, tövbeleri çok kabul edendir, rahmet kaynağıdır-rahmeti sonsuz-çok müşfik olandır.”

Robotlaşmış Kullar?! - deniz kenari plajda kokteyl icki

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir