İÇİMİZDE…MUSTAFA KEMAL HARBİYE’DE

Her yıl 11-13 Mart tarihlerinde, Mustafa KEMAL’in Harbiye’ye katılışı, genç bir Harbiyeli oluşu, Harp Okulunda, duygusal çizgileri ağır basan, içtenlikli törenlerle kutlanır. Bu sene Mustafa KEMAL’in Harbiyeli oluşunun 124ncü yılı…
 
Emekli olduktan sonra yıllarca önce bu törene son kez katılmış, genç Harbiyelilerin sahne gösterisini tüm Harbiyeliler ve konuklar gözlerimizden yaşlar süzülerek izlemiştik. İnsanlar yaşlandıkça daha da duygusallaşıyor mu, ne? 

Söz konusu sahne gösterisinden önce Harp Okulu Komutanının açış konuşmasındaki “… Hiç kuşku duyulmasın ki bizler Atatürk ilkelerine tüm yüreğimizle bağlıyız…” mealindeki sözlerle durumu vurgulama gereğini duyması beni acı acı gülümsetmişti… Bu “Eşyanın tabiatına uygun durumu” ısrarla vurgulamaya ne gerek vardı ki… Demek ki vardı…

Her yıl 11-13 Mart tarihlerinde, Mustafa KEMAL'in Harbiye'ye katılışı, genç bir Harbiyeli oluşu, Harp Okulunda, duygusal çizgileri ağır basan, içtenlikli törenlerle kutlanır. Bu sene Mustafa KEMAL'in Harbiyeli oluşunun 124ncü yılı... Emekli olduktan sonra yıllarca önce bu törene son kez katılmış, genç Harbiyelilerin sahne gösterisini tüm Harbiyeliler ve konuklar gözlerimizden yaşlar süzülerek izlemiştik. İnsanlar yaşlandıkça daha da duygusallaşıyor mu, ne?  - Mustafa KEMALin Harbiyeli olusunun yildonumu icimizde

Söz konusu sahne gösterileri Mustafa Kemalin, başka hiçbir  Harbiyeliye verilmeyen, “1283” numarası okunduğunda, hep birlikte ayağa kalkılarak yürekler dolusu “İÇİMİZDE” haykırışıyla başlar… 

Daha sonra, 30-40 kız ve erkek Harbiyeli öğrenci  Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün “Harbiye’ye Girişi” yıldönümü anısına ,”ULUSAL SAVAŞ YILLARINDAN, DÜŞÜNCE ve EYLEMLERDE  DEVRİME”  sahne gösterisini, amatör bir heyecan içinde, kıvançla sunarlar.  

Gösteri, Atatürk’ün,  Kurtuluş savaşını, Cumhuriyetin ilanını ve devrimin uygulanışını anlatan ölümsüz  başyapıtı, dünya siyasi tarih yazınının başyapıtlarından biri olan “NUTUK” u, özellikle, “NUTUK” un, 15-20 Ekim 1927 tarihinde, Cumhuriyet Halk Partisi ikinci kurultayında, 36 saat 33 dakika süresince, O’nun tarafından okunan bölümlerini ve altını çizdiği hususları referans alır. 

30-40 Harbiyelinin yer aldığı gösteri, son derece öğretici-anımsatıcı ve oldukça duygusal çizgiler içerir.   

Gösteri, görsel olarak tarihsel süreç doğrultusunda:  

*Kurtuluş savaşı ile birlikte, halkın, ulus olma bilincine varmasını,
*Cumhuriyetin ilanı ile birlikte, demokratik, laik, sosyal  hukuk devletinin kurulmasını,
*İmparatorluğun  külleri geride bırakılarak, kurulan yeni devletin, bilimsellik ve akılcılık yolu ile çağdaşlaşmaya yönelik  büyük gayret ve çabalarını yorumlar… 

“Kuruluş Felsefesi”nin şu temel unsurlarını sıralar:
*Ulus Devlet
*Üniter Devlet
*Laiklik 

Gösteri büyük bir ilgi ile izlenirken, arka arkaya,  Nutuktan örneğin şu alıntılar canlandırılarak devam eder. 

Ve nihayet “dönüşümün temel ilkesi laiklik, izlenecek en gerçekçi yol ise KÜRESEL DÜŞÜNMEK, ANCAK ULUSAL HAREKET ETMEKTİR…
 YAŞADIKÇA ANLATACAK, ANLATTIKÇA YAŞATACAĞIZ…”sözleriyle sona erer…
  
Senelerdir çok arzu etmeme rağmen bu anlamlı törene katılamıyorum; genç Harbiyelilerle birlikte olamıyorum; onların temiz heyecanlarını izleyemiyorum.  

Yaşadığımız günlerin getirdiği ortamda, gittikçe yaşlanan yüreğimin bu yükü kaldıramayacağını düşünüyorum… 

Her yıl 11-13 Mart tarihlerinde, Mustafa KEMAL'in Harbiye'ye katılışı, genç bir Harbiyeli oluşu, Harp Okulunda, duygusal çizgileri ağır basan, içtenlikli törenlerle kutlanır. Bu sene Mustafa KEMAL'in Harbiyeli oluşunun 124ncü yılı... Emekli olduktan sonra yıllarca önce bu törene son kez katılmış, genç Harbiyelilerin sahne gösterisini tüm Harbiyeliler ve konuklar gözlerimizden yaşlar süzülerek izlemiştik. İnsanlar yaşlandıkça daha da duygusallaşıyor mu, ne?  - Mustafa KEMALin Harbiyeli olusunun yildonumu icimizde

Yorumlar

  1. Erdoğan Özgenç avatarı
    Erdoğan Özgenç

    Tuhaf bir “yalakalık” sendromu hakim ülkeye…
    Akıl tutulması…
    Bu ülkeye bu ülkenin kadim milletine ne oldu?
    Bir tuhaflık var…
    Gerçekten çok merak ediyorum…
    ***
    Ne zaman, gerçekleri yazsam, malum ABD projelerinin ipliklerini pazara çıkarsam;
    FETÖ’cü oluyorum…
    PKK’lı…
    Ermeni tohumu, Yahudi…
    Darbeci…
    Ergenekoncu…
    Balyozcu…
    Aklınıza gelen gelmeyen tüm etiketler alnımın ortasına yapıştırılıyor…
    Kesim aynı kesim…
    Tek tip insanlar, tek kafadaki, tek merkezden beslenen embesil mahluklar…
    ***
    Neden?
    Çünkü 22 yıldır destek verdikleri, besledikleri “Kaç’Ak Saray” müdaviminin…
    Stepnesinin…
    Yandaş yalaka şürekasının ne mal olduğunu…
    Yalanlarını…
    Gaflet ve delaletini…
    İhanetini…
    Boş çuval ve “ABD projesi” olduklarını anladılar…
    ***
    Geç oldu nedense; oysa ahırdaki sarı öküzler bile anlamıştı…
    ***
    Yani “utandıklarını” ve “suçlara ortak olduklarını” fark ettikleri için saldırıyorlar…
    Pisliklerin…
    Ahlaksızlıklarını üzerini kapatacaklarını sanıyorlar…
    Acizler…
    Et kafalılar…
    Kendilerini ancak bizlere saldırarak, hakaret ederek tatmin ediyorlar…
    Eziliyorlar…
    Sadece İslam’ı referans gösterdi diye oy verdikleri ABD projesi bu iki partiyi sorgulamaktan eleştirmekten, korkuyorlar…
    ***
    AKMHP ve RTE bunların kafasını pislese, yüzüne tükürse “gökten bur yağıyor” diye iman ediyorlar…
    ***
    Bu iğrenç tipler yüzünden ülkemizin ve İslam aleminin ne halde olduğunu özet bir gerçekle sizlerle paylaşmak istiyorum…
    ***
    Bizim bu ekmek düşmanları “Arap seviciler” ve 1,5 milyar Müslüman alemi, bugüne kadar gerek ülkeleri gerek insanlık için beş kuruşluk katkı yapamazlarken…
    Beş buçuk milyon nüfuslu Finlandiya bile insanların rahatça görüşebilmesi için küçücük “cep telefonu” yaptı ve dünyanın kullanımına sundu…
    (Marka veremiyorum)
    Çoğu da; yerde yemeği elleriyle yerken, bir ekmeği beş kişi bölüşürken “gavur icadı” diye diye o cep telefonunu ve aksesuarlarını kullanıyor…
    Anlaşılır gibi değil…
    ***
    Kaç gündür “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen “teğmenlerin” başına gelenleri ve büyük ihtimalle gelecekleri izliyoruz…
    Yazık…
    Nato mermer nato kafalar…
    Amiyane;
    HO öküzüm HO..!

    Size bir şey diyeyim mi?
    Böyle giderse, böyle yapmaya devam ederlerse, çok yakında beğenmedikleri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü
    Dibi kırmızı mumla arayacaklar…
    Az kaldı…
    ***
    Hafta sonunuz sağlık huzur güven içinde olsun, keyifle yaşansın…
    Hoşça kalın…

    Erdoğan Özgenç
    15.20

  2. Erdoğan Özgenç avatarı
    Erdoğan Özgenç

    Tuhaf bir “yalakalık” sendromu hakim ülkeye…
    Akıl tutulması…
    Bu ülkeye bu ülkenin kadim milletine ne oldu?
    Bir tuhaflık var…
    Gerçekten çok merak ediyorum…
    ***
    Ne zaman, gerçekleri yazsam, malum ABD projelerinin ipliklerini pazara çıkarsam;
    FETÖ’cü oluyorum…
    PKK’lı…
    Ermeni tohumu, Yahudi…
    Darbeci…
    Ergenekoncu…
    Balyozcu…
    Aklınıza gelen gelmeyen tüm etiketler alnımın ortasına yapıştırılıyor…
    Kesim aynı kesim…
    Tek tip insanlar, tek kafadaki, tek merkezden beslenen embesil mahluklar…
    ***
    Neden?
    Çünkü 22 yıldır destek verdikleri, besledikleri “Kaç’Ak Saray” müdaviminin…
    Stepnesinin…
    Yandaş yalaka şürekasının ne mal olduğunu…
    Yalanlarını…
    Gaflet ve delaletini…
    İhanetini…
    Boş çuval ve “ABD projesi” olduklarını anladılar…
    ***
    Geç oldu nedense; oysa ahırdaki sarı öküzler bile anlamıştı…
    ***
    Yani “utandıklarını” ve “suçlara ortak olduklarını” fark ettikleri için saldırıyorlar…
    Pisliklerin…
    Ahlaksızlıklarını üzerini kapatacaklarını sanıyorlar…
    Acizler…
    Et kafalılar…
    Kendilerini ancak bizlere saldırarak, hakaret ederek tatmin ediyorlar…
    Eziliyorlar…
    Sadece İslam’ı referans gösterdi diye oy verdikleri ABD projesi bu iki partiyi sorgulamaktan eleştirmekten, korkuyorlar…
    ***
    AKMHP ve RTE bunların kafasını pislese, yüzüne tükürse “gökten nur yağıyor” diye iman ediyorlar…
    ***
    Bu iğrenç tipler yüzünden ülkemizin ve İslam aleminin ne halde olduğunu özet bir gerçekle sizlerle paylaşmak istiyorum…
    ***
    Bizim bu ekmek düşmanları “Arap seviciler” ve 1,5 milyar Müslüman alemi, bugüne kadar gerek ülkeleri gerek insanlık için beş kuruşluk katkı yapamazlarken…
    Beş buçuk milyon nüfuslu Finlandiya bile insanların rahatça görüşebilmesi için küçücük “cep telefonu” yaptı ve dünyanın kullanımına sundu…
    (Marka veremiyorum)
    Çoğu da; yerde yemeği elleriyle yerken, bir ekmeği beş kişi bölüşürken “gavur icadı” diye diye o cep telefonunu ve aksesuarlarını kullanıyor…
    Anlaşılır gibi değil…
    ***
    Kaç gündür “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen “teğmenlerin” başına gelenleri ve büyük ihtimalle gelecekleri izliyoruz…
    Yazık…
    Nato mermer nato kafalar…
    Amiyane;
    HO öküzüm HO..!

    Size bir şey diyeyim mi?
    Böyle giderse, böyle yapmaya devam ederlerse, çok yakında beğenmedikleri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü
    Dibi kırmızı mumla arayacaklar…
    Az kaldı…
    ***
    Hafta sonunuz sağlık huzur güven içinde olsun, keyifle yaşansın…
    Hoşça kalın…

    Erdoğan Özgenç
    15.20

  3. […] İÇİMİZDE…MUSTAFA KEMAL HARBİYE’DE […]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir