Bundan yaklaşık 3500 sene önce, günümüzde Lübnan, Suriye, Filistin ve İsrail’in olduğu bölgeye Kenan Diyarı denilirdi. Yani İsrailoğullarının “Vadedilmiş Topraklar” olarak andığı bölge.
Öncül yahudi toplulukları bu topraklara geldiğinde bölgede Kenanilerin, Ammonitlerin ve en çok da Fenikelilerin dini gelenekleri yaygındı. Buranın mevcut önemli tanrılarından birinin ismi ise Moloch’du (molech, molok ve molek olarak da anılır). Kuvvetli bir görüşe göre aslında Fenikelilerin baş tanrısı olan Baal’in bir sıfatıdır Molek.
Tanrı Molek, görüp duyabileceğiniz en kötü karakterdir ve o coğrafyada yaşayan toplumlar Molek’ten çok korkmaktadırlar. Dolayısıyla buraya gelen İsrailoğulları da buradaki egemen geleneklerden çokça etkilenmişler ve dönem dönem tanrı Molek’e tapınmışlardır.
Peki bir soru; antik toplumlar, en çok korktukları tanrıya ne kurban ederler?
Tabii ki en değerlilerini, yani; çocuklarını…
Bu ürkütücü Molek’e de asırlar boyunca çocuklar kurban edildi. ve kesilerek değil, yakılarak. Çünkü Molek’e kurban, canlı canlı yakılarak verilirdi. Evet dünya böyle iğrenç bir yerdi…(Şu an pek farklı sayılmaz)
Bu çocuk yakma ritüelinin nerede cereyan ettiğine gelmeden önce, belki hiç ummadığınız bir yerlerde karşımıza çıkabileceği düşüncesiyle,
Molek’in etimolojisine ve İslamiyet’teki yansımasının köküne inelim;
Molek, ibranicede ve arapçada “m-l-k” kökünden gelmekte olup; melik, malik, melek vs. gibi kelimelerle aynı anlamı taşımaktadır.
Molek yani malik, Kuran’da bir ayette tam olarak bu tarihsel hikayesiyle örtüşür şekilde karşımıza çıkmaktadır.
Zuhruf suresi 77. ayet:
“Ey Mâlik, ‘rabbin bizim işimizi bitirsin!’ diyecekler; o da ‘burada kalıcısınız’ cevabını verecektir.”İlgili ayette, cehennem’de yanmakta olan insanların malik’e yalvardıklarını görüyoruz.
Peki buradaki Malik, Allah’ın bir diğer ismi olan El-Melik midir? Hayır. Çünkü gördüğünüz üzere yalvaranlar Allah’a değil, Malik isminde başka bir varlığa seslenmektedirler.
Kuran’da bile hayat bulmuş olan Malik ismindeki bu varlık; Kuran’da tasvir edilen ateşli cehennem ortamının yetkilisinden başkası değildir. Yani malik, düpedüz Molek’in Kuran’daki yansımasıdır! üstelik hem isim olarak, hem mitolojik karakter olarak, hem de eylem olarak bu çok açık.
Peki cehennem dediğimizde aklınıza ilk ne geliyor? “yanmak!”
Bu yakma sürecindeki yetkili isimle beraber, genel olarak sami dinlerindeki yakma mevzusunun orijini; tarih, coğrafya, din gelenekleri ve etimoloji destekli olarak açık mıdır? evet. kenan diyarı gelenekleri…
cehennem mevzusuna gelecek olursak;
Antik israiloğulları Tanrı Molek’e kurbanlarını bir vadide toplanarak vermektelerdi. Kudüs’ün güneybatısında “Hinnom” adında bir vadide yakıyorlardı çocukları.
“Hinnom” özel bir isim, fakat İncil’de “lamentation” yani gözyaşı-ağıt anlamıyla kullanılıyor.
Yani vadi, sonraları gözyaşı vadisi olarak anılmış. niye gözyaşı? çünkü çocuk yakıyorlar. muhtemelen anneleri ağlıyordu…
Peki İbranicede vadi ne demektir? “Ge.”
Birleştirecek olursak
Gözyaşı Vadisi: GEHİNNOM.
Yani cehennem…
İnsanların yakıldığı o bölgenin adı 3500 senedir Gehinnom’dur.
Sonraları Yehuda Krallarından Yoşiya bu çocuk yakma geleneğini yasakladı. Fakat vadi, kanun kaçaklarının, suçluların, hastalıklıların ve hayvan leşlerinin falan yakılması amacıyla daha asırlarca kullanıldı…
Böylece bu coğrafyada yaşayan toplumların, Gehinnom Vadisinde insan yakmaya ilişkin öyle güçlü travmaları oluştu ki; aradan 3500 sene geçmesine rağmen birçok dinde ölüm sonrasına dair cezalandırma biçimi hala; “GEHİNNOMLARDA YANMAK” şeklinde tezahür etmektedir…
MEHMET GÖK
Bir yanıt yazın