Altılı Massa’yı oluşturan siyasi partiler „Millet İttifakının Ortak Politikalar Mutabakat Metnini” bugün görkemli bir tanıtım ve katılımla kamuoyuna açıkladılar.
Altı Partinin birikimli yetkilileri ve yüzlerce bilim insaninin bir yılı aşkın camlaşmaları sonucu ortaya çıkacak bu anlaşma metnini sabırsızlıkla bekliyordum. Anlaşma metnine ilişkin konuşmaları, Berlin`de televizyonda dinledikten sonra, internetten kamuoyuna açıklanan metinleri titizlikle inceledim.
Türkiye`nin İkinci Kuruluş Yüzyılına giriş yılında, yapılan son derece önemli bu çalışma nedeniyle, emeği geçen herkesi kutluyorum. Kuskusuz bu oluşumda öncelikle parti başkanlarının, yöneticilerinin ve gönüllü olarak destek veren yüzlerce bilim insanının ortaya koydukları bu uzlaşmacı örnek politikaları, inanıyorum ki unutulmayacaktır.
Yapılacaklara ilişkin olarak Anlaşmanın Özeti olarak sunulan şu konular bile, varılmak istenen hedefin nedenli doğru belirlendiğini açıkça gösteriyor.
“Özgürlükçü, çoğulcu ve katılımcı demokrasiye, ehliyet ve liyakate dayalı, vatandaş odaklı, yolsuzluklardan tümüyle arınmış şeffaf ve hesap verebilir bir kamu yönetimine, üretken, uluslararası rekabet gücüne sahip, hiç kimseyi geride bırakmayan dayanıklı, istikrarlı ve kapsayıcı bir ekonomiye, cazibe merkezi haline getirecek bir bilim ve teknoloji seviyesine, fikri, irfanı ve vicdanı hür nesiller yetiştiren eğitim sistemine, bölgesinde ve dünyada saygın, güvenilir, güçlü ve etkili bir ülke konumuna kavuşturacağız.” denilen açıklamada, Türkiye’nin F-35 savaş uçağı projesine geri döndürülmesi, Atatürk Havalimanı’nın yeniden kullanıma açılması, AİHM kararlarının uygulanmasını da içeren toplam 9 ana başlık ve iki binden fazla düzenlemeyi kapsayan Ortak Politikalar Mutabakat Metninde yer alan önemli maddelerden bazıları şu şekilde” dir diye yapılacak çalışmalar açıklanıyor.
Altılı Massa’ya hatta muhalefet yanlılarından bile sürekli eleştiriler yapıldı. “Konuşup duruyorlar, ortaya koydukları bir şey yok, Cumhurbaşkanı adayını çoktan açıklamaları gerekirdi” gibi eleştiriler bitmek bilmiyordu.
Oysa çok farklı siyasi, toplumsal ve ekonomik görüşte olan bu partilerin önce bir anlamda “Hükümet Programı” diyebileceğimiz, böyle bir çalışmayı seçim öncesi yapmaları ve sonra da Cumhurbaşkanı Adayını belirlemeleri son derece doğru bir karardı.
Artık 13 Şubat toplantısında Cumhurbaşkanı Adayı belirlenmeli, bu ortak adaya tüm partilerin kararlılıkla ve tüm güçleriyle destek olmaları gerekiyor. Altı Parti tarafından İmzalanarak kararlaştırılan bu anlaşmanın, tüm maddelerinin seçmenlere bıkmadan usanmadan teker teker anlatılması önümüzdeki ivedi görevdir.
Tabii ki ben ve arkadaşlarım bu amaçla hemen kolları sıvıyoruz. Hepimize büyük bir görev ve sorunluluk düşmektedir. Bu kutsal yurtseverlik görevinde kaybedecek zamanımız yoktur.
30 Ocak 2023