Kahramanmaraş merkezli depremler, Türkiye’de yıllardır büyüyen önemli bir endişeyi de yeniden gündemin merkezine yerleştirdi: Beklenen büyük İstanbul depremi.
Katar merkezli uluslararası Al Jazeera televizyonu, Türkiye’yi yasa boğan depremlerin “Sıradaki biz miyiz?” diye soran İstanbullular arasında büyük korkuya yol açtığını yazdı. Deprem uzmanlarının yıllardır İstanbul’da büyük bir deprem beklediğine dikkat çeken Al Jazeera’ya konuşan İstanbullular da hayatlarından büyük endişe duyduklarını ifade etti.
İstanbul’da doğan ve büyüyen Ayşegül Rahvancı, yaklaşık 25 yıllık binada yaşadığını ve olası bir deprem nedeniyle büyük stres yaşadığını belirterek “Kiraları çok yüksek olduğu için daha yeni bir evde kalamam” dedi. Beyoğlu’nda 50 yıldan eski bir apartmanda yaşayan Zeynep Urs da “Daha yeni bir eve taşınmayı düşünürdüm ama makul fiyatlara bir ev bulmak şu anda çok zor” ifadelerini kullandı.
Kadıköy’de yaşayan Uğur Kumtaş ise yaşadığı binaya güvendiğini ancak depreme başka bir yerde yakalanmaktan korktuğunu anlattı.
Haberde, 20 milyon nüfuslu İstanbul’da yaşayan çok sayıda kişinin benzer şeyler hissettiğine, son depremlerin de kentte yaşayanların endişelerini artırdığına dikkat çekildi. Al Jazeera, resmi verilere göre İstanbul’da 2000 öncesi yapılan 817 bin bina bulunduğunu, bunun kentteki yapı stokunun yüzde 70’i olduğunu aktardı.
Katar televizyonuna konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Jeoloji Profesörü Şükrü Ersoy, İstanbul depreminin kesin olduğunu kaydederek “Deprem bugün yaşansa bizim için sürpriz olmaz” diye konuştu. Son depremlerde yeni binaların da yıkıldığına dikkat çeken Ersoy, “Türkiye’de inşaat sektöründe yolsuzluk o kadar yüksek ki birçok usulsüzlük yaşanıyor” ifadelerini kullandı.
Alman bilim adamları da İstanbul’a dikkat çekiyor.
Bild’e konuşan Bohnhoff, İstanbul’da ortalama olarak büyük deprem yaşanma sıklığının 250 yılda bir olduğuna dikkat çekerken son büyük depremin 1766’da olduğunu söyledi. Hartmann, “Marmara Denizi’nde uzun bir süredir güçlü bir deprem olmadı. Fakat Kuzey Anadolu Fay Hattı oradan geçiyor ve bu bölgede gerilim yükseliyor. Dolayısıyla sessizlik ne kadar uzun sürerse, güçlü bir deprem olma riski de o kadar artıyor” yorumunu yaptı.
Hartmann, “Marmara Denizi, İstanbul’un dibi ve bu şehir özellikle etkilenir. Deprem yakın bir gelecekte de olabilir onlarca yıl sonra da olabilir. Bunu bilmek imkansız fakat mevcut tehlikeyi fark etmek ve şimdiden hazırlanmak çok önemli” dedi. Öte yandan Bohnhoff, İstanbul’daki bazı noktalarda zeminin de uygun olmadığını ve hasara sebep olabileceğini dile getirdi.