Yolsuzlukla mücadelede dünyanın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından olan ve 100’ün üzerinde ülkede faaliyet gösteren Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International:TI), 1995’ten bu yana her yıl yayımladığı Yolsuzluk Algı Endeksi sonuçlarını 30 Ocak’ta açıklamıştır. Örgüt, yolsuzluğun toplumlar üzerindeki yıkıcı etkisini sonlandırmak için insanları dünya çapında güçlü bir koalisyon içinde bir araya getiren, yolsuzlukla mücadeleye liderlik eden küresel bir sivil toplum kuruluşu olup, yolsuzluktan arınmış bir dünyaya doğru değişimi yaratma amacını taşır.
Örgüt, bölgesel birimler olarak çalışmaktadır. 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren ülke kollarının bilgi ve birikimlerini koordine ederek çalışan Sekreterya, ilgili ülkeler ile yolsuzluklara karşı ortak stratejiler geliştirmektedir.
Türkiye′nin de içinde bulunduğu Örgüt’ün Avrupa ve Orta Asya Bölgesi (ECA) 54 ülke kolundan oluşmaktır. İrlanda′dan Moğolistan’a uzanan bu bölge içinde çok çeşitli kültürel, ekonomik ve siyasi farklılığı barındırmaktadır. Bölgenin en belirleyici özelliği, Avrupa Birliği′nin genişleme projesi olmuştur. Avrupa Birliği′ne üye olma çalışmaları sonucu birçok ülke saydamlığı artırma ve yolsuzluğu azaltma çalışmalarına önem vermeye başlamıştır.
Örgüt, beş küresel öncelik belirlemiştir. Bunlar; siyasal hayatta saydam, dürüst ve hesap verilebilir bir sistemin geliştirilmesi, kamu ihalelerinde açıklık ve denetim ilkelerinin hakim kılınarak yolsuzluğun önlenmesi, iş dünyasındaki saydamlığın arttırılması, Uluslararası Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmelerinin hazırlanması ve uygulanması, yolsuzluğun demokratik, sosyal ve ekonomik gelişimi engellemesinin önlenmesidir.
Örgüt’ün çalışmalarındaki temel unsurlardan biri, yerel ve küresel seviyede yolsuzluğun büyüklüğünü ve sıklığını; istatistikler, endeksler ve araştırmalar yoluyla belirlemektir. Yolsuzluk Algı Endeksi (The Corruption Perceptions Index) (CPI) bir ülkede, kamu yöneticilerine ilişkin yolsuzluk algı seviyelerini ölçerek değerlendirmektedir. Rüşvet Verenler Endeksi (The Bribe Payers Index) (BPI), yolsuzluk arzı sağlayan ülkeler açısından değerlendirmekte, belli başlı ihracat yapan ülkeleri ülke dışında iş yaparken rüşvet verme eğilimlerine göre sıralamaktadır.
Her ülke için en az 3 uluslararası kuruluşun gerçekleştirdiği araştırmanın bulgularına dayanarak hazırlanan Endeks; uzmanların, sivil toplum örgütlerinin ve iş dünyası temsilcilerinin kamu kesimindeki yolsuzluğa ilişkin algılarını yansıtmaktadır. “0” puan en yüksek yolsuzluk algısını, “100” puan en düşük yolsuzluk algısını göstermektedir.
Türkiye’nin puanı belirlenirken alanında saygın 9 araştırma kuruluşunun verilerinden yararlanılmıştır. Bunlar; Global Insight Country Risk Ratings, Bertelsmann Foundation Transformation Index, IMD World Competitiveness Yearbook, Bertelsmann Foundation Sustainable Governance Index, World Justice Project Rule of Law Index, PRS International Country Risk Guide, World Economic Forum, Varieties of Democracy Project, Economist Intelligence Unit Country Ratings’dir.
Endeksin 2022 yılı sonuçlarına göre Türkiye, son 10 yılda en çok puan kaybeden ülkeler arasında yer almıştır. 2013 yılına göre Türkiye 14 puan kaybederek 48 sıra gerilemiştir. Türkiye’de hukukun üstünlüğünün erozyona uğraması, sivil toplum ve basın üzerindeki baskılar, siyasetin finansmanına ilişkin saydamlık ölçümleri, karar alma süreçlerinin kapsayıcılık ve katılımcılık seviyesine yönelik araştırmalar, 2022 Yolsuzluk Algı Endeksi sonuçları ile örtüşmektedir. 2013 yılında Türkiye Endekste 64’ncü sırada iken, sonraki yıllarda 101’ci sıraya gerilemiştir.
2013 yılında Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkeler grubunda lider konumda bulunan Türkiye, 2022 yılında 11’nci sıraya gerilemiştir. Türkiye, küresel sıralamada ekonomik, sosyal ve politik istikrarsızlıkların yoğun olduğu, demokrasi ile tanışmamış birçok ülkenin gerisinde kalarak 180 ülke arasında 36 puanla 101. sıradadır.
Türkiye, son 10 yılın en düşük puanını almıştır. Türkiye geçen yıl 38 puanla 96’ncı sırada idi. Endeks’te Danimarka 90 puanla birinci, Yeni Zelanda ve Finlandiya 87 puanla ikinci ve üçüncü, 84 puanla Norveç dördüncü, 83 puanla ise İsveç ve Singapur beşinci ve altıncı sıradadır.
Türkiye’nin Yolsuzluk Algı Endeksi’ndeki yerinin yıllar içinde gerilemesinin nedenleri arasında; temel demokratik ilkelerin, hukuk devletinin ve medya özgürlüğünün azalması etkili olmuştur. Yolsuzluğun yaygınlaşmasını ve sıradanlaşmasını sağlayan cezasızlık uygulamalarının sonuçsuz kalması, büyük ölçekli yolsuzluk iddialarının soruşturma aşamasında kalması etken faktörler arasındadır.
Kamu kaynaklarının kullanımına ilişkin hesap verilebilirliğin bulunmaması, gazetecilere, sivil topluma yönelik baskı ve yıldırma politikalarının devam etmesi, bunlara karşılık yargı erkinin etkin olmayışı, Kamu Özel İşbirliği proje, ihale ve sözleşme süreçlerinin saydam ve açık olarak yürütülmeyişi, bunların kamu maliyesine oluşturduğu yük, endeksteki gerilemenin sebepleri arasındadır.
Türkiye, AB üyeleri ile karşılaştırıldığında, 27 üye ülkeden de düşük puan alarak Macaristan’ın ardından sonuncu sıraya yerleşmiştir. 38 OECD ülkesi arasında 36’nci sıradaki Türkiye, G20 ülkeleri arasında ise sondan dördüncü sıradadır. Yolsuzluk Algı Endeksi’nde, Danimarka’nın (90) ardından ikinci sırayı Finlandiya (87) ve Yeni Zelanda (88) paylaşırken Norveç (84) dördüncü, Singapur (83) beşinci sıradadır. Endeksin son sıralarında ise Suriye (13), Güney Sudan (13) ve Somali (12) yer almıştır. Puanı en düşük 10 ülke ile puanı en yüksek 10 ülke aşağıdadır.
Türkiye seçimlere giderken Millet İttifakı’nın Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde; Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu kurulması, kara para aklanmanın önlenmesi, KÖİ’lerin saydamlığı gibi maddeler yer almıştır. Millet İttifakı Ortak Politikalar Mutabakat Metninin “Yolsuzlukla Mücadele, Şeffaflık ve Denetim” başlıklı bölümünde aşağıdaki tespitler yer almıştır:
- TBMM’de Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu kurulacak,
- Yolsuzluktan elde edilen ve yurt dışına kaçırılan gelirler ülkemize geri getirilecek,
- Bu kapsamda “Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi” kurulacak,
- Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı’nın mali kaynakları ile personel ve bilişim alt yapısını güçlendirecek,
- Kara paranın aklanması bakımından riskli ülkeler listesi yayınlanacak,
- Vergi affı ve varlık barışlarının kara para aklanması aracı olarak kullanılması engellenecek,
- Bilgi edinme hakkını ihlal eden kamu görevlilerinin disiplin, ceza ve tazminat sorumluluğu arttırılacak,
- Kamu Özel İşbirliği projelerinden kaynaklanan garanti ve diğer koşullu yükümlülükler saydam bir şekilde yayınlanacak,
- TÜİK istatistikleri, akademisyen ve uzmanlardan oluşan komisyonlar tarafından düzenli biçimde kalite ve güvenilirlik kontrolüne tabi tutulacak,
- Siyasi Etik Kanunu’nu çıkarılacak,
- TBMM bünyesinde Siyasi Etik Komisyonu kurulacak,
- Grubu bulunan siyasi partiler bünyesinde siyasi etik kurulları oluşturulması düzenlenecek.
Tüm bunlar gerçekleştirilirse eğer, Uluslararası Şeffaflık Endeksi’nde Türkiye’nin üst sıralamalara gelmemesi için hiçbir neden olmayacaktır.
Bir yanıt yazın