DÜKLÜK ve DÜDÜKLÜK

Kimse dillendirmese de ben söylemiş olayım; eğer ‘Millet İttifakı’ beklenildiği üzere hem cumhurbaşkanlığını ve hem de Meclis’teki çoğunluğu sağlayabilirse, buna, Türkiye’nin yeni ‘Kurucu Meclis’i diyebileceğiz.

Şimdi ‘aklıevvel’ kimi hukukçu ve siyasetçinin ‘Kurucu Meclis’ başka şeydir, o daha çok ‘Anayasa’ yapmak için kurulan meclistir diyecekleri beklenebilir.

Diyebilirler.

Nitekim bu tip ‘hukukçu’lar Dr Recep’in üçüncü kez aday olması için de bin dereden su getirmektedirler.

Ancak ve ne var ki, aklıbaşında her kim var ise, bugün Türkiye’de ‘Devlet’in A’dan Z’ye tarümar edilmiş olduğunu bilmektedir.

Üstelik iktidar ve yandaşları da bunu bilmektedirler.

Ve kala kala, sakatlık ve yanlışlıklarına karşın, hâlâ kıytırık bir ‘seçim’ yapma olanağı kalmıştır.

Zaten bu da olmasa, Türkiye’de Devlet’in D’sinden bile sözedilemezdi.

Olsa olsa ‘devlet-öncesi’ prenslik, kontluk, düklük ve düdükçülükten sözedilebilridi.

Şimdi bu düklük ve düdükçülükten çıkış için ‘olağanüstü’ bir olanak doğmuş bulunmaktadır.

Olağanüstü’dür, çünkü herhangi bir grup ya da partinin ‘Devlet’i elegeçirme ya da hükûmet olması ya da sıradan bir görev değişikliği değil ama, kamuya ilişkin ikibinin üzerindeki alanda, ‘köklü’ bir değişim programı, en az altı partinin ‘ortak mutabakat’ıyla yürürlüğe konulacaktır.

Toplumun herhangi bir kesiminin, bu ‘program’da kendisini ilgilendirmeyen bir düzenleme ve iyileştirmenin olmadığını ileri sürmesi mümkün değildir.

Ve herşeyden önemlisi, bu ivedi düzenlemelerin ardından, gerek ittifak içi ve gerekse ittifak dışı partilerin, özgürce ve adil bir seçimle yeralacakları bir Meclis tarafından yeni Anayasa’nın yapılması çok daha kolay olacaktır.

Çok isteniyorsa buna ‘Kurucu Meclis’ denilsin.

Benzetmek gibi olmasın ama, eğer bu 2023 Meclisi Türkiye’deki 21 ve 24 Anayasalarını yapan bir meclis olarak düşünülürse, kuşkunuz olmasın bundan sonraki ilk Meclis  61 Anayasası’nı yapan meclis olacak demektir.

Biz 61 Anayasası’ndan daha ilerisini yapacağız diyecek olanların ise kimse elini tutacak değildir.

Ki, bu ‘Ortak Mutabakat’ programı onlara bu olanağı da sağlayacak gibi görünmektedir.

Kısaca, ortalıkta ve ‘ortak program’da, ‘Yeni Anayasa’ gibi bir hedef konulmamış olmasına ve sadece kimi yasalarda ‘çağdaş hukuk’ ilkelerine uygun kimi düzenlemeler öngörülmesine karşın, yeni Cumhurbaşkanı ve ‘Millet İttifakı’nın oluşturacağı meclis çoğunluğunun, bir ‘Kurucu Meclis’ niteliği taşıyacağını söylüyorum.

Kurucu’dur, çünkü sanki ‘sıfırdan’ başlayacaktır.

Çünkü, tarihe, hukuka, siyaset bilimine, akla, vicdan ve izana sığmayan, tamamen Türkiye’ye (ya da Dr Recep’e, Bahçeli ve şakşakçılarına) özgü, Kanun Hükmünde Kararname’lerle getirilen tüm düzenlemeler ‘sıfırlanacak’tır.

Türlü ihale oyunları, özelleştirme yalanları, kamu-özel işbirliği yatırımları ve gizli ödenek harcamaları benzeri çalıp/çırpmalarla, Kamu’dan yani doğrudan Halk’ın cebinden çekilen her ne var ise, Kamu adına elkonulacak ve ‘sıfırlanacak’tır.

Soru çalma ya da adam kayırma yöntemleriyle Kamu’da görevlendirilip, herbirinin kendi adı ve çapında ‘düklük’ ve ‘düdüklük’ kurduğu tüm kurumlar bu ‘haşere’lerden ayıklanacaktır.

Bunlar arasında başta Ordu olmak üzere, Emniyet ve İstihbarat kurumları da vardır ki oralar da ilaçlanıp temizlenecektir.

Ee bütün bunlar yapılabilecek olursa, Devlet yeniden kurulmuş olmayacak mıdır?

Ve, ister ileri sürüldüğü gibi Fetöcü, PKKcı ya da şucu bucu diye suçlanacak olan bu ‘Millet İttifakı’ milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı, Dr Recep ve şürekasından milyon ve milyarlarca kez ‘temiz’ ve ‘namuslu’ sayılmayacak mıdır?

O halde, kim ki, bu ‘ittifak’ın ayağına çelme takmaya çalışmaktadır, istese de istemese ‘düklük’ün düdüğünü çalmaktadır demektir.

Kimse dillendirmese de ben söylemiş olayım; eğer ‘Millet İttifakı’ beklenildiği üzere hem cumhurbaşkanlığını ve hem de Meclis’teki çoğunluğu sağlayabilirse, buna, Türkiye’nin yeni ‘Kurucu Meclis’i diyebileceğiz. - ataturk tbmm meclis

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir